Ve sanırım ettiğim tehdit işe yaramış olacak ki kimse ağzını açıp birşey dememişti.Gerçi bir iki özürlü vardı hala bana bakan ama onları da takmamıştım.Okuldayken benimle konuşmak isteyen bir kaç çocuğu bende reddedebilecekken Ateş kavga çıkarmayı seçmiş ve çocukların ağzına sıçmıştı.Neden böyle birşey yaptığını sorduğumda ise ''Sonuçta sana güçlü ol diyerek buraya gelmenin sebebi benim.Madem bir işe başladım sonuna kadar o işin arkasında olurum ufaklık seninle alakalı değil '' demişti.Hah haspam !

Ne kadar beni küçük düşürmesi canımı sıksada başıma birşey geldiğinde yanımda olacağını bilmek iyi hissettirmişti.Normalde olsa kimseye ihtiyacım olmazdı ama böyle bir olay beni endişelendiriyordu.Zaten ben elimden geldiğince erkeklerden uzak durmaya çalışıyordum.Birde bu resimler o slayt beni iyice tedirgin etmişti.Resmen paranoyaklaşmıştım.

Şu bir haftada çarşamba günü okul çıkışında Doğa ile annesi Mine teyzenin moda evine gitmiştik.Mine teyze gene harikalar yaratarak bize iki güzel elbise dikmişti.Aslında biraz abartılılardı ama onu kırmamak için sesimi çıkarmamıştım.

Oraya gittiğimizde benimle konuşması içimi rahatlatmıştı.Aklımdaki ufak sorularda onun konuşması ile yavaşça silinmişlerdi.O annemin en yakın arkadaşıydı.Benden bile iyi tanırdı annemi.'

'Annen ne yaparsan ,nereye gidersen ,ne dilersen sadece senin mutlu olup olmamana bakardı küçük melek .O çok şanslı ki senin gibi iyi kalpli ,güzel ,akıllı bir meleği var.Sen doğruyu bilebilecek bir kızsın Asi.Sen çok merhametli çok vicdanlı bir kızsın.Ne karar alırsan al annen sen mutlu olduğun sürece emin ol ki mutlu olur .''

demişti.annem beni hep meleğim diye severdi o da bende etkili olmasını istediği için böyle konuşmayı seçti diye düşünüyordum.Bu beni anladığını gösterirdi.Beni anlıyor ve kararlarıma saygı duyuyordu.Bu bir haliyle ''Evlenmelerine izin vermelisin ve mutlu olmalısın .Annen de o zaman mutlu olur.'' deme şekliydi ve ben bunu anlamıştım.Artık aklımda o kadar çok kötü şeyler kurmuyordum.

Perşembe günü okul çıkışında Sinem hanım ,Ateş ve Doğa ile gelinlik almak için buluşmuştuk dışarıda.Ateş annesini Doğa da beni yalnız bırakmamak için gelmişti.Ne kadar kendimi zorlasam da gözlerime söz geçiremeyeceğimi anladığımda gelinliği alır almaz izin isteyip her zamanki kaçış yerim uçuruma çıkmıştım.Kendime ayakta kalmam gerektiğini hatırlatarak o gece bolca ağlayıp eve geri dönmüştüm.Tabi bu bir hafta içinde her gece gerçekleşmişti.

Artık gönül rahatlığı ile çıkamıyordum dışarı.Her an bir yerden çıkabilir düşüncesi ile rüyalarıma bile Arslan girmeye başlamıştı.Bu beni ne kadar zorlasada kimseye belli etmeden normal davranmaya çalışıyordum.Ama dün daha kötü olmaya başladığımda gece Mine teyzeyi arayıp Doğa yı göndermesi için yalvarmıştım.Beni anladığı için babası Doğa yı bize bırakmıştı.Doğa ya kabuslarımı anlattığımda babama söylememi istemişti ama şu düğün geçmeden babamı rahastız etmek istemiyordum.Ve de tekrar psikoloğa gitmek pek te iyi bir şeçenek değildi.

Bir haftada derslerimle haşır neşir olmuş sınav zamanında zorlanmamak için elimden geleni yapmıştım.Cuma okul çıkışında düğünün olacağı deniz manzaralı harika otelin düğün sarayını gezmiştik.Ateş ile ikimiz aslında çokta incelemeden çok beğendiğimizi söyleyip geçmiştik.

Kuzey okulda ne kadar benle konuşmaya çalışsada hayatımda asla yapmayacağım birşey yapıp Ateş ten yardım istemiştim.Ateş yakınımda olunca Kuzey benimle göz göze bile gelmiyordu.Bu durumu Ateş e anlattığımda hoşnut olmasada kabul edip tenefüslerde bizim olduğumuz yerlerde takılmışlardı.

*Karanlık Sırlar*Место, где живут истории. Откройте их для себя