Yapmamalıyız

804 119 67
                                    

"Sana aşığım ama bunun kaynağını bilmiyorum" bu sözlerden sadece ilk iki kelimeye odaklanabildi Sinem diğerleri bir kulağından girip diğerinden çıkmıştı ama bu iki kelime zihninin filtresine takılı kalıp mağarada yankılanan sesler gibi yankılanıyordu zihninde.Şimdiye kadar konuşurken sakin kalmaya çalışan ve bunu başaran Sinem bu sözlerden sonra bunu başarabileceğine dair inancını yitirdi.Yanakları kızarmış,elleri terlemeye başlamış kalbi de giderek rekor kırmak istercesine hızlanıyordu...Ne yani sadece iki kelime insanın zihnini darma duman etmeye yetiyor muydu?Bunun cevabı o an Sinem için kocaman bir evetti.Tanerden duyduğu sadece iki kelime bu akşam için yaptığı planları söylemeyi düşündüğü sözleri değiştirmişti.Sadece iki kelime sakin olan bedenine heyecan basmasını sağlamıştı.Ne yapmalıydı şuan ne söylemeliydi bilemiyordu.Atılıp Taner'i öpsemiydi yoksa ne söyleyeceğini beklese miydi?Yaşadığı düşünce ve duygu karmaşası bir şey yapmasına engel oldu ve öylece Taner'e bakmaya devam etti sadece verdiği tek tepki dudaklarında oluşan gülümsemeyken.

Taner de söylediği şeyin farkına vardığında bunu yaptığı için pişman olmuştu çünkü bunu söylemek istememişti gelmeden önce lakin Sinem bütün planlarını bozmuştu.Birkaç kelime olabildiği gibi bir kadında insanın tüm planlarını bozabilmek için yeterliydi.Az önce gerçekten Sinem'e ona aşık olduğunu söylemişti Taner şimdiyse ne söylemesi gerektiği konusunda en ufak fikri bile yoktu...

Oluşan sessiz ortam kolay kolay bozulabilecek gibi değildi çünkü ikisi de ne söyleyeceğini bilemiyordu şuan.Uzunca bir süre bu sessizlik bozulmadı tıpkı hiç istifini bozmayan bakışmaları gibi.Dakikalardır süren bu bakışma bir an bile bozulmamıştı.Artık dudaklar değil gözler konuşuyordu ama bu konuşma normal bir iletişim değildi.İkisi birbirlerinin gözlerinden diğerinin asıl düşüncesini anlamaya çalışıyordu.Gözleri aracılığıyla birbirlerinin zihinlerine ulaşmak istediler ama bu pek mümkün gibi görünmüyordu.Gördükleri tek şey sevdikleri insanın yüzleriydi o kadar bu yüzlerden o insanın düşünceleri anlaşılmıyordu ne yazık ki...

En sonunda bu sessizliği bozmaya karar verdi Sinem yetmişti bu kadar bakışma onun için ama ne söyleyeceğini bilmiyordu bu yüzden konuşmak istemedi.Boş bakışlarla kendine bakmaya devam eden Taner'e yaklaştı yavaş yavaş.O kadar dibine girmişti ki artık onun yavaş olan nefes alışverişini bile hissediyordu ama Taner hala bir tepki vermiş değildi çünkü verebilecek durumda değildi.Aslında Sinem'in dibine girdiğini algılayabiliyordu ama Sinem'in kendi üzerinde öyle bir etkisi vardı ki tepki veremiyordu.Sinem de Taner hala bir tepki vermeyince bundan cesaret alıp devam etti.Önce elini Taner'in kalbinin üzerine koyduğunda bu kalbinde kendinin ki gibi oldukça hızlı attığını fark etti.Anlaşılan Taner de kendi gibi heyecanlıydı.Az sonra yapmak istediği şeyin bir hata olduğunu bilse de kendine engel olamadı Sinem.Her bir santim yakınlaşmasında Taner'in tepki vermemesi onu daha cesaretlendiriyordu.Bir elini Taner'İn kalbinin üzerinde gezindirmeye devam ederken diğerini de onun boynuna dolayarak amacını daha da belli etti.Taner ise tepki verebilecek iradeye sahip değildi şimdilik...

En sonunda bunun hata olduğunu bilse de yapmaktan vazgeçemedi ve dudaklarını Taner'in dudaklarıyla buluşturdu Sinem.Yavaş yavaş kıvrılmaya başlayan bu dudaklar her saniye biraz daha hızlanırken Taner'in boynuna dolanan el de giderek daha çok baskı yapmaya başlıyordu Taner'e. Kısa bir süre bu şekilde devam eden öpüşme Sinem'in bir karşılık alamadığını anlamasıyla yeni bir boyut kazanmaya başladı.Sinem içindeki arzuya engel olamayarak dudaklarını biraz daha hızlandırıp sertleştirirken elleri de artık daha güçlü olmaya başlıyordu.Birkaç saniye sonra Taner sonunda bir tepki verecek duruma gelmişti ama bu tepki Sinem'in pek hoşuna gitmeyecekti.

Taner en sonunda durumu ve anı tam olarak idrak etmeye başladığında ilk başta Sinem'e karşılık vermek istedi ama bunun durumu daha karıştıracağını düşünmüştü.Yine de ufak bir karşılık vermekten kendini alıkoyamadı.Sinem'in aşkının karşılığı olduğunu anladığından şehvetle kıvrılan dudaklarına ufak birkaç karşılık verdiğinde Sinem bu durumdan oldukça memnundu.Sonunda beklediği karşılığı almanın mutluluğunu yaşayan Sinem artık kendini kontrol etmek istemedi ama birkaç saniye içinde gelen ikinci tepki onun bu akşam ikinci kez planlarının mahvolmasına neden olacaktı.Taner birkaç saniye Sinem'e karşılık verdikten sonra daha fazla devam etmek istemedi.Bunu bile yapmaması gerektiğini biliyordu ama kendine engel olamamıştı.Daha fazla devam etmek istemedi Taner Sinem'in de kendini kaybetmesinden korkuyordu.Yavaşça sağ elini Sinem'in yanağına getirdiğinde Sinem bu hamlenin anlamını yanlış anlamış ve dudaklarını daha da hızlandırmıştı ama Taner'in kendini yavaşça geri çekmeye başlamasıyla  bu düşüncesinin yanlış olduğunu fark etti.Dudaklarının yavaşça birbirinden kopmasıyla Sinem de artık bu anın sona ereceğini anlamıştı hiç yapmak istemese de Taner'in boynundaki ve kalbinin üzerindeki elini geri çekti hızlıca sitemkar bir şekilde.Bu bir sitemdi Taner'e hem karşılık vermesinin hem de geri çekilmesinin sitemi...

Aşkın Dönüşümü SinTanWhere stories live. Discover now