||~Yabancı~||

2.2K 163 55
                                    

27.07.2021

***

Yazardan

Genç adam, ambulansın ön koltuğunda oturmuş, olay yerine doğru ilerliyordu. Bir otobüs kazasıyla alakalı bilgi gelmişti. Olduğu araç ve beraberinde birçok ambulans, itfaiye olay yerine ilerliyordu.

''Bu kaçıncı kaza bu yolda.'' dedi yanındaki ambulans şoförü. Kafasını usulca salladı genç adam. Haklıydı, birçok kaza gerçekleşmişti bu yolda. Şanslılarsa, otobüs uçuruma savrulmuş olmasındı. Yoksa kurtulma ihtimali olmayacaktı.

Yaklaşık 15 dakika sonra olay yerine vardılar. Öncesinde gelen ambulanslar, otobüsün içerisinden yolcuları çıkarmaya çalışıyorlardı. Otobüs yuvarlanmıştı ancak dağın yamacında dikili büyük ağaç sayesinde kısa sürede durmuştu. Yine de takla atması sonucu birçok yaralı vardı.

Hızla arabadan inip gerekli ekipmanları aldılar. Gelen vinçler sayesinden otobüsün sabit kalması sağlanmıştı. İtfaiye ekiplerinin yardımıyla gerekli ekipmanları giyip yavaşça inmeye başladılar.

Otobüse yaklaştıkça çığlıklar ve ağlama seslerini duyuyorlardı.

''Oğuz! Buraya gel.'' Ekip arkadaşlarından birinin çağırması üzerine, otobüs kapısının yanına doğru ilerledi. Üst üste binmiş, bulundukları yerde sıkışmış, birçok yolcu vardı. Yara almadan içeride çıkan çok az insan vardı.

Saatine baktığı 15.00 olduğunu gördü. Şanslılarsa birkaç saate bitirmeleri gerekiyordu. Çıkarılan yolculara baktıklarından o kadar sürenin bile çok büyük zarar vereceğinin farkındaydı.

''Kayıp olan birileri var mı?'' Polisin biriyle konuşması sonucu kulak kabarttı. ''Otobüsün içerisinde toplam 38 kişi varmış. Şoför, muavin ve 36 yolcu.''

O arada ekip arkadaşının kendisine seslenmesi sonucu işine döndü. İçeriden öncelikle bedensel olarak çok fazla yara almamış, hızlıca çıkarılabilecek kişileri çıkardılar.

Saatler ilerlerken yaralı, ölü, özellikle boyunlarını kırık veya kopuk insan bedenleri çıkardılar. Saatini kontrol ettiğinde 18.00 olmuştu.

''Hadi! 1, 2, 3!'' 4 kişinin yardımıyla çıkarılan genç kızı sedyeye yerleştirip, yamacı tırmanmaya başladılar. Bu son kişiydi. Çıkarılamayan kişiler için itfaiye yardımıyla kesilen kapılar yüzünden oldukça uzun sürmüştü.

''Üç kişi kayıp.'' Ambulansa bırakılan hastayla ilgilenirken, yan taraftan polisin konuşmasını duydu. Ekipleri onları ararken, son ambulans da hareket etmişti. ''Diğer üç kişi için burada bekleyecek ekip sizsiniz.'' demiş yetkili kişi. Oğuz kafasını sallayıp, az ilerdeki kayalığa oturdu.

Gerektiği takdirde o da inecekti aşağıya.

Saatler geçmesine rağmen kimse bulunamamıştı. Tam umutlar tükenirken biri yaralı diğeri ölü olan çift bulundu. ''Bir erkek yolcu kayıp.'' bilgisi gelmişti. Genç adam saatine baktığında 20.00 olduğunu gördü.

Diğer iki kişi için de ambulans gelmiş ve hızla hastaneye doğru yola çıkmıştı. Son kişi hâlâ aranmaktaydı.

''Sence sağ kurtulur mu?'' Oğuz omuz silkti. Pek emin değildi.

İtfaiye görevlilerinden bazıları, başka acil bir olay için gitmek zorunda kalmışlardı. Civar evlerden birçok insan gelmiş, yardım etmek için ekipmanları umursamadan yamaca doğru inmeye başlamışlardı.

''Ben de gidiyorum.''

''Ne?'' Oğuz ekip arkadaşlarını dinlemeden aşağıya doğru indi.

Yıllar önce buna benzer, yaklaşık aynı bölgede gerçekleşen bir kaza sonucu en yakın arkadaşını kaybetmişti. Bu son kişinin, önceki çiftlerden biri gibi ölmesini istemiyordu.

RUHUN BEDENLERLE DANSI | bxbWhere stories live. Discover now