YENİ PLAN

6.4K 245 26
                                    

Kahvaltıda ikimiz de çok sessizdik. Onat'ın ne düşündüğünü merak ediyordum, normalde hep benimle sohbet etmeye çalışırdı. Ben omletimi yerken belki kurtulurum ihtimalinin mutluluğunu yaşıyordum. 

"Bugün biraz daha iyi görünüyorsun, yüzüne renk gelmiş," dedi omletini bıçakla keserken. 

Portakal suyumdan bir yudum aldım. "Bir şey yok," dedim sadece. Kahvaltımı bitirdim ve kalktım.

"Hadi," dedi arabasının anahtarlarını alırken.

"Nereye?"

"Tulumunu beraber seçelim, hava almış olursun."

"Tamam." 

Arabaya bindim ve bir mağazaya gittik. Aslında çok güzel elbiseler vardı, belki de Doğu'ya güzel görünmek için elbise almalıydım. Toz pembe, dizin bir karış üstünde biten, kare yaka bir elbise beğendim. "Bu nasıl?" 

"Boyu biraz kısa."

"Madem öyle beni neden getirdin?"

"Tamam, bu seferlik giyin bakalım."

Elbiseyi denedim, üzerime tam oturdu. Altına altın rengi bir stiletto ve boynuma ince zincirli, tektaşlı bir kolye aldım. Hevesliydim çünkü Doğu'nun beni böyle görmesini istiyordum. Kulaklarıma da altın rengi düz zincir küpeler aldım. Tam çıkacakken Onat bana bir toka gösterdi. "Bu da sana çok yakışır."

Topuza takılan kanatlarında beyaz taşlar olan bir kelebekti bu. "Evet, güzel."

"Alalım o zaman." Alışverişimizi tamamladık.

"Kuaföre gitmeliyim." Ağda yaptırmalıydım, uzun süredir yaptırmıyordum. Doğu beni güzel görmeliydi.

"Tamam, ben kapıda beklerim." Onat şaşkındı, uzun süredir kendime bakmadığım için bu gelişme onu mutlu etmişti. Kendisine alıştığımı sanıyordu.

Ağda yaptırdım, saçlarımın kırıklarını aldırdım ve manikür pedikür yaptırdım. Tırnaklarıma french sürdürdüm ve nem maskesi yaptırdım. 

Çıktığımda ferahlamış hissediyordum. Saat bayağı geçmişti, öğlene geliyordu. "Dışarıda yemek ister misin?"

"Olur," dedim gülümseyerek. Neşeli olmamın nedeni kesinlikle Onat değildi ama o üstüne alınıyordu. O da gülümsedi, bayağı neşelenmişti. Bir restorana gittik, o biftek yerken ben tavuklu salata yedim. Şişmemeliydim, Doğu beni güzel görmeliydi. 

"Neşelisin, bu beni mutlu ediyor. Nedeni nedir?"

"Sana alışıyorum," diye yalan söyledim. Bana güvenmesi gerekiyordu.

Uzandı ve elimi tuttu, ilk kez ben de onun elini tuttum. Çok şaşırdı. "Beni çok mutlu ettin Talya."

"Artık mutlu olmak istiyorum, çok yoruldum."

"Sana söylemiştim, benim hissettiklerimi hissedeceğini biliyordum."

"Bunun için biraz daha zaman var ama artık seninleyken daha çok mutluyum." Aklımda sadece Doğu vardı, Onat'ın sadece bana güvenmesi gerekiyordu.

Uzun uzun sohbet ettik, havadan sudan konuştuk. Eve gittiğimizde akşam olmuştu bile. Hazırlanmak için yukarı çıktım. Aşağı indiğimde o da hazırdı. "Yine çok güzelsin," dedi beni süzerken.

Uzandı ve bana sarıldı, ben de midem bulanarak ona sarıldım. "Bana ilk kez sarılıyorsun," dedi şaşkın bir mutlulukla.

"Artık sürekli sarılacağım, iyi hissettiriyor."

Elimi tuttu, gözlerimin içine baktı. "seni seviyorum."

bir tek bu konuda rol yapamadım, seni seviyorum diyemedim. "Ben de" dedim ve arabaya bindik. Sigara içerek, sohbet ederek gittik. Neşeden sürekli kahkaha atıyordu, benim gülmemin tek nedeni kurtulacak olmanın sevinciydi. Bu kez de başaramazsam benim için büyük bir yıkım olurdu.

ÜVEY ABİMİN TAKINTISITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang