"Günaydın Harry, Günaydın bebeğim" dedi ve Ash'in omzuna elini attı. Ash ağzı açık gülerek ona bakıyordu "Günaydın Ni" dedi ve yanağını öptü.
Çok şirinlerdi gerçekten çok da yakışıyorlardı. Okula doğru yürümeye devam ettik yolda Ed, Shawn ve Liam'ı da aldık
"Zayn nerde?" dedi Ed. Liam omuz silkerek "Bilmiyorum işi olduğunu söyledi derse yetişirmiş ama"
"Peki Louis?" dedi Shawn. Herkes bana bakıyordu bense sadece yürümeye devam ediyordum çünkü nerde olduğunu ben de bilmiyorum
Liam yanıma yaklaşıp sessizce "Harry sen iyi misin?" dedi. "Evet" dedim ama yüzüm asıktı
"Ne düşünüyorsun"
"Louis'yi düşünüyorum." burukça gülümsedi ve elini omzuma koydu
"Benimle konuşabilirsin dostum biliyorsun değil mi?"
"Sağol Liam ama konuşmak istemiyorum"
"Anladım eğer istersen her zaman burdayım"
"Sağol" dedim ve hafifçe gülümsedim
*
Okula vardığımızda bahçenin en köşesindeki ağacın altında Joe ve Theo'yu gördüm tartışıyorlardı. Joe, Theo'ya bağırıyordu.
Niall'a Ash ile okula girmelerini söyledim ve oraya doğru yürüdüm. Liam Shawn ve Ed arkamdan geliyordu.
Yanlarına yaklaştığımızda gördüğüm şeyle şok oldum Theo'nun yüzü perişan haldeydi. Hak etmişti gerçi.
Yanlarına vardığımızda ağacın arkasında kalan tarafta Taylor'ı gördüm bu Joe'nun "Ona dokunmaya nasıl cürret edersin" diye bağırmasını açıklıyor galiba.
"NE OLUYOR BURRDA" Diye bağırdım
Taylor gelip sarıldı " Harry o bana dokunmaya kalktı" dedi ve Theo'yu gösterdi
Ed Taylor'ı aldı ve okula girdiler. Ardından yan yana gülerek okul bahçesine giren Zayn ve Louis'i gördüm
Liam da onları görünce "ZAAYYN" diye bağırdı Zayn bizim olduğumuz yere gülümseyerek gelmeye ve Louis'yi de getirmeye başladı. Theo'yu görmüş olacaklar ki yüzlerindeki gülümseme gitti ve koşarak yanımıza geldiler.
"Ash nerde ona bir şey yapmadı di mi?" dedi Louis
"Yok bu sefer Taylor'ı sıkıştırmış" dedi Joe. Louis Theo'nun kolundan tuttuğu gibi okula sürüklemeye başladı Zayn ve Liam da aynı şekilde Theo'yu iterek okula soktular.
"Ben kızlara bakmaya gidiyorum siz de o pisliği hemen müdüre götürün" dedim ve telefonumu çıkarıp Niall'a mesaj attım
Harry: Nerdesiniz
Civcivim: Kantindeyiz Tay ve Ed de burada"
Telefonu cebime geri koyup kantine doğru koşmaya başladım.
Vardığımda Taylor'ın Ash'e sarılıp ağladığını gördüm. Yanlarına gittim ve Niall'a sessizce
"Ne olmuş" dedim
"Bilmiyorum anlatmadı"
"Taylor güzelim hadi anlat ne yaptı o orospu çocuğu"
Ash'in boynundan kafasını kaldırıp konuşmaya başladı
"Ben siz gelmeden yarım saat önce geldim ağacın dibine oturdum ve müzik dinlemeye başladım" dedi ve burnunu çekti.
"Theo beni yanlız görünce yanıma geldi. O gelince ayağa kalktım ve uzaklaşmaya çalıştım. Beni durdurdu ve Ash'i elde etmesine yardım etmemi aksi takdirde bunu zorla da yapabileceğini söyledi. Ben de tokat attım. Sonra beni duvara yasladı ve elini vucüdümda gezdirmeye başladı ve" dedi sinirlenmiştim
YOU ARE READING
I Only Remember His Eyes || Larry Stylinson
FanfictionHarry 4 yıl Paris'te yaşadıktan sonra artık Okul ve mankenliği aynı anda sürdüremediğini fark edince mankenliğe kısa bir ara vererek annesiyle beraber İngiltere'ye Teyzesinin yanına geri döner.