16

5.5K 390 179
                                    

"O nasıl?" dedi Namjoon doktora bakarak.

"Şuan kesin bir şey söylemem ağır bir iç kanama geçirmiş. İlk 24 saat çok kritik çok dikkat etmeliyiz her an her şey olabilir."

"Nasıl yani o ölebilir mi?" dedi Jimin dehlet içinde ağlarken. Yoongi onu bir bebek edasıyla göğsüne bastırdı. O da ağlıyordu ama ayni zamanda da sakin görünüyordun tabi içinde kopan fırtınaları saymazsak. Doktor tam gitmek üzereyken Taehyung sanki sessizlik yeminini bozmuş gibi hızla ayağa kalktı. Onunda gözleri ağlamaktan şişmiş elleri ise Jungkook'un kurumuş kanıyla doluydu.

"Onu görebilir miyiz?"

"O senin yüzünden böyle oldu birde görmek mi istiyorsun" dedi Yoongi anlık bir hışımla Taehyung'un üstüne yürüyüp kolunu tutarken. Hoseok hızla araya girdi.

"Sakin ol kimse kimseyi suçlamasın burada konumuz kim yaptı ya da kimin yüzünden oldu değil..." dedi Hoseok arkasını döndü ve camın oraya cansız bir şekilde yatan Jungkook'a baktı, devam etti:

"Onun iyileşip iyileşmemesi" Hoseok'un bu sözü üzerine Yoongi Taehyung'un tuttuğu kolunu bıraktı ve Jimin'in yanına oturdu.

"Çok kısa bir süre görebilirsiniz. Görmek isteyen kişi yan odadaki hemşireye söylesin." dedi doktor ve gitti.

"Ben gireceğim" dedi Jin sessizliğini bozup. Taehyung tam ağzını açacaktı ki vazgeçti onlar haklıydı onun buna hakkı yoktu hiçbir zaman da olmayacaktı. Hatta Jungkook odaya alındığı an oradan defolup gidecekti ve bir daha karşısına çıkmamaya çalışacaktı. Namjoon Jin'e baktı yapma anlamında bakış attı. Ve birkaç dakika konuştular ardından Hoseok onlara baktı Namjoon'dan onay alınca da Taehyung'un yanına yaklaştı.

"Hadi gel ellerini yıkayalım ha?" 

"Olmaz" dedi Taehyung.

"İyi ama neden?" dedi Hoseok şaşkınlıkla.

"Eğer bir daha onu göremeyeceksem ondan bir parça kalsın istiyorum Hoseok onun canından bir parça..." dedi ve gözünden bir damla yaş aktı. Hoseok önce kendi gözünü ardından Taehyung'un yüzünü sildi.

"Ama şimdi içeri gireceksin onun seni böyle görmesini istemezsin değil mi?" Taehyung gözlerini kocaman açarak umutla Hoseok'a baktı.

"Girecek miyim?"

"Evet Taehyung sen gireceksin" Taehyung heyecanla ayağa kalktı.

"Çok teşekkürler" dedi ve Hoseokla beraber lavaboya gitti. Elini yüzünü yıkadıktan sonra hemşireye seslendiler. Taehyung hazırlandı ve derin bir nefes alıp Jungkook'un yattığı odaya girdi. Yanda duran sandalyeyi çekti ve oturdu. Önce elini tuttu. Elleri hala sıcacıktı. Sonra yavaşça yüzüne dokundu, yanağındaki yaraya. Bir yandan da sessiz sessiz ağlıyordu. Onu bu halde gördüğü için ağlıyordu, onun elini daha önce tutamadığı için daha önce onu doyasıya öpemediği için. 

"Biliyor musun Kook seni çok seviyorum. Sana bunu defalarca içimden söyledim ama dışarı vuramadım. Dışarı vuramadığım hergün için kendimden nefret ediyorum. Seni doya doya öpemediğim için seni güldürmek yerine bu hale soktuğum için. İnsanlar sevdikleri insanları korumalı ama ben yapamadım. Ben seni koruyamadım. Ben güçsüz herifin tekiyim. Sense gördüğüm en güçlü kişi ol Kook olur mu? Ve şunu unutma ki Vante seni çok seviyor Kook Vante'si Kook'unu çok seviyor." dedi Taehyung ve Jungkook'unun dudaklarına bir öpücük kondurup ve odadan çıktı.

***

Saat gece üçtü Taehyung dışında herkes uyumuştu o ise ağlayarak hala Jungkook'unu izliyordu. Uyumaya hiç niyeti yoktu. Her şey normal giderken Taehyung bir anda duyduğu o tiz lanet sesle irkildi ve gözlerini kocaman açarak camın ardındaki Jungkook'a baktı.

My Number Neighbor "TaeKook" ✅Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora