-1

74 14 0
                                    

Bir kaç telaşlı hareketlenme bu günün önemini iyice yansıtıyordu. Genç adam elinde ki sıcak kahvesiyle beraber hazırlanmış olan odaya girdi. Etrafın da ki kişler selamını göremeyecek kadar hızlı ve telaşlıydı. Ah! İçeriye giren yönetmen gülümseyerek genç adama yaklaştı.

"Merhaba Chan! Bu gün erken gelmişsin."

Başıyla onaylarken elinde tuttuğu kahveyi masada boş bir yere bıraktı. "Evet, Felix nasıl? Onu arayarak rahatsız etmek istemedim."

"Ah! O mu? Sadece grip çabucak iyileşecektir. Sonuçta ona bakan  hoş biri var yanında."

"Hyunjin mi? Ahaha haklısınız."

"Heyecanlı mısın?" genç adama yöneltilen soruyla başını aşağı yukarı sallarken kırkırdadı.

"Zorunda değilsin, yerine bir başkasını bulabiliriz." derken eli genç adamın omzuna yerleşti.

Gözleri gülümseyen oğlanın 'hayır' cevabıyla omzunu patpatladı. Konuşmadan önce kol saatine göz ucuyla baktı.

"Yayına başlamadan önce biraz alıştırma yapmak isteyebilirsin."

Uzaklaşmadan önce odada hazırlık yapanlara bakmış, daha sonra odadan çıkmıştı. Derin bir nefesi ciğerlerine çekerek  masasına yerleşti. Masanın üzerinde bilgisayar ve yanında alt alta yerleştirilmiş zarflar ve  masanın köşesinde bir kutu kalem bulunuyordu. Uzanıp aldığı kalemle yayın için giriş konuşması hazırlamaya başladı.

.
.

   "Son üç dakika. Hazır mısın?" camın arkasından konuşan yönetmen ile genç adam başıyla onayladı. Tüm herkes yerlerine geçmiş,  sessizce zamanın su gibi geçmesini bekliyordu.

Çok geçmeden bir başka ses duyuldu "3 2 1 yayındayız!"  dediğinde giriş müziği çalmaya başladı. Chan konuşmadan önce sessiz olmaya dikkat ederek boğazını temizledi.

"Merhaba Hoş geldiniz millet! Ben Bang Chan, bu gece sizlerleyim." dediğinde bilgisayar ekranında görünmeye başlayan yorumlarla daha çok gülümsedi.

"Evet, bu gecelik size ben eşlik edeceğim. Felix kadar iyi olmasam da elinden geleni yapacağım."

"Gecenin ilk şarkısını isteyen birileri var. O zaman ilk şarkıyı sizler dinlerken bende gelen yorumları ve istekleri okuyor olacağım."

' Erica Jennings - it's a lovely day'

Hoş melodi bir dinleyicinin arabasının içinde çalmaya başladı. Gözlerini diktiği yolda şarkının İlk sözleriyle nefesini tuttu.  Sıkıca tuttuğu kolyeyi parmakları arasından aşağı doğru sarkıttı. Hafif bir rüzgar  açık camdan içeri girmiş, düşüncelerin arasında gezen genç oğlanın yanaklarına hafif bir pembelik bırakmıştı.

Ne kadar zaman geçtiği bilinmez şarkının yerini sunucunun sesi almış. Kendisine gelmesini sağlayan o soruyu sormuştu.

"Ah, bu şarkı çok aşk doluydu. Yorumlara bakıyorum da, bir çoğunuz aşk hakkında bir şeyler yazmaya başlamışsınız."

Arkada hala çalmaya devam eden şarkıyla beraber sunucu tekrar konuştu. Bu kez bir dinleyicinin yorumunu okuyordu.

"Aşk kışın sıcak çikolata eşliğinde izlenilen yağmur gibidir. Soğuk ama vazgeçilmeyen."

"Aşk sadece acıdır. Aptallar bilerek acı çeker."

"Aşk nedir Bay Chan? Ah... Bu çok zor bir soru. Aşk bana göre bir tür sözdür. O kişiye verilmiş bir umut. O kişiyi tanrı görmektir."

24 to 25 - minsung -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin