Yıldıza basmayı unutmayın. Keyifli okumalar.
Acıya karşı verdiğimiz tepkiler farklıdır. Bazen acı içimizi ateşe verir. yangını söndürme umuduyla içimiz dışımız bir olana kadar ağlarız. Bazen acıya karşı savunma halini alırız hissetmemeye, saklamaya, güçlü olmaya çalışırız. Ama kırık bir cam gibi elinle camı ne kadar kavrayıp gizlemeye çalışırsan, o kadar batar içine... Keser ve de kanatır.
Ve bazen de şoka girmiş gibi asla tepki vermeyiz. Dış dünyada olan olaylar adeta yabancılaşır. Öyle bir acıdır ki her yerin buz keser, hareket edersen o soğuğun seni yakacağını düşünürsün. Evet, tıpkı benim şuan yaşadığım şey gibi...
Korkarak beklediğim, hiç gelmemesini istediğim gün gelmiş tüm acımasızlığıyla çaresizliğime sırıtıyordu. benimse yaptığım tek şey yanağımdan süzülen gözyaşlarını umursamamak oluyordu.
Annem ölmüştü.
Yarım saat önce şakalaşıp gülüp eğlenen orman gözlerden geriye kalan kurak bir araziydi artık. Kurak arazinin ortasında yeşillik arayan küçük bir tavşanı andıran da bendim.
Odada sadece ben, annemin cansız bedeni bir de dağınık düşüncelerim vardı . Annemin benimle yalnız konuşmak isteği üzerine Yaren odadan çıkmıştı on dakika önce.
***
Yanağımdan süzülen yaşlara aldırış etmeden annemin cansız bedeninin yanına cenin pozisyonunda uzanıp kafamı soğuk boynuna gömdüm."Annem, Orman Gözlüm çok erken bırakmadın mı beni sence de... ben sensiz ne yaparım..? Anne dayanamam ben nolur kalk...", sesim çaresiz değildi bu cümlenin kendisiydi adeta. Konuşurken ;
Ağladım, ağladım ve ağladım.
Ben babasız büyümüştüm yıllarca, hayal meyal hatırladığım yüzle avunmuştum. Kardeşim olmamıştı. Sülalemiz diye bir şey var mı bundan da pek bir fikrim yoktu. Sadece babaannem vardı o da oldukça yaşlı ve huysuzdu ve pek anlaşazmadık. Beni de pek sevmezdi, nefretle bakardı bana. Sanki birini öldürmüşüm gibi bir nefretti. Her neyse annem bana herkes olmuştu benim herkesimdi, dünyamdı ama şimdi bir dünyam yoktu.
Kapının açılma sesini duydum fakat tepki vermedim. Ruhum ölmüştü sanki. Ayakkabıların çıkardığı tok sesle Adımların yaklaştığını anladım. Sonra bir el omzuma dokundu. Gelen Görkem Amca ve birkaç doktor arkadaşıydı.
"Hadi oğlum toparlan. Annen seni bu halde görmek istemezdi."
Görkem Amca'nın cümlelerini duymazdan gelip annemin buz tutmuş vücuduna daha sıkı sarıldım.
"Vefa lütfen hadi oğlum..."
Yine tepki vermedim.
"Üzgünüz delikanlı ama annen için yapabileceğimiz bir şey yok artık. Biraz daha burada kalırsa bedeni kokar. morga gitmesi gerekiyor anneni son güzel kokusuyla hatırlaman senin için daha iyi değil mi?"
Bu sefer konuşan sarışın uzun boylu orta yaşlarda bir doktordu.
Hayır anlamında kafa salladım ve kısık sesle konuşmaya başladım.
" Benim kimsem yoktu. Annem benim her şeyimdi olmayan babamdı annem benim olmayan kardeşim olmayan arkadaşım olmayan aşkım hatta ilk aşkımdı. Yaşama sebebimdi."
Biraz durdum sonra tekrar konuşmaya devam ettim.
"Biliyor musunuz annem çok güçlüdür"
Buruk bir tebessüm ettim. "Güçlüydü yani... o ağrılarından bile şikayetçi olmadı şu süreçte. Hep güldü, şakalaştı."Boğazıma oturan yumruyla daha fazla devam edemedim. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Görkem Amca gelip elimi tuttu ve annemin yanından kaldırdı.
Kalkmamla birlikte doktorlar annemin yüzünü örttü, götürmek için yatağı sürmeye başladılar. Kendimden beklemediğim bir hareketle "Durun!!!" diyerek son sesimle bağırdım. " Annem orada üşür" çaresizce Görkem Amcaya baktım.
" Vefa emin ol annen üşümeyeceği çok güzel bir yere gitti."
Cümlesini bitiren Görkem Amca bize bakan doktorlara gidin gibisinden bir işaret verdi.
"Hayııırrrrr! Durun dedim."
Gitmek için hareket eden doktorlar tekrar durdu. Dizlerimin üstüne çöküp Görkem Amca'nın ayaklarına kapandım.
"Annem tek korkar orada. Ne yapar annem. Annem karanlıktan da korkar benim Orman Gözlüm karanlıktan çok korkar. Amca nolur götürmesinler. Ben yaşayamam onsuz, dayanamam ben!!!! onsuz amca noluur..."
O sırada ne zaman geldiğini bilmediğin Yaren kolumdan tutup beni kaldırdı ve sıkı sıkı sarıldı. Burnuma gelen huzur verici kokusuyla gözlerim karanlığa teslim oldu. Aklımdan annemin kurduğu son cümleler geçti.
" Hatırlamak için çırpındığın geçmiş yatak odamda olan sandığımda bir mektupla seni bekliyor. Okumadan önce iyi düşün oğlum."
BÖLÜM SONU
Merhaba nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Bu bölüm beni biraz mahvetti... Duyguyu tam olarak verebilmişimdir inşallah... Vefa'nın acısını ve çaresizliğini hele ki... Hissedebildiyseniz yazın buraya hissettim veya etmedim diye benim için önemli...
Kendinize iyi bakın, mücadeleyle kalın⚡🖤🌼
YOU ARE READING
Mücadelem
ChickLit"Ama nasıl olur zihnim seni hatırlamıyor? " Kollarını belimden çekip tam karşıma geçti. Elini kaldırıp göğsümün sol kısmına koydu. Kalp atışlarımı hissetti. " Çünkü Kalp Tanır Vefa..." Haklıydı. Hafızamda belli bir yeri yoktu ama kalbim onu ta...