37.Bölüm

3.5K 219 25
                                    

Zeynel ağa derin bir nefes çekti ciğerlerine, göğsünde yatan karısına etkili bir ton ile seslendi
" Zeliha"

"  buyur canemın"
 
" Diyar hamile değilmi"

" sen nerden bildin kim söyledi "

" halinden belliydi bilmeye gerek yok, çok sevindim vallah Allah kucağına getirisin"
Diye sevincini belli etti Zeynel  ağa.

" amin amin de bunu mu diyecektin bende birşey sandım, he öyleymiş yeniymiş dahada deme demişti ne güzel evlat sahibi olmak Allah kimseye eksik etmesin " dedi genç kadın..

" yok ben başka diyecemdi, Allah eksik etmesin he doğru dedin  "

" hıı, söyle artık vallah korkmaya  başladım ben Zeynel" 

Zeynel elini karısının sırtına koydu destek vermek ister gibi.

  " Zeliha, ben çocuk isterim senden, Diyar gibi buke gibi sende kendinden bir can taşı karnında "

dedi tek seferde, nasıl diyeceğini hangi kelimeleri kullanacağını hesaplamıştı ama şimdi bambaşka bir şekilde direkt söyledi unutmuştu planlarını..
  

Zeliha kocaman açtığı gözleri ile baktı adama ne demek istediğini idrak edemedi...
  " nasıl yani ne demek bu " diye kekeledi zor çıkan sesi ile şaşkındı kadın.
 
" Zeliha, ben diyorum ki biz evliz epeydir de karı kocayız sen gebe değilsin elbet vardır bir hayırda, istiyorumki bir bebek gelsin"

" yani sen çocuk  istiyon, bende aylardır hamile olamadım, yani ellerin dediğini diyon ağasın başka bir kadın gelmeli çocuk için"
Zeliha doğrulmuştu bunları söylerken oturur pozisyona gelmiş ve sinirlenmişti.

" Doğru ya aptal Zeliha, ganılgası yakın Zeliha'nın, inandı hemen kendinin de sevildiğine,  teslim etti ruhunu kalbini herşeyini "
Hem söyleniyor hemde ayağa kalkmaya çalışyordu örtüsünü aradı kenarlarda.
  Kocasının şok olmuş gibi baktığını farketmedi bile..
 
" ben,  sen öl dersen ölürdüm ama sen benden elimde olmayan bişey istersin ve benim zaten var olan çocuklarımı benim saymazsın hâlâ ilk başlardaki aklındasın. Sana diyim ben sana müsade ettim başkasını al beni gönderme kabulüm dedim ama şimdi asla vermem kızımıda oğullarımıda,haa gitmemde sen dersenki ben alacam bana da ölüm seç o zaman " diyerek hızla kalktı tahtın basamağına bile basmadan zıpladı indi.
 
Zeynel ağa elini uzattı yakalamaya çalıştı,geriye bakmadı Zeliş gitti.

" Zeliha gulem ben öyle mi dedim gel buraya " diye seslendi ardından.

Zeliha merdiven başına gelmişti.

" artık yanıma da gelme sevmiyom seni bundan böyle "

  diyerek öfke ile indi aşağı beyaz  içliğinin eteğini kaldırıp bir çırpıda odasına girdi kapının çengelini indirdi..

Zeynel pişman oldu söylediğine daha devamınıda getirememişti ki açıklasın ne demek istediğini, böyle bir tepki de beklemiyordu.
  Gülümsedi çocuk gibi kızıp giden karısının ardından,  bir kez daha gönlünü fethetti bu genç kadın.
  Çocuklarımı vermem mi dedi o diye tekrar edip durdu..

Zeliş'in tepkisi sevgisindendi...

Zeliha sinirle gitti yatağına oturdu.

" Ben senin için nelere katlandım kendimle bile savaştım, sevdim diye gözüm hiçbirşeyi görmedi.Adamın yaptığına dediğine bak hele  çocuk olmuyormuş,  ee yani yol çıkar değilmi sana da,  utanmıyorda üç çocuğu zaten var.
Birde bana sen anasısın onların diyordu yalancı ilk başında neyse o değişmez dediler de inanmadıydım hâlâ aynı kafada. Sen ne dersen de o çocuklar benimde çocuklarım  artık, emeğim var üstlerinde aslada izin vermeyecem başka  bir kadına ölürüm daha iyi " diye söylene söylene ağladı saatlerce.
 
Zeynel ağa, damda kaldı öylece ne edeceni bilemeden bir iki saat durdu oturdu, kalktı yürüdü edemedi Roza'yı kucakladığı gibi aşağıya indi kızını abilerinin odaya yatırdı.
  Kendi odasının kapısını tıkladı iki kez.
Ne açan var ne ses geliyor, yitti açılmaz kilitlemiş.
Bir kez daha vurdu biraz sertçe.
" Zeliha xanım"
Ses yok.
" Zeliha hele aç güzel karım yanlış anladın ben öyle dermiyim hiç" diye dişlerinin arasından sessiz olmaya çalışarak ama etkide etsin ister gibi söyledi..
  Zeliha kapıyı duydu  oralı bile olmadı.
Normalde asla yapmazdı bunu ama bu kez fena üzdü kocası onu.
Ellerin dediğini dedi resmen"  kısırsın sen neden bebek olmuyor" yada,  Zeliş zaten dolmuştu bu konuda öyle anladı.
 
Zeynel baktı açmıyor kadın  kapıyı, bir kez daha seslendi.
"  aç şu kapıyı Zeliha uzatma  kırarım yoksa rezil mi olmak isyiton bavogile"  dedi.
Sesi duyan Abidin kapıyı araladı.
" Hayır olsun  abi gece vakti ne oldu "
Diye sordu.
" git yat Abdo bişe yok, açmıyor kapıyı ses o ses " dedi abisi.
" Abi gene ne ettin de dellendi buke, hayatta inanmam inat güdeceğine suç senindir kesin bırak sabah konuşursunuz " diye sakin olması gerektiğini söyledi tedirgin de oldu abisinin sağı solu belli olmazdı bazen bu kez yanına gitti
" abi bak birşey yapma sakin ayıptır kadına anamgilde duymasın " dedi.
  Zeynel ters ters baktı kardeşine
" ne sanarsınız oğlum siz beni acizmiyim ben karıma dengesizmi davranacam ne zaman gördün " dedi sinirle.
" görmedim töbe haşaa da, bazen çok sinirlenince milletin ağzını dağıtıyon " dedi Abdo gülerek.
" onlar millet işte Abdo yürü git işine bak. Yat." diyerek eli ile yitti kardeşini ve Abidin gitti kapısını kapattı odasının.
  Zeynel, inat yüzünü de gördü Zeliha'nın açmayacağını anladı.
Bunu sen istedin diyerek dış kapıya yöneldi.
Evin arka tarafına geçti.
Camlara tel süzeği geçirmişlerdi sinekler ve yılan falan girer diye tek hamlede söktü, hırslanmıştı adam.
Zeliha kalktı hızla yatağından
" napıyon pencereyimi kıracan ağam " dedi.
" kıracam ya dua et kapıyı kırmadım" dedi Zeynel ağa sinirden gözleri kızarmıştı.
Gözleri kızaran tek o değildi tabiki Zeliha da ağlamaktan ölmüştü.
" kır kır kalbimi kırdın kapıyı kırmışın ne olacak " diye omuz silkti Zeliş.
Zeynel sıçradı  kolları ile kendini camdan içeri çekti zorla sığdı geniş gövdesi ama girdi içeri şimdi karısının karşısındaydı.
" ne oluyor sana Zeliha çocukmusun sen nedir kapıyı açmazmı insan girememmi sandın" diye çıkıştı adam.
Zeliha boş boş baktı kocasına.
" çocuğum ya ben çocuğum o yüzden çocuğum yok olmuyor  işte, he sende olanı al git, ben kapıyı açmadıktan sonra sen girsen ne girmesen ne " dedi boynunu büktü üzgündü.
Bu çocuk meselesi ne kadar başına dert olmuştu.
" Ne zaman mutlu olsam aklımda olmayan iş başıma geliyor hiçbir zaman tamam olmayacam ben hep böyle sıkıntıyla yaşarım kaderim bu " diyerek ağlamaya başladı kadın.
Zeynel'in içi ezildi.
Çekti omuzundan göğsüne bastırdı karısını.
" ağlama delalım dökme yaşlarını niye başına dert olsun,yüreğimin sızı ağlama"
dedi kocası sıkı sıkı sardı bir yanı hep kırık olan kadınını..
" sen ağlatıyon beni, nasıl emek verdim ben aylardır görmezmisin neler çektim şimdi bana diyon bebek isterim niye yani neden, olmasa ne olur yokmu zaten, var senin çocukların , şartmı yani doğurmam, hiçmi sevmedin beni yalanmı söyledin acımadınmı bana" diye hıçkıra hıçkıra ağaldı.
  " ben sana öylemi dedim gurban başım ayağına Zeliha niye böyle konuşuyon, sence ben yalancımıyım sahtekarmıyım seni kullanacak olsam en başta yapardım böyle olmadığını bilirsin sende " dedi adam.
" ne o zaman ne, niye çocuk istiyon  çare arıyon beni düşünmüyonmu nasıl dayanırım ben yapamam ölürüm "  dedi Zeliha..
" jinamın gel otur hele bir dinle, ben öyle demek istemedim Allah nefesimi kessin bir daha evlenmek neyime ben sana zorla alışmışım sanki bilmiyon  kandırmaya kaç tur döndüğünü, seni bulmuşum bir daha başkasına ne hayatımda ne gönlümde yer yok töbe Allah"  diye gülerek karısının elini tuttu yatağına oturttu.
Zeliha su gibi terlemişti stres sıkıntı ve  ağlamaktan.
Gülümsedi hafifce kocasının dediği laf hoşuna gitti.

ZELİHA      (Yeniden Düzenlemede)Where stories live. Discover now