"Ama kızım bu ne hal, hepiniz abartmışsınız," dedi Atlas sinirle.

"Sen yapma bari be, oradaki kızları gör önce."

Atlas suratını astı, Nihal ondan ayrılmıştı. Uzaktan yapamayacaklarını söylemişti. Atlas hala çok seviyordu ama ona saygı duymuştu. 

"Özür dilerim," dedim koluna sarılarak. "Söz sana muhteşem bir kız bulacağım."

Doğu homurdanarak aşağı indi. "O kürk çıkmayacak üstünden," dedi arabasına binerken.

"Hee tabi." Gittim ve yanına oturacaktım ki Merve oturuyordu. "Pardon?" 

"Ya canım, kusurabakma. Bu halde Mert'in motoruna binemezdim, Doğu'dan rica ettim ama arkada oturunca araba beni tutuyor. Sen geç bizahmet artık."

Dişlerimi sıktım ve Doğu'ya baktım. Bana bakmıyordu, kızacağımı bildiği için bakmadığına emindim. "Beni de arkada araba tutuyor," dedim kollarımı önümde birleştirerek.

"Ne zamandan beri tutuyor," dedi Doğu şaşırarak. Sonra bilerek yaptığımı anladı ve pot kırdığı için yeniden sustu. Merve ise güldü.

"Benimle gel," dedi Mert. Senin palton uzun, motora binebilirsin."

Doğu kaşlarını sinirle yukarı kaldırdı ama umursamadan Mert'e doğru ilerledim. Merve'den hoşlanmadığımı biliyordu, kızların arabasına yollayabilirdi onu ama yok illa arabasına bindirecek.

Binmeden önce bizimkilerin arabasına yürüdüm. Nil, Serkan, Ela, Ali ve Atlas vardı. "Atlas, sen bizim arabaya geçsene. Merve'yle başbaşa kalmasınlar, siz de burada sıkıştınız zaten."

Tamam," dedi ve indi arabadan. Bizim arabaya geçerken Merve'nin suratını görmeniz lazımdı, bana ters ters bakıyordu. 

Mert'in arkasına bindim ve belinden sıkıca tuttum. Bara gittiğimizde ilk işim tabi ki kürkümü çıkartmaktı. Doğu ters ters bakıyordu ama umursamadım. Burası çok sıcaktı, ayrıca çok kalabalıktı. Bunalırdım öyle ben. 

Kızlarla dans etmeye başladık. Gözüm yine de Doğu'daydı. Merve ona yakınlaşmaya çalışıyordu ama o arkasını dönüyordu. Sinirle yanına gittim, kollarımı onun boynuna attım ve dudaklarından öptüm. O sırada Doğu'nun arkasında duran Merve'yi görmek için öptükten hemen sonra sarıldım ve ensesinden ona baktım, gözleri nefret doluydu. Ona güldüm ve Doğu'nun ellerini bırakmadan hem içip hem dans ettim. Çok eğleniyordum. 

Zaman ilerledikçe Merve ortalıkta yokken biraz kızlarla vakit geçirmek için onların yanına geçtim, başım dönüyordu ama tam sarhoş değildim. 

Bir süre dans ettikten sonra Doğu'yu ortalarda göremediğim için çocuklara sordum, bilmiyorlardı. Belki lavabodadır diye bir süre bekledim ama gelmiyordu. 

"Kızlar Doğu yok."

Birbirimizi zor duyduğumuz için kapıya çıktık. "Nerede olabilir?" dedi Serkan. "Bir arasana yenge. Baksana, arabası da yok."

Telefonumu elime aldım, mesaj vardı ve Merve'dendi. Bana bir konum atmıştı ve yalnız gelmemi söylemişti. "Siz devam edin, Atlas bana arabanı ödünç versene."

"Ne oldu?"

"Sen ver, bir şey yok."

"Tamam al."

"Ben de geliyorum," dedi Mert. Mesajı görmüştü. "Arabayı boş ver, motorla gideriz."

Motora bindik. Meraktan çatlıyordum, bu konum neydi? Vardığımızda Doğu'nun arabasının burada olduğunu gördüm. Başına bir şey mi gelmişti? Kalabalıkta görememiştim. Korkuyla yukarı çıktık ve kapıyı çaldım. Bara çok uzak bir yer değildi burası.

Merve üzerinde Doğu'nun siyah gömleğiyle açtı kapıyı. Şok oldum, donakaldım. Ruju bozulmuş, dudağının kenarına kaymıştı. Sinirle onu ittim ve içeri daldım. Odaları sinirle gezerken yatak odasını buldum, Doğu oraya sızmıştı. Altında yalnızca boxer vardı. Gözlerimden yaşlar boşalırken sinirle üzerine saldırdım ve onu sarstım. "Kalk, hayvan! Uyan!"

Doğu gözlerini açtı, şok içindeydi. Etrafa baktı. "Ne oldu?"

"O kadar içmişsin ki Merve'yi koynuna almışsın. Aaa ama ne tesadüf, sen kolay kolay sarhoş olmazdın? Bakayım!" Uzandım ve ağzını kokladım. "Hayret, alkol da kokmuyorsun. Sarhoşluk numaran buraya kadarmış, her şey bitti!" Hızla odadan çıktım, Doğu peşimden koşuyordu ama onu dinlemiyordum.  Mert'in motoruna bindik ve arkamdan bağıran Doğu'yu öylece bıraktım. Bitmişti, artık hayatımda Doğu diye biri olmayacaktı. 


Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Fikirlerinizi merak ediyorum, roman nasıl gidiyor? 

ÜVEY ABİMİN TAKINTISIWhere stories live. Discover now