'Mary ağlama' Mary abisini dediği şeyle başını boynundan kaldırmış ve kızarmış gözlerini abisine dikip bağırmaya başladı

'Bana ağlama deme!' kendisine bağıran kardeşi ile gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı sakinleşmek için ama işe yaramamıştı

'Ağlama diyorum hasta olacaksın ve bağırma bana!' Mary abisinin kendisine kızmasıyla sarayı inlete inlere ağlamaya başladı.

'Tamam özür dilerim lütfen öyle ağlama boğazın yırtılacak Mary lütfen' Mary abisini dinlememiş bu sefer de başını boynuna koyarken bağırarak ağlamaya devam etmişti

Odaya vardıklarında Taehyung kapıyı açmış ve içeri girdiklerinde yine kapatmıştı. Jimin'in yorulduğunu anladığı için Mary'i kucağına almış ve başını kendi boynuna koymuştu. Sakinleşmesi için sırtını sıvazlıyor, saçını öpüyor ve odada dolaşıyordu.

Mary iç çekmeye başlayınca biraz daha gezdi odada. Bir süre sonra sesler kesilince Mary'i kendi yataklarına bıraktı ve yanağını öpüp üstünü örttü. Çalışma masasına dirseklerini dayamış ellerini saçlarına koyup bekleyen Jimin'in yanına gitti

Sandalyeye oturup elini saçlarına atıp karıştırdı. Jimin'in endişe dolu bakışları kendisini bulunca kendini kötü hissetti

'Taehyung böyle giderse hasta olur.'

'Bişey olmaz umarım. Tam da yeri ve zamanıydı zaten!' diye sinirle söylendi. Jimin oturdu sandalyeden kalkıp Taehyung kucağına yan bir şekilde oturdu. Kollarını boynuna sarıp başını da boynuna gömdü.

'Ne yapacağız, böyle olmaz. Akşama kalmaz hasta olacak biliyorum.'

'Merak etme doktor var sarayda. Mary'nin başında durur ve ona bakar' diyip Jimin'in saçlarını öptü. Kapı çalınca Taehyung 'Gel' demiş ve kspı yavaşça sıralanmıştı. Jungkook içeri başı önünde girince Taehyung'un kaşları çatılmıştı

'Ne var?'

'Abi yapma böyle ben mi dedim öyle birden söylesin babam'

'Babam bizimle konuşacaksa önemli bişeydir. Mary'i hangi akılla getirdin ki?'

'Gelmek istedi ve biliyorsun ki yemek yiyecektir, çok acıkmıştı.'

'Neyse uyuyor gördün işte' Jungkook derin bir nefes alıp odadan çıktı. Taehyung kucağında ki Jimin'e baktığında uyuduğunu görmüş ve gülmüştü. Jimin'i de kucağına alıp yatağa götürüp Mary'nin yanına bıraktı ve yemek salonuna ilerledi.

Herkes hala orada oturuyordu. Kral ne kadar ısrar etse de Anna oturmamış ve ayakta beklemişti. Taehyung yerine oturup arkasına yaslandı.

'En azından siz düşünebilirdiniz. Jungkook Mary'i getirdiğinde birinden Mary'i alıp bakmasını isteyip yalnızken söyleyebilirdiniz değil mi anne baba? Jimin hasta olacak diye kendini yedi, bir de hasta olacak. İyileşince sarayda kalır mı artık o da tartışılır. Belki de ayrı kalmadığı abisinden sırf Jungkook'u görmemek için ayrılacaktır?' diye içini döktü.

Kimse birşey demiyordu daha doğrusu diyemiyordu çünkü Taehyung haklıydı. Taehyung önünde ki bardağa uzanıp suyu tek dikişte işti

'Düğünü ne zaman yapacaksınız?' diye sessizliği bozarak soru yöneltti

'Sizin ki gibi olacak ama hazırlık olmayacak sadece kısa şölen gibi birşey ile evlendiririz yarın. Böylesi daha iyi olacak gibi, siz ne dersiniz çocuklar?'

Jungkook da Anna da birşey dememişti. Taehyung ise başını düşünürcesine aşağı yukarı yavaşça salladı. Mary'nin gitmesini istemiyordu Jimin de istemiyordu eğer giderse üzüleceğini biliyordu. Sadece Mary'nin gitmemesi için dua ediyordu

Sandalyeden kalkıp Anna'ya baktı

'Anna üç kişilik yemek gönderebilir misin odama?' Anna hemen başıyla onaylamış ve önünde eğilip odadan çıkmıştı. Taehyung da son kez ailesine bakıp kapıya ilerledi. Odasına doğru gitti hızlı adımlarla. Odaya varıp kapıyı açtığında yatak bozulmuş ve Jimin ile Mary yoktu. Nerede olabileceklerini düşünürken banyodan sesler gelince oraya ilerledi.

Kapıyı açıp Jimin'i üst bedeni çıplak bir şekilde gördüğünde gözleri kocaman oldu. Jimin ise birden açılan kapı ile Mary'i arkasına alıp saklamıştı.

'Hey kapıyı çalsana'

'Ben ne bileyim siz beraber yıkanıyorsunuz' dedi imayla. Kapıyı kapatıp içeri geçti.

'Ateşi vardı zar zor kaldırıp getirdim şimdi de söyleniyor hanımefendi' diye açıkladı Jimin. Taehyung endişeyle çatılan kaşlarına aldırmadan Jimin'in yanına gitti.

'Çabuk yıka birazdan yemek gelir. Akşam yemeğini beraber eğlenerek yeriz değil mi Mary?' diyip tek dizini yere koyup Mary'e bakıp sırıttı. Mary de hasta haliyle ne kadar sevindiğini belli edebildiği kadar belli etti

'Gerçekten mi? Bu çok güzel olacak' dedi öksürükleri eşliğinde. Taehyung elini karnına kadar suyun dışına çıkaran küçük bedenin yanağını koyup okşadı ve öptü. Ardından rahatça yıkanması için çıkacakken Mary'nin kendisine seslenmesi ile durdu

'Tae abi'

'Efendim güzelim' Mary eli ile gelmesini işaret edip devam etti.

'Sende gelsene beraber yıkanalım' Taehyung Jimin'e baktı. Jimin gülümseyip yana kayınca Taehyung da güldü ve üzerindekileri çıkarmaya başladı. Gömleğini çıkardığında Mary'nin ağzı kocaman açılmıştı ve ortaya çıkan karnına bakıyordu. Jimin kaşlarını çatıp Mary'nin ağzını kapatıp acımayacak şekilde vurdu dudaklarına

'Mary!'

'Ama abi baksana senin karnından daha güzel ve şekilli' diye hayranlıkla Taehyung'u süzmeye devam etti

'Mary önüne dön!' Jimin kardeşinin yüzünü kapatıp diğer tarafa çevirdi. Taehyung da boxerini çıkartmadan küvete girince Jimin hemen konuşmaya başladı

'Oyun falan oynamak yok çünkü Mary hastasın, anladın umarım. Seni yıkayıp çıkartıcam. Zaten çok bekledin suda, Tae sende çabucak yıkan'

'Tamam karıcım' diye alayla konuşup Jimin'in omzuna ellerini koyduğunda Mary güldü Jimin ise göz devirip kardeşini yıkamaya başladı.

Mary'i yıkarken belinde hissettiği ellerle şaşırdı. Ama daha tam şaşıramazken belinde ki ellerden biri penisini kavramış ve ucuyla oynamaya başlamıştı. Jimin omzuyla arkasından kendisine yapışan bedene vurdu ve fısıldadı kulağına doğru

'Mary burda Taehyung' Taehyung sızlanarak elini geri çekti ve yıkandı. Jimin de Mary'i iyice yıkadıktan sonra kendi yıkamaya başladı

Aklıma bişeyler gelmiyor. Yazarken biraz zorlanıyor gibiyim ama yazmaya devam edicem finale kadar. Final de pek uzak sayılmaz

Hoşçakalın diğer bölümde görüşmek üzere...👋

Vmin~Touch, Kiss and SmellWhere stories live. Discover now