ÖZEL BÖLÜM

Começar do início
                                    

Strucker ordan ayrılsa da, kızın çığlıkları bütün gece ikizlerin beyninde yankılandı.

'Bu kadar acı çekmesine sebep olacak ne biliyor olabilir ki?' Diye düşünmeden edemiyorlardı.

İki gün geçti aradan, ama hala kızın sesini duyuyorlardı.

Üç gün,

Dört,

Beş,

Altı gün,

Bir hafta,

Ve on üç gün geçti.

İkisinin de testleri yapılacaktı. Pietro'nun aklı ise hala oradaydı.

İkizler hastane kanadına geldiler, ikisinden de kan alınırken Strucker da tabii ki biricik deneklerinin başında bekliyordu. "Kız," dedi aniden Pietro. "Hala konuşmuyor mu?"

"Hayır." Dedi Strucker kesin bir dille. İkizlere güveniyordu, Stark'lara duydukları nefreti kullanmakta harikaydı.

"Eğer biraz daha konuşmazsa öldürülecek."

Conan Jackson da gelip yanlarında durdu. Pietro bu adamın da doğaüstü bir madde üzerinde çalıştığını biliyordu.

"Öldürmek yerine, deneye alsanız?" Diye bir öneride bulundu.

Jackson ve Strucker birbirlerine baktı anlık olarak.

"Loki'nin asası sadece siz ikinizi hayatta tuttu." İkizleri gösterdi eliyle. "Bu yeterli."

"Ondan bahsetmiyorum. Hani şu nerden geldiğini bilmediğiniz madde."

"C4A18H?"

"Evet." Dedi ve yüzünü buruşturdu. "Yeni bir isim mi bulsanız acaba?" Tek kaşını kaldırdı. "Daha yaratıcı? Tesseract bile daha uğraşılmış bir isim."

İsim konusunda dedikleri pek umurunda olmasa da deney işi mantıklıydı. Üstüne üstlük zehirlenen kızı üst taraflara duyurmamak gerekiyordu.

"Strucker." Dedi Conan kapıyı göstererek. "Biraz konuşabilir miyiz?"

"Elbette."

İkisi dışarı çıkarken Wanda hemen sinirle kardeşini dürttü. "Ne yapıyorsun sen? Buraya geldiğimiz yetmedi, bir de onlardan biri mi olacaksın?!"

"Kızın hayatını kurtaramaya çalışıyorum!" Sessiz bir öfkeyle mırıldandı.

"Umarım kendi ölümümü getirmezsin, aptal cesaretin yine iş başında."

O gece her gece olduğu gibi kızın çığlıklarıyla uyudular. Ama sabah nedense hiç ses gelmedi.

Öğlene doğru içerideki adamların koşuşturması başladı, ikizler ise odalarının camından insanlara bakıyordu ancak.

Akşamüstü olduğunda tekrar çığlıklar duyuldu. İki hafta boyunca olanlar gibi değil, kulakları çınlatan, ve bütün merkezin içinde yankılanan çığlıklar.

İçerideki telaş artarken dışarıdaki birkaç adam ellerini kulaklarına kapatmıştı, bazılarının kulağından kan geldiğini bile görmüştü Wanda.

Bir anda ses kesildiğinde derin bir nefes aldılar. Hemen içeri giren birkaç kişinin kulaklarında özel kulaklıklar vardı, ellerindeki silahlarla birlikte karşıdaki çift kanatlı kapıdan çıkıp gözden kayboldular.

Hemen ardından tekrar bir çığlık, ve onunla eş zamanlı olarak mor bir enerji dalgası geldi. Duvarları aşıp onlara ulaşan dalga, üzerlerinden hızla geçerken ikisinde de keskin bir baş ağrısı bıraktı.

Nyx • Pietro MaximoffOnde histórias criam vida. Descubra agora