Bölüm 3

0 0 0
                                    

Otobüs durağa yaklaşıyor. Acelece ayağa kalkıp bir kere yalpaladıktan sonra dengemi sağlıyorum. Etrafımdaki gençler, yaşlı teyzeler bana bakıyor. Ve bir küçük kız çocuğu bana gülümsüyor. Öyle ya ondan farkım yok bugün. "Her şeyi sil baştan öğrenme ihtiyacım ağır basıyor ama sürekli yaşadığım bellek kaybı buna engel oluyor..."
Otobüse nasılsa ilk binen ben oluyorum ve en sondaki koltuklara kendini bilmez bir delikanlı misali yayılıyorum. Karşımda ikili yahut tekli oturan insanların varlığı gün gibi aşikar olsa bile umursamıyorum. Otobüs nihayet hareket ettiğinde camdan dışarı bakıyorum. Nokta şeklinde bir karaltı henüz ayrıldığımız durağın bankında duruyor. O an hatırlıyorum. Hastaneden ayrılırken bana verilen valiz ve bir miktar para durakta kalıyor. Ansızın gülümsüyorum. Asım'ın çarpık bakışlı bir fotoğrafını canlandırıyorum gözümde. Fotoğraf valizin içinde kalıyor, ben otobüste. Ben Asım'dan ayrılıyorum, Asım benden. Bu kopuş ilkinden daha katlanılası geliyor. Dayanıyorum. Alışmaya çalışıyorum. Gözlerimi kapatıyorum. Son durağa kadar uyuyorum. Otobüs son durağa vardığında biri omuzlarımdan sarsmışçasına uyanıyorum. Kan çanağı olmuş nemli gözlerimi silip doğruluyorum. Uykumda bile ağladığımın ilk o zaman farkına varıyorum. Son duraktan sağa doğru çıkan yokuşu tırmanıyorum. Bir çocuk koşarak yanımdan geçiyor. Bir kedi ayaklarıma dolanıyor. Sendeliyorum. Eve dönüyorum. Koşmam gerekiyor biliyorum ama yürüyorum. Hem de ayağım beton dolu tenekeler içinde kalmışçasına ağır ve sarsak…
Her ne kadar geciktirmeye çalışırsam çalışayım nihayet varmak zorunda olduğum yere varıyorum. Eve yaklaşıyorum. Bahçe kapısını açıyorum. Bahçeyi geçiyorum ve ağır çekimdeymişçesine yavaş herkes uyuyormuşçasına sessiz kapı ahşabına dokunuyorum. Kapının arkasında otuz altı numara ayakların giydiği terliklerin sesini duyuyorum. Kapı açılmadan annemin kapının zincirini çektiğini biliyorum. Kapı açılıyor. Hatırladığımdan daha tombul olan annem karşımda duruyor. Sağ elini kalbinin üstüne koymuş çığlık atıyor. Tek bir sözcük.
"Leylaaa."

SİSLERİN ARDINDAWo Geschichten leben. Entdecke jetzt