TANITIM

116 15 132
                                    

Ulaş-Yağmur

Gözümün önünde bileklerine takılan kelepçeleri, boğazıma vurulan bir pranga gibi hissetmem tuhaf mıydı? Koruyamamak, sahip çıkamamak, bunlar bildiğim ve yakından tattığım duygulardı oysaki. Neden canımı bu denli yakmıştı ki?

Gözleri...
Gözleri ilk zaman ki gibi bakıyordu. Karanlık... Boş...

Ve sonunda gözlerimiz buluştu. Deniz gözlerinin rengi, anında bir tutam masumiyet damlatılmış gibi ışıltısına kavuştu sanki. Ve o gün doğru söylediğini bir kez daha kanıtladı bana. İçimin huzurla kaplanmasını sağlayan cümleleri, esen rüzgar ile kulağıma yeniden fısıldandı...
"Sen, benim karanlık içine gömülmüş olan denizimin tek yakamozusun Yağmur Yıldırım..."

Dolup taştığını, yanağıma inen yaştan farkettiğim gözlerim hala gözlerinde idi. O an yeniden anlaştık biz aslında.

Ben bakışlarım ile; "Bekle beni, seni kurtaracağım deniz gözlü adamım," derken.
O; "Biliyorum, bir ömür seni bekleyeceğim denizimin tek yakamozu kadınım," diyordu...

...................................
Toprak-Gökçe

Elimde tabaklar ile mutfaktan açılan bahçe kapısına doğru yürüyordum. Hafif hafif çiseliyordu yağmur. Etraf misler gibi toprak kokuyordu. Kış bahçesinden içeri girip masaya  ulaştığımda arkamdan gelen seslere kulak kesildim. Kalbim erişemediği bir huzura bulandığında gözlerim usulca kapanıp kulak verdi seslere.

"Yaa baba yeter artık yoruldum. Daha fazla devam etmeyelim."

"Mızıkcılık yok küçüğüm, dünde sıyrılmaya çalıştın bu antremanlardan!"

"Annee!" Diye belime sarıldı minik ama içinde dünyamı aydınlatan eller. Bende tuttum hemen ellerini. Ellerimizi kapatan koca bir çift el daha sarmalamıştı ardında bizi.

Tamamlanmıştık sanki.

Huzurlu bir nefes alacağım sırada bir boşluğa düştüm. Düştüğüm boşlukta eller de yalnız bırakmıştı artık beni.  Arkamı döndüğümde içim ağlama hissi ile dolup taşarken yalnızca baktım arkalarından...

Gidiyorlardı...

Benden yine gidiyorlardı...

Oğlum yüzündeki tebessüm ile döndü bana. Çığlık atarak ağlamak istesemde yapamadım. Sesimde ruhumun onlarla gittiği gibi beni yalnız bırakmıştı sanki...

Daha fazla göz yaşı dökmemek için gözlerimi yukarı kaldırıp kapattığımda, toprak bir zemin hissettim bir anda. Gözlerimi açtığımda mezarda ağlayan kendime uzaktan bir bakış attım. Sevdiği adamın ardından evladını da gömen bir anne gördüm esasında... Bir feryat döküldü dudaklarından acılı annenin...

"Ben oğlum babası gibi toprak koksun istemiştim, babası gibi toprak olsun değil..."

Bu sözlerden sonra daha fazla dayanamayıp bende yere çökmüştüm. Ve o an asıl uyanma gerçekleşti...

.........................

Evetttt. İlk kurgum , ilk heyecanım. Birlikte gülüp, ağlayacağımız bölümlerimiz olacak...
Ama beni cesaretlendiren arkadaşlarım olmasa burada olmazdım. Hala erteliyor olurdum bu kurguyu🥲...
O yüzden onlara buradan da teşekkür ediyorum. hestianinkalemi YarenAkgn2 shabhh bimuhayyell_ 
(Not: bölüm ne zaman gelir bilemiyorum. Ama o zamana kadar yukarıda bahsettiğim arkadaşlarımın kurgularına bir bakın derim. Tüm karakterlerine düşen ben, sizin de düşeceğinize eminim. Kendinize iyi bakın. Pandalı düşler...)


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 29, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MEFHUM (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin