ʙᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ ɪᴋɪ

15 2 0
                                    

Küçük çocuklar bazen incinir. Daha büyümeden bunu unuttukları da olur mezara kadar kalplerinde bir ağırlık olarak yanlarında taşıdıkları da. Bu sadece parkta düşmek gibi basit bir şey olabilir. Bazı küçükler sadece kalkıp koşmaya devam ederler bazıları da ağlarlar ama bazıları sadece kalkamazlar. Çünkü diğer çocukların gülüşmeleri omuzlarına bir yük gibi biner ve o an en .ok istedikleri kişi, gelip kendilerini kaldırmasını bekledikleri kişi gelmez, o çocuklar hiçbir zaman kalkmazlar, olup olmadık insanlara değer verirler ve kendilerini kaldırmalarını isterler, bazı insanlar hep çocuk olarak o parkta oturmaya devam ederler. Bir daha koşmayı bırak, parka bile gitmezler çünkü sadece yürüyecek bile olsalar düşmekten korkarlar. Korkarlar ve kaçarlar. Sadece güvendikleri arkadaşları ile gitmek isterler bu yüzden bir daha asla gitmezler çünkü bir çocuk bütün arkadaşları ile parkta tanışır ve ne kadar uzun süre orada otururlarsa o kadar iyi anlarlar, kimse onları kaldırmak için gelmeyecek.

"Yetişkinler sadece tarihi geçmiş çocuklardır."

-Dr.Seuss

ʙᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ ɪᴋɪ

ןO ɐ̧ɔɹɐdɯɐɹɐԀ

Hani güneş tam tepedeyken yürürken, orada sadece siz olursunuz ya peşinizden gelen bir gölge olmaz, sadece o zaman tek başınıza yürüyebilirsiniz. Yani anlamadıysanız diye söylüyorum, burada yapmaya çalıştığımız şey güneşi tepeye çıkarmak.

25 Ocak 2001

Melinda, salonda oturmuş ödev yapıyordu. Yanında kimse yoktu ve neden diye sormuyordu çünkü çocukluğunun vermiş olduğunu saflıkla doğum günü olduğu için bir sürpriz hazırlandığını biliyordu. Bundan nefret ediyordu çünkü doğum günü iki gün önceydi ama herkes kutlamak yerine iki gün başka bir şehirden gelecek kuzenini beklemişlerdi beraber kutlamak için. Küçük bir çocuğa yapılmayacak şeydi bu ama merakına dayanamayıp ödevi bıraktı ve kapıya doğru yürüdü. Tam kapının koluna uzanırken arkasında biri yürüyormuş gibi sesler geldi. Arkasını dönüp boş salona baktı. Dışarıdan geldiğini düşündü ve tekrar önüne dönecekken tekrar sesler duydu. Yukarıda ki aynaya baktığında sesin oradan geldiğini fark etti. Sanki biri orada yürüyor gibiydi ama yanılıyorum diye düşündü çünkü orada bulunan oda bırakın bir insanın yürüyebileceği içeri dahi giremeyeceği kadar dolu bir yerdi. Bütün boş kutuları ve gereksiz şeyleri oraya doldurmuşlardı.

Yanlış duyuyorum diye düşündü ve biraz da korkarak yerine geri dönüp oturdu ve beklemeye başladı.

5 dakika kadar sonra elinde pasta ile babası ve hizmetliler girdi. Gülümsedi, mutluymuş gibi yaptı. Herkesin kendi doğum gününde kuru öpücükler ile geçiştirdiği yanakları titriyordu ama kimsenin umurunda değildi.

Saatler geçmiş pastalar üflenmişti ve Melinda sanki her şeyi ezberlemiş gibi yüzündeki gülümseme bir an olsun silinmemişti.

"Ben tuvalete gideceğim." Deyip odadan çıkmıştı. Üst kata gidip kimsenin gelmeyeceğine emin olduğu camdan zemini olan kilere girmişti. Henüz küçük bir çocuk olduğundan kutuların içinde tamamen olmasa da hareket edebilmişti.

Bir anlığına durdu. Sanki odada başka biri varmış gibi yere vurulan ayak sesleri duyuyordu. Daha dikkatli dinlemeye çalıştı ama susmuştu. Ayağını hafifçe yere vurdu ve birkaç saniye bekledi. Aynı şekilde karşılık alınca korkudan ne yapacağını şaşırdı ve kendini geri çekmeye çalışırken sırt üstü kutuların üstüne düştü.

"Ah!" Hafif bir çığlık atmıştı ama hemen ağzını kapadı. Kimse duysun istemiyordu çünkü ne kadar korkmuş olursa olsun bu bugün yaşanan en güzel ve en gerçek şeydi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 29, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ʙʟᴀᴄᴋWhere stories live. Discover now