♚53.bölüm♚

Mulai dari awal
                                    

O günden sonra Ahraz'ı hiç görmemişti. Kadının hemşire olduğunu biliyordu Afganistan'dan döndükten sonra devam edip etmediğini bilemiyordu. Doktor Giselle kadar güçlü olmayabilirdi. Aykırı dedektifinin aldığı izinle- muhtemelen il sınırlarını aşmadan- ufak bir kaçamak yapmaya hazırlanıyorlardı.

İlkbaharın ılık rüzgarı saçlarını uçuşturdu, en sevdiği mevsimdi kırların yeşillendiği bu zamanlar...Beyaz elbisesinin üzerine geçirdiği ince beyaz hırkasına sarıldı.

"Bayan Hector'un arkadaşı Bayan Jennings ile yaptığı tatil planlarını bozmadığımızı umut ediyorum."

Kendisini şeffaf hissetmesine neden olan bir bakış attı. Sorduğu gayet mantıklı bir soruydu ne var ki bakışı ona belirsizlik okyanusundaki yosun gibi gelmişti.

"Bayan Hector planlarını birkaç gün daha erteleme konusunda oldukça nazik davrandı."

Ayrıntı vermek yerine hızlı adımlarla yolun sonundaki kamyonetine doğru hızlandı.

"Nereye gideceğimizi söylemeyecek misin? Çavuş Wiseman'ın haberi var değil mi?"

Şu son birkaç günde öyle şeyler değişmişti ki Charlie McKinley için aramlar hızlandırılmış Brendan kendi kulübesi yerine onunla yaşamaya başlamış Redwood City'den döndükleri için ne derece mutlu olduklarını belirten telefonlar gelmişti. Bahar oradan apar topar ayrılışını düşündükçe midesine kramplar giriyordu. Zira ufak valizi orada kalmıştı zehir etkisindeki Erica Woodrow'un alaylı imasını duymazdan gelmişti. Larissa'nın ailesinden de haber vardı kızlarının cenazesini almış ve ona yakışır bir tören düzenlemişlerdi. İki çocuğun velayeti artık büyükannelerinde olacaktı.

"Tanrım, soru sormadan senden istenen şeyi yapamaz mısın yalnızca?"

Derin derin nefes aldı, yemyeşil ağaçları mesken tutan kuşlar çevrelerinde girdap misali dolanıyordu. Geriye sadece ona söyleneni yapmak kalmıştı. Bu hastalıklı bir histi; ancak melankolinin onu ele geçirmesine izin vermese çok daha iyi olurdu.

Yanı başındaki adam onu yarıya kadar kısılmış göz kapaklarının altından uzun süre izledi, bilmesini istemediği bir şeyi bildiğini belli edecek kadar yeterli bir süreydi bu. Kamyonete yerleşirken kollarını göğsünde huzursuzca kavuşturdu.

Ela Gözlü, Soylu, Çenesi Gamzeli ön koltuktaki yerini alarak minik avuçlarını kocaman elinin içine aldığında ona irileşen gözlerle baktı. Aralarındaki çekim fiziki sebepten sayılmazdı.

Yumuşak bir ses yüzünü yaladı "Ellerin üşümüş." Yorumuyla yanakları pembeleşti ağzı kurudu. Tanrım, 'Bu ben bir numarayım' temalı seksi bakışına bir son vermeliydi. Alt dudağını dişledi. Birçok şeye tanık olan kamyonetin içi erotik çağrışımlar için hiç de uygun değildi öyle değil mi? Ah hadi ama kimi kandırıyordu ki? Onunla flört ediyordu.

"Benim yanımdayken kızarmanız için makul bir sebep olmadığını bilmeniz gerekir Bayan Johansen."

Sesindeki güvenli ton onu yatıştırdı. Pekala, aralarında birçok şey yaşanmış olabilirdi ancak bu utangaçlık evresini tamamen aştığını göstermezdi. Bakışları ve parmaklarının üzerindeki elinin sıcak okşayışı altında birkaç titrek nefes aldı.

Sağlık evinin önünden geçerken üzerine eğilince bir an için öpecek sandı ama öpmedi bunun yerine burnunu saçlarının arasına sürttü.

"Hey, şimdi birisi görecek?"

"Peki sence bu benim ne kadar umurumda mevsim?"

Ona kirpiklerini kırpıştırarak hayretle baktı. Ela gözler de ona baktı...Bakışlarında ne vardı? Gizem? Umut? Tutku?

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang