1

1.3K 80 19
                                    

Artık ona yardım edecek kimse kalmamıştı...
Bedeni yavaş yavaş yok oluyor ama kimse fark etmiyordu...
Onun sonu bu muydu?

Chaptcher One - Kimsesiz:

"Ne? Ne saçmalıyorsun sen yine Yume?" diye bağırdı kadın.

Genç kız onu umursamadan konuşmaya devam etti.

"Gidiyorum anne. Seninle yaşamak istemiyorum. Ben artık genç bir kadınım. Reşit olalı çok oldu. Ne istersem yapar, nereye istersem giderim ve sen bana karışamazsın." dedi kız sakince.

Kadın daha da çok sinirlenmiş olacak ki kıza bir tokat attı ve kızın elindeki valize girmeye hazır olan kıyafetler yere düşüp dağıldı. Kadın ağlamaya başlamıştı. Kız ise sakince kafasını annesine çevirdi. Kadın daha çok bağırıyordu.

"Senin gibi aptal bir kızım olsun istemedim. Bu kadar pervasız ve düşüncesiz hareket ederek nereye varmayı düşünüyorsun? Etrafındakileri düşünüyor musun hiç? Babanın nasıl öldüğünü biliyorsun Yume. O da senin gibi sonuçlarını düşünmeden hareket ediyordu. O lanet olası yere hiç düşünmeden gitti ve ne oldu? Öldü... Yume yeter artık. Vaz geç bu işten. Baban gibi olma." Kadının sesi sonlara doğru yumuşamış ve kısılmıştı.

Ama genç kız hiç oralı olmadı. Yerdeki eşyalarını aldı ve valizine koydu. Annesine baktı ve kelimeleri özen ile seçerek konuştu.

"Gidiyorum... dönmemek üzere..." dedi sakin bir şekilde genç kız. Kızın annesi ise ağlamaya başladı ve kızın odasından hızlıca çıktı.

Genç kız valizini tamamen topladı ve kapıya çıkıp ayakkabılarını giydi. O kadın ile yaşamak istemediği çok belli idi. Ama neden?

Genç kadın Amerikanın sokaklarında yürümeye başladı. Amacı Japonyaya geri dönmek ve orada yaşamaktı. Kendi kendine düşünmeye başladı. 'Sonunda o lanet kadından ve onun lanet evinden kurtuldum.' Genç kız evini ve annesini sevmiyordu. Oradan ayrıldığı için çok mutluydu.

Genç kız sonunda hava limanına vardı. 2 gün önceden ayarladığı uçuş için saati beklemeye başladı. Saat geldiği andan hemen uçağa bindi. Biletini verdi ve uçak kalktı. Valizini barajlara bırakmıştı. Yanında sadece sırt çantası vardı.

Sırt çantasından kulaklığını çıkarttı. Cebinden telefonunu çıkartıp kulaklığı taktı. Bir şarkı açtı ve dinlemeye başladı.

Uçakta yanında bir çocuk oturuyordu.  Genç kız kulaklığını çıkarttı. Çocuğa bakıp onu iyice süzdü. Çocuğun kıvırcık yeşil saçları ve yeşil gözleri vardı. Üzerinde mavi bir swit ve gri bir eşofman altı vardı.

Genç kız konuşmaya başladı.

"Selam."

Çocuk ona seslendiğini anladı ve kafasını ona çevirdi. Biraz şaşırmamıştı ama sonra cevap verdi.

"Selam."

"Kaç yaşındasın sen?"

"16."

"Hmm. Adın ne peki?"

"Izuku Midoriya."

"Memnun oldum Midoriya-kun. Bende Suzuki Yume."

"Memnun oldum."

"Peki bu uçakta ne işin var?"

"Ben bir görev için geldim."

"Sen bir kahraman mısın?"

"Hala eğitim görüyorum."

"Nerede okuyorsun peki?"

"U.A lisesinde. 2-A."

"Vay be. Bende orada okudum. Ama maalesef kahramanlık yapmıyorum."

"Üzüldüm."

"Benim için hiç sorun olmadı aslında. Şimdi U.A e başvuruda bulunup öğretmen olmayı isteyeceğim?"

" Ah. Anlıyorum. Siz şu an Japonya ya gidiyorsunuz yani ve U.A de öğretmen olacaksınız."

"Daha belli değil. Müdür Nezu ile konuşmalıyım. Belki sana da öğretmenlik yaparım Midoriya-kun."

Genç oğlan gülümsedi.

"Umarım." Dedi nazik bir ses ile.

Gen kadın önüne döndü ve kulaklığını tekrar takıp müzik dinlemeye başladı.

Uzun bir yolculuğun sonunda sonunda Japonyadaydı. Genç oğlan ile Genç kadın yan yana U.A e gidiyorlardı.

U.A e vardıklarında genç oğlan kadına müdür odasını gösterdi ve veda edip ayrıldı.

Genç kadın kapıyı tıklattı ve içeriden 'Gel' komutu gelince içeriye girdi.

Genç kadın içeriye girdi. Bir çok kişi masa başında toplanmış ve Genç kadına dikkat etmiyorlardı. Belli ki önemli bir konu idi. Genç kadın masaya yaklaştı ve kağıda baktı. Bir kurtarma planı üzerinde çalışıyorlardı. Bir kaç fotoğrafta vardı. Genç kadın fotoğraflara bakıp özgünlüğünü kullandı.

Genç kadın özgünlüğünü kullanıp o alana baktı. Alan büyük ve ganişti. Ayrıca vir sürü villian vardı. Genç kadın özgünlüğü sayesinde orada gezebiliyordu. Hemen etrafı inceledi. En sonunda plandaki sorunu buldum ve parmağı ile kağıdı gösterdi.

"Buradan ve buradan giriş yok. Villian dolu. Ayrıca vurdu bir kapı yok. Orası bir duvar." Dedi yavaş yavaş Genç kadın.

Herkes bir anda genç kadına baktı. Herkes in gözleri faltaşı gibi açılmıştı. En sonunda Müdür Nezu konuştu.

"Seni tekrar görmek ne güzel Yume-san."

_____________________

Bilgilendirme:

Görüntü tamamen size kalmış.

Özgünlük: Telekinezi ve İlahi görüş. Telekinezi ile her hangi bir şeyi rahatça taşıyabilirsiniz. İlahi görüş ise. Daha önce gördüğünüz bir yeri ne kadar uzak olursa olsun görebilme. Ayrıca 3 sene kadar villianlar tarafından tutsak edildiniz ve üzerinizde  deneyler yapıldı ve bu deneyler sonucu farklı özgünlükler kazandın. Bu özgürlükleri yakın zamanda açıklayacağım. Hikayenin gidişatına bu özgürlükleri görürsünüz.

Umarım beğenmişsinizdir. Görüşmek üzere.

26.07.2021 - Pazartesi.

《 L I T T L E   L O V E 》《♡Aizawa Shouta x Reader♡》Where stories live. Discover now