yirmi dört

1.9K 157 41
                                    

Onu düşünmeden edemiyorum.

Evimin her tarafı onunla dolu, anılarımız ve onun anlattığına göre yaşanmamış gibi hissettiren geçmişimiz... Parçaları bulup yerleştiremiyordum. Bebekten farksızdım ve bu çok acıtıyordu.

Yardıma ihtiyacım vardı ve burası yardım alabileceğim tek yerdi.

"Görmüyor musun çocuk üzgün Sana." dedi Momo. "Gözüne bok renginde peluşu sokman ve değişik sesler çıkarman onu eğlendirmiyor, artık anlasan?"

Sana dudaklarını büktü. "Sen de çok acımasızsın!"

"Yong'un yanında beni konuşturtma. Nerde acımasız olduğumu çok iyi biliyorsun."

"Yong?" içeri giren Yuta'yla kendimi toparlamaya çalıştım. "Bugün çalışmayacak mısın?"

Yutkundum. Jaehyun deliye dönüp en son elbisemi yakmıştı. "Hayır."

Belki de haklıydı. Burada çalışmak bana göre değildi ama burada beni içeri çeken bir şey vardı. Belki de Sana ve Momo bunun kanıtıydı. Yanlarında mutluydum, Jungwoo gibi sahte arkadaş değillerdi...

"Yong, en sevdiğin tatlı ne?"

Sana'nın sorusuyla tekrar geçmişe gittim. Bana aldığı kutu dolusu tatlılar... Çeşit çeşit, her biri özenle yerleştirilmiş olan o tatlılar. Jaehyun benim için uğraşmıştı. "Gökkuşağı pastası." dedim kısık sesle. O gün birlikte tatlı yemiş ve film bile izlemiştik. Ben izlemiştim, o ise beni izlemişti. Gözlerini benden çekmemişti...

Jaehyun ile anılarım her yerdeydi ve unutmam imkansızdı.

Ağladığımı fark ettiğimde Sana iç çekti ve beni kolları arasına aldı. "Salak Momo. Hepsi onun yüzünden." dedi başımı severken. "Aptal tavşan Momo!"

"Arkandaki kuyrukla bana tavşan demeyi kes." dedi Momo. Gözlerini devirdiğini burdan hissediyordum. "Taeyong neden ağladığını öğrenebilir miyiz artık?"

Sonra kendimden beklenmeyecek bir şey yaptım. Başıma ne geldiyse onlara söyledim, ne hissettiysem, ne yaşadıysam. Ne kadar sürdü bilmiyorum ama benden sıkılmadılar. Kalbi yanarken dostlarının seni dinlemesi meğer bu kadar güzel hissettiriyormuş. Bunu hiç tatmamıştım... Hayatımda bir kez olsun bile.

Jaehyun benden çok şey alırken çoğu şeyi de vermişti.

Bazı çiçekler kurusa da, çoğu filizlenmişti.

"Git." dedi Momo gözyaşlarımı silip. "Onunla konuş ve içindekileri söyle. Sadece bu sana iyi gelir."

Sana elimi tuttu. "Ne hissediyorsan onu yap Yongie. Kalbini dinle."

Kalbim bana Jung Jaehyun'la konuşmamı söylüyordu.

"Onunla konuşacağım." yutkundum. "En azından deneyeceğim..."

the shy boy // jaeyongWhere stories live. Discover now