SAKIN! ARDINA BAKMA

1.BÖLÜM

Herkese merhaba oylamayı unutmayın iyi okumalar...

1.BÖLÜM

Odama dolan güneş ışınlarıyla açtım gözlerimi. Yatağımda oturur pozisyonu alarak beni uyandırmaya gelen anneme sıkı sıkı sarıldım. "Günaydın benim güzeller güzeli kızım" dedi annem her zamanki neşesiyle. Annemden ayrılırken ona" günaydınn anne "diyerek dolabımı kapağını açtım.

Annem mutfağa gitmişti bende hızlıca okul kıyafetlerimi giydim banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı tepeden topladım gözlüklerimi temizledim ve gözlerime taktım. 

Okul çantama mor tişörtümü, siyah pantalonumu ve matematik kitabımı koydum mutfağa gittim. Babama günaydın dedim. Kahvaltımı hızlıca yaptım ve okula doğru ilerledim. Saat 8 :40 'dı ders tam 9 :00'da başlıyordu okul evime yakın olduğu için geç çıksamda yetişiyordum.

Okula gitmeyi seviyordum derslerim iyiydi ama pek arkadaşım yoktu hatta hiç yoktu. 12-C sınıfının önünde durdum vücudum kaskatı kesilmişti. İçeriye girmek istemiyordum ama yapmak zorundaydım. Bir adım attım ve bir adım daha, adımlarımı hızlandırdım ve sıramı çekip oturdum duyduğum ses kalbimin daha çok hızlanmasına sebep oldu kalbim yerinden çıkacak gibiydi.

"Ooo şuna bakın bizim köle gelmiş" . Bu sesin sahibi Cem'di. Her zamanki gibi yanından ayrılmayan arkadaşı Kerem ve sevgilisi Buse'de yerini almışlardı. "Hadi yine iyisin seni azad ediyoruz" dedi Buse. "Ama ilk önce kantine git ve bize tost al" dedi Kerem.

Parayı yüzüme fırlattılar ve üçüde gülerek yerlerine oturdu. Düşen parayı yerden alarak kantinin yolunu tuttum. Liseye başladığımdan beri benimle ve okuldaki herkesle uğraşıyor, istedikleri her şeyi yaptırıyorlardı.

Aynı sınıftayız, derslerim iyi olduğu için ödevlerini bana yaptırırlardı ve getir götür işlerinide. Yarın okulun son günüydü ve mezun oluyordum bunlardan kurtulacağım için seviniyordum. Bi yandan da stresliyim Pazartesi günü üniversite sınavım var uzun zamandır hayalini kurduğum meslek için çalışıyorum. Doktor olmak istiyorum ve  hayalimi gerçekleştirmek için çok çaba saf ettimi düşünüyorum.

Kantin kalabalık değildi üç tost alıp sınıfa çıktım. Tostları sıralarına bıraktım arkamdan "sende az çilemizi çekmedin hee" deyip burunlarından ses çıkartarak güldüler.  İlk dersimiz matematik 'ti hoca sınıfa girdi ve oturmamızı söyledi.

Mezun olmamıza bir gün kaldığı için tüm derslerimiz boş geçmişti. Kitabımı çantama koyup sırtıma taktım. Okul çıkışlarında evimin yakınındaki cafeye gidiyordum çalışmak için, yarı zamanlı iş olsada kitap param çıkarıyordu. Babamı sürekli işten çıkarttıkları için ondan para isteyemiyordum.

Hızlıca bisikletimin kilidini taktım ve giyinme odasında üstümü değiştirdim. Önlüğümü belimden bağlayarak yerimi aldım.

Hasan abi hoşgeldin Elvincim bak şuradaki masa yeni geldi menülerini ver dedi. Gösterdiği masada iki kişi vardı bende iki menü aldım ve masaya doğru ilerledim.

Hasan abi Cafenin sahibiydi. Masadaki çifte hoşgeldiniz dedim ve menülerini verip içeriye doğru ilerlerken başımda hissettiğim acıyla olduğum yerde kala kaldım.

Bir kadının kolundaki bilekliği saçıma takılmıştı. "Ayy canım özür dilerim bekle hemen kurtarayım saçını" dedi mahçup ses tonuyla.

Kadına "önemli değil" dedim ve dağılan saçımı toplamak için lavaboya giderken Hasan abi durdurdu  "iyi misin Elvin" diye sordu. "İyiyim bilekliği takıldı saçıma" dedim."Çok garip kadın bi anda kolunu saçına yaklaştırdı sanki bilerek yapmış gibiydi" dedi.  Benimde garibine gitmişti ama bilerek de neden yapacaktı ki.

Herkese merhaba birinci bölüm hayırlı uğurlu olsun :) çok fazla okuyucu yok ama umarım zamanla sayımız artar.

Sizce cafedeki kadın Elvinin saçına bilerek mi takılmıştı.

Görüşmek üzere