Sırıtarak yerdeki topu aldım.

"Oynamıcaksın bizimle artık. Asuman'ı ağlattın. Sana ceza."

"Hani hepimizin topuydu?"

Elimdeki topu daha çok kollarıma sarıp bilmiş bilmiş konuştum.

"Bu top Evren abimin. Yani benim. Eğer iyi bir çocuk olursan oynarsın."

Gözlerimi etrafta gezdirip yüksek sesle konuştum.

"Mızıkçılık yapan bu topla oynayamaz. Bu top benim!"

Asuman'ın elinden tutup yürümeye başladım. Kolay mı kızım benimle uğraşmak?

"Sana vururlarsa söyle tamam mı?"

Başını sallayıp elimi daha çok kavradı. Asuman...

"Duru oyun oynamıcak mıyız?!"

Kızlardan birinin sesiyle bağırarak konuştum.

"Asumancığımı eve bırakcam. Geliyorum, azcık bekleyin."

Şermin teyze yemek yiyeceklerini söylemişti. Evine bırakmam lazım.

"Sonra oynarız, hadi sen git."

Gülümseyerek apartmana girdi. Omuzlarımı kaldırıp kızların yanına gittim. Herkes yerini bilicek. Annem hep öyle söyler.

"Duru ne oynayalım?"

Elimdeki topu Yeliz'e attığımda Ecem kaptı. Yok ya dövicem ben bu kızı!

"Bırak topumuzu!"

"Evren abi!"

Bağırdı. Ona doğru ilerlerken yine Evren abimi çağırdı. Sinirleniyorum ama!

"Ne oldu Ecem? Duru?"

Evren abim kolumu tuttuğunda çirkin çirkin bana bakıyordu. Uff!

"Topumuzu vermiyor." dedim çirkin çirkin bakarak. Gözlerim dolmuştu. Niye hep bana kızıyor?

"Benim topum, dedi. Oynamama izin vermiyor. Dövicem, dedi."

Boşta duran kolumla Ecem'in saçına uzandığımda Evren beni çekti.

"Dövicem işte dövicem!"

Kolumdan tutup beni peşinden götürmeye başladı. Küçük burnum sızlıyor işte. Koluna sertçe vursam da bana dönmüyordu. Yine beni peşinden sürüklüyor.

"Ya dursana! Topum kaldı!"

Ağlamaya başladım. Beni duymuyor.

"Abim değilsin artık benim! Abi demicem sana!"

Sonunda durdu. Yüzümü sertçe silip elimi yumruk yaparak ona vurmaya başladım.

"Oynamıcam seninle. Abim değilsin artık! Anneme şikayet edicem seni!"

"O kızla niye oynuyorsun Duru! Kaç kere dedim sana!"

Burnumu çekip yüzümü kapattım.

"Topum onda kaldı. Topumu istiyorum ben!"

"Duru!"

"Sen de hep bana kızıyosun ama! Evren!"

Gülmeye başladı. Hı?

Yerimden kalkıp saçını çekmeye başladım. Uff hâlâ gülüyor! Ben annemi istiyorum.

"Gülmesene oğlum!"

Gülüşü birden kesildiğinde gülmeye başladım. Kolumu kavrayıp ciddi ciddi bana baktı. Ve çirkin çirkin.

"O lafı nerden öğrendin?"

"Sendeeen."

Yüzü daha çok çirkinleştiğinde çirkince baktım ona.

"Sen bana kızım deyince bir şey yok, ben sana oğlum deyince ne olmuş! Hı!"

"Tamam bir daha sana öyle demiyeceğim. Bana öyle deme. Sen hanımefendisin."

Ağzım açık ona baktım. Hı?

"Sen de hanım olmayan efendi misin?"

Şaşkın şaşkın ona bakarken gülerek konuştu.

"Beyefendi oluyor o bi kere."

"Bilmiyodum."

Başımı eğip yerde ayağımla daireler çizmeye başladım. Bilmiyodum ki...

"Duru..."

Başımı kaldırdığımda cüzdanını gösterip gülümsedi. Heyecanlandım.

"Top alalım mı?" dedi kocaman gülümseyerek. Heyecanla atıldım.

"Sarı?"

Başını salladığında yürümeye başladık. Çok mutluyum.

"Bir daha o kızla oynama."

"Ben oynamak istemiyorum ki. O mızıkçılık yaptı. Asuman'ı ağlattı. Ben kötü bir şey yapmadım."

Yoldan geçerken elimi tuttu.

"Evren abi..."

"Efendim..."

Gülümseyerek Evren abime döndüm.

"Dönüşte o kızdan topumu alırsın de mi?"

Bölüm nasıldı?

Duru?

Evren?

Anı? 😂

Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm ✨

Duru'lu Eczane/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin