AY KABİLESİNİN SON VARİSİ

AY'IN KIZI

NOT: Cadılar Bayramı'nın kökeni Kelt Paganizmi'ne dayanmakta ve orijinal ismi Samhain olmaktadır. Cadı geleneklerinde hâlâ Samhain kullanılmaktadır. Bu hikâye pagan unsurlar içerdiğinden Cadılar Bayramı yerine Samhain kelimesi geçmektedir.

Kütüphanenin kanatlı kapısının altın varaklı kulbuna götürdüm elimi. İçimden bir ses buraya girip büyükannem Merindah'nın kitaplarından birini okumam gerektiğini fısıldıyordu. Fil dişi rengindeki altın süslemeli kapıyı ardına kadar açıp içeri girdim. Dışarıda at arabası beni beklesede şu an odaklandığım tek şey okumam gereken kitaptı. Diz kapağıma kadar uzanan siyah saçlarımı elbisemin göğsünden süzülen tutamlarını geriye doğru attım. Yüksek tavanlı odada tavana kadar yükselen kitaplıklar arasında dolandım. Geniş uzun pencerelerden süzülen güneş kütüphanenin tam merkezine doğru neredeyse yere kadar uzanan altın avizeye vurdukça yansıyan ışık sayesinde her yer daha aydınlık oluyordu.

Ellerimi kitapların üzerinde gezdirerek ilerledim. Sonunda bir kitap ellerimin altında büyük bir enerjiyle titrediğinde kitaplıktan özenle çıkardım. Deri kaplamalı el yazması kitabın üzerindeki tozlara doğru üflediğimde boğazıma kaçan tozlarla öksürdüm. Merkezdeki avizeyi çember şeklinde saran büyük, geniş masaya ilerledim. Kitabı masaya koymamla hala üzerinde olan tozlar havaya kalktı. Sayfaları açıp okumaya başladım.

Yıllar önce kendi türüne ihanet eden; vahşi aynı zamanda Hecate'nin lanetlediği, diğer cadılar tarafından dışlanmış cadılar bir araya gelip örgütlendiler. Dışlanmış cadıların baskıları diğer tüm cadıların ayrı kabilelere bölünmesine sebep oldu. Dışlanmış Kabile, Ana Tanrıçanın verdiği gücü acımasızca kullanıp, kendi soyunu kendi çıkarları için katlediyordu. Her yıl Samhain'da diğer kabilelerin güçlenmiş fertlerinden birini kaçırıp kanıyla ayin yapıyorlar ve böylelikle daha da güçlendiklerini sanıyorlardı. Dışlanmış Kabilenin iyi geçindiği hiçbir kabile yoktu. Ay Kabilesi, kabileler arasında en güçlü, en soylu ve ilk kurulanıydı. Dışlanan cadıların ileride yapacağı tehlikeleri görüp Elaxi'nin önderliğinde kabile hâline geldiler.

Ay Kabilesi üyelerinin, önder Elaxi sayesinde Ana Tanrıça Hecate ile doğrudan bağlantıları vardır. Diğer tüm kabileleri yönetmesinin yanı sıra Dışlanmış Kabilenin en korktuğu kabile Ay Kabilesiydi.

Kalın kitabın kapağını kapadığımda yüzüme çarpan toz zerreleri ile öksürdüğümde bu duruma yüzümü buruşturdum, saraydaki hizmetçi kızlar görevlerini yeterince yerine getiremiyorlar anlamına geliyordu bu. Kesinlikle babamla ikimizin dedikodusunu yapmak yerine işlerinin başına koyulmalarının vakti gelmiş gibi gözüküyor.

Büyükannemin yazdığı Cadıların Köklü Tarihi isimli kitabının üzerinde ellerimi gezdirdim. Onun bu hayal gücüne hep hayran kalmıştım (bazen hayal unsurundan ibaret olmadıklarını bilsemde delirmemek için kendimi kandırıyordum). Aklıma bir anda bana uyku öncesi anlattığı masallar gelince gözlerim dolmaya başladı. Oturduğum sandalyeden kalkıp elbisemi düzelttim. Kitabı aldığım rafa doğru ilerleyip tekrar eski yerine koydum. Sarayın büyük kütüphanesinden çıkıp uzun koridoru geçtim. Dışarıda beni bekleyen at arabasına bindiğim an ilerlemeye başladık. Görkemli olmasa da mütevazı olan saraydan gittikçe uzaklaşıyorduk. Arabada ben ve sadık muhafızım Delroy haricinde kimse yoktu. Arabanın camından İskoçya'nın eşsiz güzellikteki yeşilliğini izliyordum. Uçsuz bucaksız gibi görünen yeşilliği izlerken dört yıl öncesini düşünüp ne kadar da sıradan ve durağan bir hayatımın olduğunun daha da farkına varıyordum.

O günlere dönmek için neler yapmazdım...

Babam, İskoçya Lordu Laurent; büyükannem Merindah'nın evini son bir kez ziyaret etmek isteyeceğimi düşünüp bugünü benim için planlamıştı. Şikayetçi değildim. O eve dört seneden beri gitmek istiyordum ancak bir türlü kendimi buna hazır hissedemiyordum. Babamın bunu planlaması benim için tamamen bahane oldu.