9 - Philippe'in Son Düzenbazlıkları

Start from the beginning
                                    

— Tanrım! Ne yapıyor acaba?

— Kim?

— Philippe!

— Ah! Öyle ya! Çocuk sıkıntı içinde. Yola gelecektir.

— Ama daha önce yoksulluğu yaşadı, belki yoksulluk yüzünden onu değişmiş gördük. Mutlu olsaydı, iyi yürekli de olurdu...

— Anneciğim, o dışarıya gittiğinde acı çekti sanıyorsun, değil mi? Ama yanılıyorsun, New York'ta da hâlâ burada yaptığı gibi zevk ve eğlence içinde yaşadı...

— Ama bizim yanımızdayken acı çekseydi, bu korkunç bir şey olurdu...

— Evet, dedi Joseph. Bana düşen şeye gelince, seve seve para veririm, ama onu görmek istemiyorum. Zavallı Madam Descoings'i öldürdü.

— Peki, dedi Agathe, onun portresini yapmak istemez misin?

— Senin için her türlü acıya katlanırım anne. Ama tek bir şeyi elbette aklımdan çıkaramam: O benim kardeşim.

— Süvari yüzbaşısı kıyafetiyle at üstünde bir resmine ne dersin?

— Evet, Gros'yu örnek alarak yapılmış güzel bir at resmim var; bunu nerede kullanacağımı bilmiyorum.

— Öyleyse, onun arkadaşına gidip ne durumda olduğunu öğren.

— Gideceğim.

Agathe ayağa kalktı: Makası, her şey yere düştü, gidip oğlunu başından öptü ve iki damla gözyaşını saçlarının arasında gizledi.

— Bu çocuk senin tutkun, dedi Joseph, hepimizin de mutsuz bir tutkusu vardır.

Akşam Joseph Sentier Sokağı'na gidip saat dörde doğru kardeşini buldu. Philippe, Giroudeau'nun yerine bakıyordu. Yaşlı süvari yüzbaşısı yeğeninin çıkardığı bir haftalık gazetede veznedarlık yapıyordu. Finot, hisselere böldüğü, ancak bütün hisseleri elinde bulundurduğu bu küçük gazetenin her ne kadar sahibi ise de, görünür sahibi ve başyazarı dostlarından Lousteau adında biriydi. Lousteau da tam olarak Bridau'nun büyükbabasının öç almak istediği Issoudun kaymakamının oğlu, dolayısıyla Madam Hochon'un yeğeniydi. Finot, amcasının hatırı için, Lousteau'ya vekili olarak Philippe'i vermiş, ama ücreti yarıya indirmişti. Sonra Giroudeau her gün saat beşte kasayı kontrol ediyor ve günlük hasılatı alıp götürüyordu. Büro hizmetlisi olarak ayak işlerini yapan savaş malulü Coloquinte biraz da Albay Philippe'i gözetliyordu. Zaten Philippe de iyi bir tutum sergiliyordu. Altı yüz frank ücret ve nişanı dolayısıyla aldığı beş yüz frank maaş daha iyi yaşamasını sağlıyordu, öyle ki gündüzleri çalışıp akşamlarını bedava girdiği tiyatrolarda geçirdiği için yalnızca boğazını ve yatacağı yeri düşünmek zorundaydı. Joseph girdiği sırada, Coloquinte başının üstünde taşıdığı damgalı kâğıtlarla dışarıya çıkmaktaydı, Philippe de yeşil bezden kolluklarını fırçalıyordu.

— Bak hele, bızdık burada, dedi Philippe. Öyleyse bu akşam birlikte yemek yeriz, Opera'ya da gelirsin, Florine ile Florentine'in bir locası var orada, ben Giroudeau ile gideceğim, sen de katılırsın, hem Nathan'la da tanışırsın!

Kurşunlu bastonunu aldı, purosunu ıslattı.

— Davetini kabul edemeyeceğim, annemizi almam gerek, akşam yemeğimizi lokantada yiyoruz.

— Pekâlâ, nasıl o zavallı iyi yürekli kadın?

— Fena değil, dedi ressam. Babamızın portresi ile yengemiz Descoings'in portresini yaptım. Kendiminkini bitirdim. Seninkini de Kraliyet Muhafız Birliği süvarisi kıyafetinle yapıp annemize vermek istiyorum.

Suyu Bulandıran KızWhere stories live. Discover now