Efsane Mi Gerçek Mi?

21 1 0
                                    

     Büyük salonda iki yüz üzeri ülkeden gelen binlerce prens ve prensesler vardı. Bunların yanında Arşidükler, Grandükler ve daha bir sürü önemli insan vardı. Her ne kadar kan bağımdan dolayı Ateş Prensi seçilme ihtimalim daha fazla olsada korkuyordum ya Ateş Prensi olamazsam. O zaman ne saraydan yardım alabilirim ne de güç toplayabilirim. Daha fazla Dük İroh'a da yük olamam. Bu yüzden seçilmek zorundaydım. Ateş Prensi seçildikten sonra gücümü en hızlı arttırmanın yolu ise nişanlanmak. Ateş Prensesi olan birisini bulmalıydım bana güç verecek birisini. Bunun için en iyi seçenek 7. Alev Krallığının varisi olan \/. Syntia. O sarı saçlı, mavi gözlü, uzun boylu bir kız. Diplomatik alanda çok yetenekli olduğunu duymuştum o varis olduktan sonra ülkesi canlandı ve en güçlü on krallığa girdi.

     Onun yanına gitmeye karar verdim ziyafet masasının yanında duruyordu. Tam ona doğru yaklaşmışken yanına o geldi. Abim Hugo. Vazgeçtim denemeye bile gerek yoktu. Abimle çok yakın görünüyorlardı, eğer abimle dostlarsa bana kesinlikle yardım etmez. Çünkü abim kendisiyle çalışan herkese bana yardım edilmemesi konusunda emir vermişti. Tam geri dönüyordum ki kalabalık beni geriye çekmeye başladı İmparator içeri giriyordu ve herkes onun için yol açıyordu. Kapı açıldı. Sekiz yıl sonra tekrar onu görüyordum, babamı.

     O tahtında taşınırken arkasından da İmparatoriçe girdi. Annemin ölümüne sebep olan kadın. Çok mutluydu, gülüyordu. Bunun sebebini tahmin edebiliyordum. Halk içinde bazı söylentiler dolaşıyordu. Abimin efsanedeki veliaht olabileceğiyle ilgili. Aslında haklılardı. Herşey uyuyordu, saf krallık soylarına sahipti. Annemde saf kana sahipti ama nedense babamla akraba değildi. Şimdi düşünüyorumda annem saf alev krallığının kanına sahip değilse hangi saf kana sahipti? Belki abim biliyordur. Neyse abim bunların yanında çok zeki bir yöneticiydi ve tüm güçlü insanları yanında toplamıştı bu da efsanedeki veliaht kadar güçlü olduğunu gösteriyordu. Ben bunları düşünürken açılış töreni bitti. Prens adayları heyecanla sıraya geçti test başlıyordu. Herkese İmparator karşısına çıkma sıra sayısı verildi benim sayım 106 idi. Ortalarda bir sıradaydım.

     Bir süre sonra sıra bana geldi test taşının önüne geçtim. İmparator, İmparatoriçe ve abim bana acıyarak bakıyorlardı içlerinden ne düşündüklerini tahmin edebiliyordum. Test başladı bana nereli olduğum ve adım soruldu ve sesli bir şekilde söylemem istendi.

Bağırdım:

1. Alev Krallığı'ndan Elios Kai Luminary!

     Test yönetmeni bir şeyi yanlış söylediğimi söyledi. İmparatoriçe'nin arkadan güldüğünü duydum sonra sinirlendim ve tekrar bağararak aynı şeyleri söyledim yine işe yaramadı sonra tam test yerini terk ediyordum ki arkadan bir ses geldi.
"1. Alev Krallığı ve 1. Buz Krallığı'ndan Elios Kai Luminary!"
Bağırdım:

1. ALEV KRALLIĞI VE 1. BUZ KRALLIĞI'NDAN
ELİOS KAİ LUMİNARY!

     Bir an da her yer bembeyaz oldu. Boşluktaydım. Tek başımaydım. Sonra nal sesleri geldi. Arkamı döndüğümde önümde bir pegasus vardı. Alevler içindeydi pegasus. Söndürmeye çalışıyordum ki bi an da eğildi. Sanırım üzerine binmemi istiyordu. Yanmaktan korksamda bindim. Sonra boşlukta uçmaya başladı. Uçtukça bir şeye yaklaşıyorduk. Sonra ateşten bir şelalenin önünde durduk. Nedense bu şeyler bana çok tanıdık geliyordu. Pegasus bi an şelalenin içine uçtu, savunma pozisyonuna geçmiştim ki bir baktım önümüzde kocaman bi kapı. Kapının üzerinde de bir resim vardı. Tanıdık geliyordu sanki çok çok önceden bu yere gelmişim gibi. Sanırım içeri girmemiz gerekiyordu fakat kapının nasıl açıldığını bilmiyordum. Kapının üzerindeki resim rüzgar krallıklarının tekniğine benziyordu. Bu yüzden bende rüzgar krallığının veliahtı olan ve annem öldükten sonra benle iletişimde kalan az sayılı insandan biri olan Kumori abinin dediklerini hatırlamaya çalıştım. Sonra aklıma geldi rüzgar krallıklarında çok eskiden yapılan güçlü bir tekniğin aslında temel olarak alev ve buz krallıklarının tekniklerinin birleşimiyle yapıldığını anlatmıştı. Fakat ben bunu nasıl yapacaktım ateş tekniği yapabiliyordum ama su tekniği bu imkansızdı. Pegasus  farkettiğimi anlamış olacak ki denememi istermişcesine teşvik etmeye çalışıyordu. Bende hiçbir şey kaybetmeyeceğimi düşünerekten denemeye karar verdim. Küçükken annemin anlattığı buz krallığı hikayelerinden anlattıklarıyla bir şeyler denemeye başladım. Denedim denedim tekrar denedim. Olmuyordu. Tam vazgeçiyordum aklıma annemin her dört imparatorluk festivalin de tapınakta yaptığı dans geldi. Annem o dansı yaptığın da sanki her yer buz gibi oluyordu yine de annemi dansı yaparken izlemeyi çok seviyordum.

Dansı yapmaya başladım bir şeyler oluyordu. Aynı anda ateş tekniğini de yapıyordum oluyordu. Su ve ateş birleşiyordu ve ortaya buhar çıkmaya başladı. Her yer buhar olmuştu ve dansım bitti. Kapının olduğu taraftan kulak patlatıcı seviye de gıcırtı sesi geldi. Dumandan nereye gittiğimi tam olarak göremesemde kapıdan içeriye girdim. Büyük salondaydım, imparatorun salonuydu. Ama aynısı olamazdı. Arkadan bir ses geldi.

SEN 1. BUZ KRALLIĞINDAN LYDİA'NIN OĞLU ELİOS KAİ LUMİNARY MİSİN?

Sesin geldiği tarafa döndüğüm de büyük tahtta oturan bir dev vardı. Sanki "Bir daha bağırmamı mı istersin?" dermişcesine bir bakış attı. Ben de refleks olarak eğilip selam verme pozisyonuna geçtim. "Evet efendim! Ben Elios Kai Luminary ve Lydia'nın oğluyum fakat annemin Birinci Buz Krallığından olup olmadığını bilmiyorum." dedim. Sonra dev gülmeye başladı. "Ah küçük insanoğlu sana annenle ilgili hiç birşey anlatmadılar mı?" dedi. Düşündüm, bana annemle ilgili ne anlatabilirlerdi ki? O imparatoriçeydi ve idam edilmişti ve saf soydandı. O saf soydandı! Alev imparatorluğunun prensesi değildi ama imparatoriçe olacak kadar saf soydan geliyordu. Kartlar yeniden dağıtıldı . Annem Su imparatorluğunun prensesiydi ve Alev imparatorluğunun lideri olan babamla evlenmişti. O zaman iki imparatorluk arasında ki savaş neden devam ediyor? Deve sormaya karar verdim.

-Efendim size birşey sorabilir miyim ?

-Sor insanoğlu.

-Annemi tanıdığınızı varsayaraktan soruyorum bana annemi anlatabilir misiniz?

- Anlatırım ama bana inanır mısın bilmem;

     Bundan çokta uzun olmayan bir süre önce dünya büyük bir savaştaydı. Bu savaşta dört büyük imparatorlukta tüm gücünü kullanıyordu fakat Ateş İmparatorluğu çok güçsüz kalıyordu. Bunun nedeni Ateş iİmparatorluğu'nun bir mirasçıya sahip olmayışıydı. Mirasçılar kendi imparatorluklarının gücünü miras alır ve bu güçle dünya da denge kurarlardı. Fakat Ateş imparatorluğundan bu güç bir süre alındı çünkü gücü denge için değil savaş için kullanıyordu. Şimdi ise yaptıklarının bedeli ödeyen imparatorluk çaresizlik içerisindeydi. O kadar çaresizdi ki diğer imparatorlukların himayesine girmeyi kabul etmeye karar vermişti. Bu kararın verildiği gün ise iki bebek doğmuştu.biri ateş imparatorunun oğluydu diğeri ise su imparatorunun kızıydı. 16 yıl geçti her zaman ki gibi ateş prensleri seçmek için toplantı yapıldı. Bu toplantıda annen Sortia da vardı.Su imparatorluğundan olmasına rağmen denetleme timiyle beraber toplantıya katılmıştı. Bu toplantıda diğer imparatorlukların ana prens ve prensleride teste girecekti. Bu prenseslerden biride Lydia'ydı. O da teste girdi fakat bu onun hayatı için bir facia olacaktı. Annen Su mirasçısıydı. Bunu öğrenince İmparator deden anında annenle babanı nişanlandırdı. Annen buna karşı çıkamadı çünkü 16 yıl önce imzalanan anlaşmada alev imparatorluğunun güçsüzlüğünden dolayı evlilik hakkı vardı. Annen alev imparatorluğunda olmayı hiç istemezdi yine de baban onu her zaman korudu. İlk başta annene sadece acıma ve hayranlık duyuyordu ama sonra bu aşka döndü. Annene aşık olmuştu. Bu yüzden ona güçlenmesinde hep yardım etti. Onu imparatoriçe yapmak için çok uğraştı fakat bir gün Sortia geldi. Sortia aslında karşı krallığın imparatoriçesinden olmamıştı o bir kara büyücüden olmaydı. Bu yüzden çoğu kara büyüyü biliyordu bunu kullanarak babanı kontrol etmeye başladı ve anneni idam ettirdi. Fakat bu büyü çoksa güçlü değil hala eksiklikleri var. O zaman küçük olduğun için hatırlamayabilirsin ama annen idam edilmeden hemen önce büyü kısa bir süreliğine bozuldu ve baban anneni kurtarmaya çalıştı.

     Ne yani? Aslında babam kötü biri değil mi?!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

4 Taht 1 KralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin