9: İkinci baba

7.9K 1K 829
                                    

Başım ağrıyordu.

Gece Jaehyun gelmemişti. Taehyung gittikten sonra biraz uyumuştum ve sonra birden midemin bulantısı yüzünden uyanmış, içtiğim her şeyi kusmuştum. Tek başıma olduğum için de kendi pisliğimi kendim temizlemiş, ılık bir duş aldıktan sonra tekrardan yatağa girmiştim.

Jaehyun sabah gelmişti. Saat altı ya da yedi sularıydı. Yanıma yattığı anda uyanmıştım ve gözlerimin önüne o fotoğraflar gelince Jaehyun'a dönmüştüm. Uyanıp ona döndüğümü görünce hemen gülümseyerek yanağımı kavramak için elini kaldırmıştı ki onu durdurmuştum.

"Bitti" demiştim sessizce. Yeni uyanmış olmam veya onun hafif uykulu görünüyor oluşu önemli değildi. Güzel bir sevişme sonrası keyif çattıktan sonra gelmişti muhtemelen. O ise anlamamıştı, gülümsüyordu hala.

"Ne bitti bebeğim?"

"Biz bittik" demiştim aynı sakinlikle. "Geldiğin yere eşyalarınla birlikte geri dönebilirsin şimdi" diyerek bileğini bıraktığımda dudaklarındaki gülüş solmuştu yavaşça.

"Anlamıyorum Jungkook-"

"Salağa yatmana gerek yok. Fotoğraflarınızı gördüm. Fazla zayıf ve kısa erkeklerden hoşlanmadığını sanıyordum" dediğimde yüzünde bir panik dalgası oluşmuştu.

"Jungkook ne gördün bilmiyorum ama sandığın gibi değil-"

"Öpüşürken gülümsüyordun" demiştim aynı tavırla. Üzgün müydüm? Evet. Ama çok değil. "Starlight'ın arka kapısında, kollarının arasındaki çocuğu öperken gülümsüyordun"

Şok olmuştu. Tam olarak şok olmuştu. Eh, beklemediğim bir şey de değildi.

"Bunu hak ettiğimi düşünmüyorum" demiştim sessizce. "Benden ayrılsaydın bu kadar üzülmezdim bile. Ama aldatılmayı hak etmedim. Üstelik sen beni, seni aldatmakla suçluyordun."

"Jungkook" demişti zorlukla. "Ben- ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Sana söyleyecektim. Gerçekten. Sadece daha iyi olmanı beklemek istedim. Zaten kötüyken bir de benim yüzümden acı çekmeni istemedim-"

"En başından söyleseydin ikimiz de daha mutlu olurduk"

"Özür dilerim" demişti ellerime uzanarak. "Jungkook, seni gerçekten çok seviyorum. Sen benim ilk aşkımsın ama sen de görüyorsun, bazen güzel başlasa da yürümüyor"

"Evet" demiştim sessizce. "Zaten ayrılacağımız belliydi. Yine de arkamdan iş çevirmemeliydin Jaehyun" demiştim başımı iki yana sallayarak. "Bana yaptığın ihanetin yanında fotoğrafların medyaya düşecek, rezil olan sen olacaksın. Bana sadece acıyacaklar"

Bakışları değişmişti.

"Medya derken?"

"Bana tanıdığım bir magazinci arkadaşım gösterdi fotoğrafları. İnternete düşmeden önce haberimin olmasını istediği için atmış" dediğimde alt dudağını ısırmış ve birkaç saniye gözlerini kapalı tuttuktan sonra aralayarak bana bakmıştı.

"Jungkook yüzsüzlük gibi olacak ama yayınlamamasını istersen belki yayınlanmaz?"

"Üzgünüm" demiştim ellerini iterek. "Bu kadar sakin karşılamamın tek nedeni artık aramızdakilerin bitmiş olmasıydı. Yine de gerçekten üzüldüm çünkü beni umutlandırdın ve sonra tekrar kandırdın" demiştim üzgünce ona bakarak. Samimiydim. "Bana çok iyi davrandın. Hatta beni öpmene izin vermeye başladım çünkü aramızı gerçekten düzeltmek istiyorsun sanmıştım. Ama sen bana yalan söyledin. Salak yerine koydun"

"Özür dilerim" demişti itmemi umursamadan bileklerime tutunurken. "Jungkook, çok üzgünüm. Keşke en başından söyleseydim. Gerçekten çok özür dilerim."

Louis Vuitton: TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin