Şeytan GERÇEKTİR

21 4 0
                                    

Evet sevgili okuyucularımız. Bu yazı normaldeki yazılarımıza kıyasla nispeten daha kısa olacak. Size arkeolojik, bilimsel, mantıksal ve dilbilimsel kanıtlarla Şeytan'ın diğer bilinen antik tanrılarla olan ilişkisini ve Şeytan'ın Ebedi Gerçek anlamına geldiğini göstereceğiz. Böylece ilk bakışta tuhaf gelebilecek Şeytan GERÇEK'tir başlığımızın anlamını açacağız. Hadi başlayalım.

DNA sarmalıyla ilişkilendirilen kadüse (caduceus), kadim Sümer'lerden gelmedir ve kadim dünyanın her yerinde rastlanabilir. Genellikle bir asa (omurilik/sushumna enerji kanalı) etrafına sarılı, tepesinin iki tarafında da kanatlar (beynin iki yarımküresi/ruhun iki yarısı) ve kanatların arasında da epifiz bezini veya içsel güneş ve psişik gücü temsilen bir çember olan iki yılan (merkezi sinir sistemi/ida ve pingala enerji kanalları) olarak tasvir edilirdi. Bu amblem orijinal olarak genetik mühendisliği kullanarak bizim ilkel atalarımızın genlerine kendi genlerini katarak daha hızlı evrimleşip çoğalmalarını sağlayan Enki/Şeytan'a aittir. Ve bu hem son derece ruhani, hem de ancak modern bilimle anlam ve önemini tekrar kavramaya başladığımız sembol, İbrahimilerin aptal, gelişmemiş barbarlar olduklarını iddia ettiklerinin aksine kadim uygarlıklarda sık sık kullanılmıştır.

 Ve bu hem son derece ruhani, hem de ancak modern bilimle anlam ve önemini tekrar kavramaya başladığımız sembol, İbrahimilerin aptal, gelişmemiş barbarlar olduklarını iddia ettiklerinin aksine kadim uygarlıklarda sık sık kullanılmıştır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu sembol zamanda da Tanrı'nın (Enki'nin) kutsal esansı olan Kundalini'yi de sembolize eder. Sümer'ler'de de "Kundalini" "yaşayan varlıkları canlandıran (canlı tutan) esas güç" olarak tanımlanırdı. "Satan"ın Sanskritçe özüne bakacak olursak "Sat"ın anlamlarının birkaçı da "Gerçek Öz", "canlıları yaşatan şey" ve "üstün varlık" anlamına gelirdi. "Sat" varlığa sebep olur, ve "Tan" da evrime ve değişime yol açan güçtür.

Şeytan "Tanrıların sırları"nı DNA'mıza kodlamıştır ve "Yılanı Yükselt"menin tam ve bütün aktifleşmesi Magnum Opus'a yol açar - yani Tanrılığa Evrim. Sonsuz Hayat. Ölümsüzlük Armağanı. Bu gerçek yaratıcımızın en başından niyeti olan şeydi zaten.

Başka bir yazıtta ise (Enki'yle yakından ilişkilendirilen ve yine Onun anıldığı isimlerden biri olan) Melek Taus'un insan genomundan sorumlu olduğu belirtiliyor. DNA 4 bileşimden oluşur: Adenin, Timin, Guanin ve Sitozin. Sınırsız çeşitliliğe sahip şekillerde eşleşebilip yerlerine bağlı kalırlar. Hinduizm'de Sanat (Şeytan'ın doğudaki ismi, aynı zamanda Satan'ın bir anagramıdır), Melek Taus'la bağlantılıdır. O insanlığa "4 Kumara"yı (Sanaka, Sanatana, Sanandana ve Sanatkumara), ya da başka bir deyişle "Brahma'nın 4 Oğlu"nu vermiştir, ve bunlardan beşincisi ve diğer dördünün kaynağı olan "sonsuz" bir güç kaynağı olan "Eter" için bir isimdir. Elementler tüm varlık için vazgeçilmezdir ve ruhu oluşturur.

Sadece bunlarla kalmayıp biraz coğrafya değiştirirsek Mısırlılarda da Şeytan'ın, Satan'ın kutsiyetinin bilindiğini görüyoruz:
"Ben yılları sonsuz olan yılan Sata'yım.
Yatıp ölürüm. Her gün tekrar doğarım.
Ben dünyanın en derin köşelerinde dolanan Sa-en-ta yılanıyım. [1] Yatıp ölürüm. Doğarım, yenilenirim, her gün gençliğimi yenilerim. [2]"
- M.Ö 1700+, Mısır Ölüler Kitabı.

Spiritüel SatanizmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin