20.ʙöʟüᴍ:"ʏᴀʙᴀɴᴄıɴıɴ ɴᴇғᴇsɪ"

Start from the beginning
                                    

O anda düşüncelerime darbe indiren sesi ilk başta Ladin sandım ama o değildi. İçeriden geldiğini düşündüğüm bu ses sanki acı içinde inliyor gibiydi. Ne olduğunu anlayamadan sessizlik içinde odandan çıkıverdim. Adımlarım bu sefer salonu bulduğunda kapıdan girdiğim anda koltuklardan birinde yatan Kutan'la karşılaştım.

Bembeyaz olmuş yüzü ağlamaklıydı ve dudaklarından çıkan belli belirsiz kelimelerle sanki biriyle konuşuyormuş gibi görünüyordu. Ne yapacağımı bilemeden adımlarımı sessizce ilerlettim. İkili koltukta Kutan, üçlü koltukta Barlas ve yerde yatan diğer bedenler hâlâ uykunun derinliğindelerdi.

Arkadan dolanarak Kutan'ın yanına gittiğimde nefeslerimi yavaş yavaş almaya özen göstererek bir süre onu izledim ama sarf ettiği kelimeleri anlamak da baya zorlanıyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Arkadan dolanarak Kutan'ın yanına gittiğimde nefeslerimi yavaş yavaş almaya özen göstererek bir süre onu izledim ama sarf ettiği kelimeleri anlamak da baya zorlanıyordum. O esnada yerinden kalkan bir bedeni görünce dikkatimi artık Kutan'dan tamamen almıştım. Azra pijamalarıyla görüş açıma girince onlara yaptığım yer yatağından uyuşuk bir biçimde kalktı.

Hemen sonra gözlerini kısarak Kutan'a baktığında o da sanki Kutan'ın sesine uyanmış gibiydi. Sendeleyerek yanıma yaklaşıp ellerini düz saçlarına attı. "Ne zamandır böyle?" diye soran Azra yanımda durunca fısıltısı kulağımda çınladı. "Bende sesini daha yeni duydum, galiba kâbus görüyor," dediğimde sesim beklenmedik şekilde endişeli çıkmıştı ama buna hiç takılmayan Azra ne yapacağını biliyormuş gibi yanımdan geçip Kutan'ın üzerine doğru eğildi.

Ne yapacağını beklerken Kutan'ın sarf ettiği kelimelerden bir kaçını duyabilmiştim.

Bunu ben istemedim diyordu.

O anda sözünü kesen Azra'nın eli oldu. Başını okşar okşamaz Kutan bir çocuk gibi koltukta kıvrıldı.

Birkaç dakika sonra ayağa kalkan beden derin bir soluk aldığında dikkatimi sadece ona verdim. Canı sıkılmış gibi bir hali vardı ya da arkadaşını bu haline gerçekten üzülüyor gibiydi. Azra bana dönmeden kardeşinin ve Alkan'ın üzerini örttüğünde onlara tebessüm etmeden duramadım. Alkan başını Bikem'in saçlarına yaslamıştı ve bir elinide Bikem'in ince beline sarmıştı.

Azra yanıma gelmeden bende Barlas'ın düşmek üzere olan yastığını düzelttim. Geri çekildiğimde Azra'nın mutfağı işaret etmesine onaylı bir biçimde başımı sallarken soracağım sorular da o esnada çoktan zihnime hücum etmişti. Adımlarımı hızlandırarak salonun kapısını çekip kapattığımda onun hemen arkasından mutfağa girdim ve ilk konuşan da ben oldum.

"Portakal suyu ister misin?" diye sorduğumda ağırca başını salladı. O direkt masaya geçerken bende buzdolabına ilerledim. Açtığım dolaptan portakal suyunu alırken tezgahtan da iki kupa alınca masaya yürüdüm. Masaya koyduğum bardaklara portakal suyunu doldurduğum sıra sesini işittim. "Dün Kutan'la ilgilendiğin için teşekkür ederim biz şu olaylardan ötürü unutmuşuz," derken mahcup bir havası vardı.

KALP KIRICI: FEVTWhere stories live. Discover now