||~Her Şeyin Başlangıcı~||

4.8K 194 133
                                    

Başlangıç: 27.07.2021

***

Bu hikaye romandan esinlenilerek yazılmıştır.

❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️

Arabamı park edip, otopark resepsiyonuna doğru ilerledim. Cihazdan geçip dosya yığınımı topladım. Bunlarla çok zor oluyordu ancak yapacak bir şey yoktu.

Bugün büyük gündü. Projenin tamamlanacağı ve benim de, bir tatile çıkacağım gündü. Harika değil mi?

''Toplantıdan sonra şehir dışına çıkacak mimarı seçeceklermiş.'' Hayır harika falan değildi. Planlarım şimdiden suya inmişti. Aşırı şansız bir insan olduğum için yüksek ihtimalle beni seçeceklerdi.

Yanıma yaklaşan iş arkadaşım Gencer'e çevirdim bakışlarımı. ''Felaket tellalı mısın?''

''Ne alaka lan?'' dedi gülerek. O esnada cihazın yanındaki sehpaya telefonunu bırakmıştı. X-Ray cihazından geçip, benim gibi turnikelerin önünde bekledi. Aynı anda geçip asansörün önünde beklemeye başladık.

''Böyle kötü haber verdin ya bana, kesin seçilecek olan kişi ben olacağım.'' Koca bir kahkaha atıp kolumu sıvazladı. ''Senin bu batıl inançları ne olacak Ekin?''

''Hayır hayır. Ne zamandır bu tatilin hayalini kuruyorum. Kesin bir boklar olacak.'' O hâlâ kıkırdamaya devam ederken ben sinir bozucu bir ifadeyle bakmaya devam ettim. İt asla inanmıyordu bana.

Sonunda çalışan yoğunluğundan sıra bize gelmiş, asansöre binmiştik. Sabah 8-9 arası koca plazaya giriş yapan çalışan yoğunluğu arasında, ruhumu teslim ediyordum.

8. kata yani bizim ofisin katına basıp beklemeye başladık. O esnada ben düşünmeye devam ediyordum. ''Kesin ben seçileceğim.'' İnatla söylediğim şeye göz devirdi.

Aslında bu olağan bir şeydi. Benim tuhaf bir özelliğim vardı. İçimden çok yoğun istekle veya bu şekilde tam tersi istemediğimi direterek geçirdiğim dilekler gerçek oluyordu. Bunun istemekle değil de benim çok fazla düşünmemin sonucu olmasının farkındaydım. Ancak yapabileceğim bir şey yoktu. İstemsizce oluyordu bu.

Kata ulaştığımızda ofisimize doğru yürümeye başladık. O esnada diğer çalışanlar selam veriyordu.

''Günaydın.'' dedi birçoğu, ikimize hitaben. Aynı şekilde gülümseyerek yanıt verdik.

''Günaydın.'' Ofisimize doğru ilerleyip kendi masalarımıza geçtik. Son hazırlıkları yaparken, diğer çalışanların seslerini duyuyordum. ''Sence kim seçilir?''

''Ay o kadar yoğunluktan sonra ben gitmek istemiyorum.'' Burun kıvırdım. Benden daha çok çalışan biri var mıydı? Tabi ki hayır!

Onların söylediklerine kulak misafiri olurken bir yandan da işimi yapıyordum. O esnada patronumuz gelmişti. Hızla ayağa kalkıp, seri adımlarla dibinde bittim. ''Arif bey bir şey konuşabilir miyiz?'' Arif bey gözlüklerinin ardından bakıp yüzümü dikkatle inceledi. ''Ben de seninle konuşacaktım zaten. Toplantıdan sonra sen kalırsın.''

Gergince yutkundum. Tahmin ettiğim şey olamazdı değil mi?

''Iı şey peki.'' Odasına gitmeden önce diğerlerine bakıp: ''Yarım saat sonra toplantı başlayacak.'' uyarısında bulundu. Sınavın bitmesine saniyeler kala telaşa giren öğrenciler gibi korkuyla birbirlerine bakıp, dosyaların eksiklerini tamamlamaya çalıştılar.

Benlik sıkıntı yoktu. Masama gidip son düzenlemelerimi yaptım. Yaklaşık yarım saat sonra toplantı odasında yerimi almıştım.

Diğerleri de yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Sonunda Arif bey de geldiğinde toplantı başladı.

RUHUN BEDENLERLE DANSI | bxbWhere stories live. Discover now