giriş

5.1K 328 153
                                    

Bir adam vardı. Uzun boylu, uzun saçlı bir adam. Eski eşofmanlar giyinen; kar yağsa bile mont giyinmeyen, atkı takmayan bir adam. Kapüşonunu hiç indirmeyen, dağınık siyah saçlarının arasından soğuk gözlerle bakan bir adam.

Marketteki işime başladığım gün oradaydı. Benim mesaim öğleden sonra dörtte başlar, gece yarısında biterdi. O adam da akşam sekizde gelir, bir şeyler yer, ben giderken de markette oturmaya -daha çok uyumaya- devam ederdi.

Gidecek bir yeri olmadığını az çok tahmin etmiştim zaten. Patronuma sormuştum en sonunda dayanamayıp.

"Gidecek yeri yok." demişti tahminlerimi doğru çıkararak. "Uzun süredir gelir buraya. Kimseye zarar vermediği için biz de bir şey demiyoruz."

Zamanla ben de alıştım ona. Her geldiğinde aynı şeyleri alır, cam kenarındaki masaya oturur ve yerdi. Yedikten sonra da başını masaya koyup çıt çıkarmadan uyurdu.

Bir gün, her zaman aldığı ramen çok satıldı. Bitmek üzere olduğunu görünce iki paket alıp kenara koydum. Saat sekizi geçerken o adam da gelmişti. Adımlarını ezbere atarken gözlerinde boş bir bakış vardı.

Aradığı rameni bulamayınca diğer ramenlerden birine uzanmıştı ki, "Sizin için ayırdım." diye seslenmiştim ona.

İrkilerek bana çevirdi başını. "Benimle mi konuşuyorsunuz?"

"Evet."

Elindeki rameni bırakıp yanıma, kasaya, geldiğinde ayırdığım ramenleri çıkarmıştım. Fiyatını bildiği için söylememi beklemeden cebindeki parayı çıkarmıştı. Fişi ona verdim ve her zaman oturduğu masaya geçişini izledim.

O gün, gözlerime ilk defa bakmıştı.

Size yeni kurgularla geleceğimi söylemiştim :) umarım beğenirsiniz <3

Fikirlerinizi yazın bakalım. Hyunjin'in neden gidecek yeri yok? Nasıl bir kitap olacak? Tahmin edin.

Sizi seviyorum 💗

Silent Cry | HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin