Kadiri

171 21 3
                                    

İranın kenti olan Nusri'ye gelmiştik burası etrafı duvarlarla çevrili  bir küçük bir köydü. Bu kasabanın Kadiri adında bir Şeyhi varmış bende o şeyhe tabi olmaya gelmiştim.

Tam olarak bende bilmiyorum neyle karşılaşacağım daha önce hiç evimden uzak kalmadım. Kanım çekiliyor sanki Çok korkuyorum. hadi ama ne olablir ki en kötü. Nereye geldim neyle karşılaşacağım acaba? Sadece duyduğum kadarıyla erkekler ve kadınlar bölümü ayrı olan bu köyde Allah'a hizmet için geliyorlar şeyh onların kalbini temizliyor yani manevi olarak burada ki her şey Allah'ın razı olduğu bir kul olmak için ve tabi dünyevi zevklerden uzaklaşp kendini bulmak. Tıpkı Derviş Yunus gibi Mevlana gibi Şeyh Galip gibi... Hindistanda buna Nirvanaya ulaşmak diyorlar  onların bu inanışı biraz biz şialara benziyor. Aslında dindar biri değilim burada ne işim mi var bilemiyorum ? En son bana yengem Fadıma buraya gitmem konusunda ısrar etti. Bir çok psikoloa gittim iyileşmek için ama olmadı son çare bu ve deneyeceğim. ne kaybederim ki ?  her ne kadar saçma bulsamda ama bilemiyorum belki yaralarımı burada iyileşir.

Otobüsten indik. Ben etrafa bakındım rehber önden gitti , bizde onu takip ettik. Sadece valizlerimizi kocaman bir odaya yerleştirdik ''İşte odanız'' dedi bayan Afrah.

''Aama yatak yok ! ''dedim.

''Burada yatacaksınız'' dedi tekrar baskılı bir şekilde.

Yanımdaki kadına baktım hiç kimse tepki vermiyordu anlaşılan bu durma alışmışlardı. Bayan Afrah  , ''Yemekhane vs burada kime sorsanız bilir. Benden bu kadar bundan sonraki yola kardeşlerinizle devam edeceksiniz. Unutmayın  buradaki herkes kardeşinizdir. Şey Kadiri'yi her namazdan sonra meydanda görebileceksiniz. Kendnize iyi bakın ' dedi Zoraki bir gülümsemeyle.

 Grubum köy'ü tanımak için aşağıya inmişlerdi.  Valizimin üstüne oturdum.  Ve  ofladım sıkkın ve yorgun bir vaziyette uyuya kalmışım sonra bir grup kızın sesiyle uyandım.  Kızlar Şeyh hzden övgüyle bahsediyordu biri ağlayarak Şeyh hz evinde çalışmak çok isterdim diğerleride bunu onaylıyordu. Şeyhin yapmış olduğu kerametlerinden bahsediyorlardı şeyh hzleri hiçbir kadına bakmazmış sadece camiye giderken kadınlar onun nurundan feyz alabilmek için onu beklerler ve onu görünce cezbeye gelirlermiş ( Cezbe, sofinin kalp ve ruhunun Allah tarafından çekilişiydi)...

Kafam onlara çevrilmişti farkında olmadan onlara bakıp dalmışım kızlardan sıska gözlüklü olanı ''Hey Sofu kardeşim bize katılmak ister misin ?'' diye sordu.

Bende ''hayır istemem'' dedim kızgın bir şekide. Bu garip tavrıma anlam verememişlerdi.

Ayağa kalktım ve oradan uzaklaştım sanki Benna niye öyle davranıyorsun ki tamam tek başına takılacaksın diye bu kimseyle konuşmayacaksın anlamına gelmiyor. Saçmaladın Off Bennaaa...

Aşağıya indim karnım gurulduyordu yemekhane neredeydi ? Etrafıma garip garip bakınırken yanıma biri gelip ''Sofu kardeşim buyur bir yeri mi arıyordun ? '' diye sordu aklımdan o anda şunlar geçti Bu insanlar neden Sofu diyor ? Bu insanlar neden  bu kadar iyi davranıyor ?  ''Ee şey!  ben yemekhaneyi arıyorum da'' dedim kendimi toparlayıp. Sofu kardeşim anlaşılan sen bu yere yabancısın bak ben sana her yeri anlatayım dedi ve anlatmaya başladı. Bende başımı bir yandan başımı sallayıp dikkatle dinledim az buçuk yerleri öğrenmiştim.

Bende karşılık olarak sende sağol sofu kardeş dedim.

Yemekhane çok tuhaftı sulu çorba verdiler bir tasta ve birde tahta kocaman bir kaşık iğrenerek zorla yedim. ekmeğin tadı garipti beni gören bir kadın s. kardeşim bu şifalıdır '' Dedi iğrendiğimi görünce. ''Neden peki ? nasıl şifa olur alt tarafı çorba''  Kadın , ''Burada ki her şey şifadır kardeşim burada her şey besmeleyle yapılır ve bu buğday peygamberimizin yediği buğdaydan yapılır.'' Olabilirdi aslında ama biraz garipsemiştim kadının dediklerini.Zorla çorbayı bitirdim.

Akşam olmuştu bi baktım herkes alelacele aşağıya koşuyordu ne olduğunu anlamadım. Bende arkalardından gitim aptesthaneye gidiyorlarmış aptest alıp namaz kılacaklardı. Kendimi bir an tuhaf hissettim yapayalnızdım herkez koşuyordu bense boş boş etrafa bakıyordum içim kırık dökük ne işim burada diye sordum her zaman sorduğıum gibi sürekli soruyordum. Bir yandan da buna ne kadar dayanabilirim diye kendimi sınıyordum.  ''Yarın gitsem ve bu saçmalığa son versem mi ? Hayır, Benna daha yeni geldin ve hemen pes mi edceksin ? ''  Ve  bir of daha çektim. Kabulenecektim.

Meydana çıktım birkaç kişi vardı orada bekleyen. Oturmuş orada bekliyorlardı 

''Kimi beklyorsunuz ?'' dedim. ''Kadiri'yi, peki sen bilmiyor musun kadiri'i görmeyeceksen niçin geldin buraya ?'' dediler.

 ''Ben bilmiyorum arıyorum? '' dedim inşaAllah aradığını bulursun dediler.

Aslında haklılardı Kadiri bir şeyhti dünyevi zevklerden insanların ruhunu arındırıp insanlara Allah'a yakınlaştıran bir hocaydı o. Şimdi Kadiriyi görmek için bende oturdum ve beklemeye başladım. Kimdi bu zat nasıl biriydi bu kadar övgüyle bahsettikleri ?

Bekledik her yer dolmaya başladı tıklım tıklımdı. Herkes Kadiri'yi görmeye gelmişti. Biraz şikayetçiydim bu durumdan insanlar ite kaka öne geçmeye çalışıorlardı onu görmek için. Ben erken geldiğim için öndeydim arkadakilerse öne gelmeye çalışıyorlardı sanırım bu konuda şanslıydım.

Geliyor dediler Kalabalık fısıldmaya başladı oradaki bazı görevli ablalar vardı herkezi susturmaya çalışıyorlardı.

Ve geldi herkes onu daha iyi görmek için ayağa kalktı ben oturuyordum başka biri için ayağa kalkamazdım. Bazı kadınlar cezbeye gelmişti Allah Allah diye bağırıyorlardı. Korktum doğrusu ne oluyordu bu insanlara dedim Garipseyerek etrafa bakınıyordum. Yürürken bir elinde gül vardı .Etrafına hiç bakmıyordu yeşil bir cübbe giymişti başı öne eğikti sonra birden döndü ve direk bana baktı manalı ve kaşları çatık bir şekilde. içim ürperdi titremeye başladım. Kalbim atıyordu . Halsiz kaldım zor nefes alıyordum sonra yere düştüm, Bayılmışım.

 

BennaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin