o günden beri her gün ve her şey bu doğruyu hissetti*

Depuis le début
                                    

"Japonca bilmediğini hatırlattığın için teşekkür ederim Jeongguk, bunu bilmiyordum."

Alayla söylenmiş sözler Jeongguk'un da gülmesine sebep oldu, "Kitabın içinde resimler var, senden kitabın konusunu tahmin etmeni istiyorum." dedi, Jeongguk kendini bir sınavın içinde hissetmekten alıkoyamadı, bakışları kısa bir anlığına kaysa da Kim Taehyung'un ona dikkat kesilmiş yüzüne yeniden çevrildi. "Neden bunu yapıyorum?" diye sordu bu kez, Taehyung pes ederek omuzlarını düşürürken üniversite öğrencisine baktı. "Bir kitabı anlmak için onu tamamen okuyabilmek gerekmez bazen. Kitaplar da insanlar gibi görünüşlerinden ipuçları bırakır bize. Bazıları göründüğü gibidir, bazıları ise çok farklı. Sen bana kitapta gördüklerini söyle, ben de sana içindekileri. O zaman daha iyi anlayacaksın." Jeongguk başını sallayarak kitaba dönerken dudaklarını büzdü, bu bir sınavdı. Nedenini anlayamıyor olsa da bir anda bu sınav ile baş başa kalmış olmaktan hoşlanmadı.

Kapağında bir kitap olmasına karşın içindeki çizimler göz alıcı, ona bir şeyler anlatmaya çabalıyor gibiydi. İlk bölümün başında uzun bir kimono giymiş Japon kızı bir masanın yanında dikiliyordu ve elleri karnının üzerinde birleşmiş, başı saygı ile hafif eğikti. Bir ev çalışanı olduğu açıktı. İkinci bölümün başındaki resimde aynı kız bu kez bir minderin üzerinde oturuyor ve gözyaşı döküyordu. Elleri kucağında birleşmiş ve köşesine gül işlenmiş bir mendili tutuyordu. Üçüncü bölümde ise bir erkek ve aynı kız sırtlarını birbirine dönmüş, uzaklaşıyorlardı. Ayrılık. Açıktı. İkisini acı bir sonun beklediği aşikardı. Aşıklar mıydı?

Jeongguk her resmi inceledi, son bölümün başındaki resimde kadın ve adam, yan yana durmuşlar ve bir cenaze töreninde dikiliyorlardı. Elleri saygı ile karınlarda birleşmiş olsa da gözlerinde hiçbir acı belirtisi yoktu. "Aşıklar mı yoksa başka bir şey mi?" diye sordu kapağü kapattığında, Kim Taehyung onun sorusuna güldü. "Hemen sonuca gitmek istiyorsun, bazen başlangıç sonuna gitmekten daha iyidir." Jeongguk gözlerini devirmeden edemedi, kitabı yanındaki masanın üzerine koydu. "İkisinin de acı çektiği ve son bölümün başındaki cenaze töreni de bir tür onların acılarından kurtulma için yapılmış gibi... Orada ölen kimse, ikisini de özgürleştirmiş." Kim Taehyung onu onaylarken "Güzel çıkarım, sence kadın ve adam kim?" diye sordu bu kez, "İlk başta aşıklar olduğunu düşündüm." dedi Jeongguk, "İkisinin kavuşamadığını ve ölen kişinin aralarındaki engeli kaldırdığını ama resimler ilerledikçe ikisini de ayrı ayrı görüp durduk. Aşık olsalar, beraber olurlardı. Beraber oldukları tek resimde bile sırtları birbirine dönük ve ayrı yollara gidiyorlar." Aklına başka tahminler gelmediği için sessiz kaldı.

"Kitap Akari ve Daiki adında iki kardeşi anlatıyor. Yüksek mevkili bir Japon ailesinde yaşayan Akari; zeki ve çalışkan bir kız ancak imkânlar verilmiyor kız olduğu için. Daiki ise tüm imkânlara sahip ama o da istediklerini yapamıyor. Aile işini devir almak için şirkette çalışmak, sürekli şirketi yükseltmek ve baskı içinde yaşamak zorunda."

Taehyung vücudunu masadan uzaklaştırarak Jeongguk'a doğru yürümeye başladı, "Akari bir yazar olmak istiyor, hayatı kelimelerle çevrili. Sadece yazmak istiyor. Yazıyor da ama insanlar okumadığı sürece onun için bir öneme sahip değil yazılanlar. Daiki de yüzücü olmak istiyor. Su onun hayatı, su olmadan yaşayamaz. Birkaç saatlik aralarda kendini suya bıraktığında hayatını arıyor." Taehyung elini Jeongguk'un omzuna koyarken onun içinde yaşadıklarından habersiz. "Babalarının ölmesi, ikisinin de prangalarından kurtulmasını ve yapmak istediklerini yapmalarını sağlıyor. Akari biraz önce elinde tuttuğun kitabı yazıyor, Daiki de yüzüyor." Elini çekti, Jeomgguk tuttuğu nefesini bıraktı. Onun bu kadar yakınında olması kendisini çok fazla heyecanlandırıyordu, buraya gelirken bulmayı umdukları arasında bir aşk yoktu.

aşk ve diğer hazin şeyler' taekookOù les histoires vivent. Découvrez maintenant