(Kıyafeti ve saçı buradaki gibi aşklar)

Eşyalarının hepsini aldığına emin olmak için çantasını kontrol etti. Sırt çantasında dün akşamki elbisesi ve peruğu vardı. Eşyalarını kaybetmediğine emin oldu ve odadan çıktı.

..........

Minho sıkış sıkış olan otobüsten kendini attı, kış olmasına rağmen otobüs o kadar kalabalıktı ki karbondioksit oranı yüzünden ter içinde kalmıştı. Otobüs durağındaki demire yaslandı ve nefes aldı. Ağız şapırdatanlardan sonra en nefret ettiği insan tipi ter kokandı. Hijyenine dikkat etmeyen kişilerden cidden rahatsız oluyordu.

Hareketlendi ve kafeye doğru ilerlemeye başladı. Sokak insan kaynıyordu. Pazar günü olması nedeniyle deniz kenarını aileler ve arkadaş grupları tarafından işgal edilmişti. Tempolu bir şekilde yürürken önünde ilerlemeyen insanlara sinirleniyordu. Bu kadar uyuşuk olmak zorundalar mıydı acaba.

Kafeye bir kaç adım kalmışken yine önüne geçen arkadaş grubu ile sinirlenmeye başladı. Minho hep kolay sinirlenen biriydi ancak kolay kolay dışarı da vurmazdı.

Önündeki kişilere dikkatle baktı. Kısa boylu ancak kaslı bir erkek, ondan bir tık uzun turuncu saçlı yine bir erkek ve bir kızdı. Büyük ihtimalle bir çift artı üçüncü tekerlek diye düşündü. Minho genellikle erkeklere daha çok dikkat ederdi, ilgi alanına daha çok giriyordu. Ki etti de siyah saçlı kısa boylu oğlan iyi gözüküyordu ama ondan bir tık daha uzun olan oğlan öyle çekiciydi ki diğerini açık ara fark ile gölgeliyordu. Büyük ihtimalle hetero olan çekici olandı ve etekli kızda sevgilisiydi.

Grup önde Minho arkada kafeye girdiler. Dışarıdan bakınca Minho da grubun bir parçası gibi durduğuna emindi. Tabi ki bu olay o kadar kalabalık kafede bile Felix in onu fark edip kalın sesi ile bağrınana kadar sürmüştü.

"MİNHO HYUNG BURADAYIZ"

Minho iç çekti bu arada önündeki grup da ona dönmüştü. Kapıda sadece kendilerinin olduklarını düşündükleri için büyük ihtimalle Minho diye bağırılmasını beklemiyorlardı.

O sırada Minho da onlarla yüz yüze geldi. Erkeklerin yandan yüzünü görmüştü ama kız olan sürekli kafasını yerde tutuyordu. Seslenme ile o da kafasını kaldırmıştı.

Kafasını kaldıran kız çok güzeldi. Kızlardan etkilenmeyi yıllar önce bırakan minho yu bile etkilemişti. Saçları kumral ve omuzundaydı. Yanakları sincaba benziyordu ve çok tatlı bir yüzü vardı.

Bir kaç saniye içinde Minho kendini topladı ve kafasını hafifçe eğip arkadaşlarının masasına ilerledi.

Masaya oturduğu gibi Felix konuşmaya başladı.

"Hyung nasılsın yanındakiler kimdi of kısa boylu olan çok yakışıklı değil miydi tanıştırsana beni "

" tanımıyorum ki sadece girişte aynı anda içeri girdik"

Felix ofladı ve limonatasından bir yudum aldı.

"Hyunjin nerde buraya onun için gelmedik mi "

Merakla sordu, kafeye gelme nedenleri olan çocuk da ortada yoktu.

"Hyunjin şu an kafede işe girmek için müdüre ağlıyor sırf çocuğu daha çok görsün diye bir de çocuk görsen çok tatlı bizim malın bu hallerine kanmasa bari üzülür sonra"

Felix konuşurken garson yanlarına geldi. Minho Felix e cevap vermeden önce kahvesinin siparişini verdi ve soh et etmeye devam ettiler. Hyunjin suratsız bir şekilde yanlarına gelene kadar arkasından biraz konuşmuş olabilirlerdi ama ikisi de Hyunjin ile seviyordu sadece biraz aptal sarışındı bu da onlara koz veriyordu.

Hyunjin sandalye ye çöktü ve düşen yüzü ile iç çekti. Felix gülmemek in kendini zor tutuyordu. Minho ise tutacak değildi o yüzden gülmeye başladı.

" Bakıyorum birileri reddedilmiş, yeni plan ne?" Gülerek konuştu.

" kafenin düzenli müşterisi olmak dışında planım yok ama Jeongin ile düşürene kadar durmak yok "

Hyunjin kararlı bir ifade ile söyledi.

"Aynen ben inandım şu an "

"İnanmazsan inanma götüm bekle Jeongin ile çıkınca görürsün"

Felix ve Hyunjin her zamanki gibi atışmaya başlayınca Minho sandalyede arkasına yaslandı ve onları izlemeye başladı.

Hyunjin ile yakın oldukları ilk anı hatırladı. Minho iki sene gecikmeli ile üniversite ye başladığı için sınıfta kendinden küçük olan herkesin ergen olacağı konusunda baya emindi ve Felix dışında ile konuşmak istemiyordu. Hyunjin ile sınıfa girdiği gibi onla tanışmaya çalışmıştı, felix ise yanlarında boş boş Hyunjin nin suratına bakıyordu. En sonunda Felix Hyunjin ile kovmuştu ama sonucunda Hyunjin felix in rekor kırmak üzere olduğu oyunun içine sıçmıştı. O zaman Hyunjin Felix tarafından öldürülmediği için bir şekilde sürekli onlarla takılmaya başlamıştı. Sürekli bol tartışmalı olan Felix ve Hyunjin ilişkisi ilk günden beri öyleydi.

Minho düşüncelere dalmışken sipariş ettiği kahve geldi ancak fazla olarak kurabiye de gelmişti. Kurabiye sipariş etmedim ki diye itiraz etmek için ağzını açtı ancak peçeteye üstündeki yazı onu durdurdu. Felix ve Hyunjin e göstermeden peçeteyi okudu.

'YourWarmth.com
Kissungie'

Kimin gönderdiğini anlamak için etrafına bakındı ama kimse ile göz göze gelemedi. Kafeden çıkana kadar sürekli bir gariplik aradı, yazan kişinin kendini belli etmesini bekledi ama bu olmadı. En sonunda merakla peçeteyi çantasına koydu ve eve gidince hesabı kontrol etmeyi aklının bir köşesine yazdı.

yourwarmth.com /MinsungWhere stories live. Discover now