22.Bölüm

5K 256 24
                                    

Meryem Zeliha'yı yakalamıştı işte artık kaçamazdı mecbur itiraf edecekti.
   
  ' Abla deme ama Diyar'a dalga eder, evde konuşsak Ana duymasın şimdi zaten o Dilan yüzüne belki kızacaklar bana gelin dilini açma diye, dayanamadım ya sanki Zeynel ağa onun kocasıydı da ben elinden aldım edepsiz" dedi,
   yürürken şıngır şıngır  bilezik sesleri geliyordu kollarından Zeliha güzel gelin olmuştu Allah var kıskandığı için kurdurdu Dilan da kendim ettim ben bu işi diye.
  Meryem "tamam kız oldu bu iş artık, neyse evde konuşuruz  Diyar'a müjdemi vereyimde, yazık ama gule oda bilsin ne olacak mermer görümüm benim korkudan aklı yok zaten bu aralar anlamaz bile, hele şu Ferhat'a varaydı hayırlısı ile"dedi. 
 
   Eve vardılar, kırsalda köy evleri çok uzak olmaz zaten evler ahırlar yakındır, hele aile üyeleri bir avluya bakar genelde..

   Diyar kapıda bekliyordu uygun birini bulup mektubu birtürlü vermemişlerdi bu arada Ferhat kaç kez taş evin önünden geçmiş, arka tarafa düşen tarlada Diyar'ı görme umudu ile beklemişti.Hatta evin dışında oynayan çocuklara Diyar'ı çağırttı kendini göstermeden baktı uzaktan uzaktan.Seviyordu genç kızı gerçekten.
  
   Birkez görüşmek istiyordu evlenmek için ikna edecekti emindi görüşse ama mektubuna cevap bile gelememişti bir ayı geçti nerdeyse, abilerinden korkmasa kapıya da giderdi de neyse...
  Hasan ağa önden girdi hanımı ve gençler arkadan avluya geldiler.
  Ömer yan odada kalırdı uyumuştu herhalde Zeynel ağası evdeydi nede olsa,sabahları evine gider işini gücünü hâl eder gelirdi geri, aslında o Hasan ağa için oradaydı yoksa köy yerinde kapıda adam beklemez,babaları evden çıkınca takipte olsun diye Zeynel ağanın içi rahat etmiyordu..
  Çocukları sordu neneleri uyudular dedi Diyar merakla yengelerine bakıyordu.

  Abidin karısının kulağına birşeyler  dedi odasına gitti..Meryem'in karnı hafiften çıkmaya başlamıştı tipi fidan gibi güzel kadındı zaten, hamilelikte ayrı bir güzelleştirir insanı Abdo'nun gözü ile Meyro'ya bakan anlardı....
 
  Zeynel ağa odasından çıktı avludakiler görünmüyor ama sesleri geliyordu.
  
   Zeliha Roza'yı soruyordu un katmacı yedimi, altına kalın bez sardımı Emine diye epey sordı.
 
   Diyar sinir oldu havadis beklediği için " kız buda başıma ne oldu haa baktık baktık eyy ne edecen Hüssoyu Roza'yı abim baktı işte" dedi.

-Yenge sen bu pamuk çırpığını bırak kime verdin ne dedin?

- Kız verdim ha derdinden eridin, Gülsüm yengene verdim Ferhat'ın büyük abalsıyla arkadaş o merak etme seside çıkmaz kimseye.Asıl iş yarın anama anlatmakta vallah bizi gebertecek..

  Zeynel ağa bunlar bir iş çeviriyor ama hadi hayırlısı diye Meryem'e ne olduğunu soracaktı ki konuşmaları daha net duydu.

- Kız Diyarım sen asıl Zeliha yengenin neler ettiğini duy hele güle neler neler.

Zeynel ağa daha bir kulak kabarttı Zeliha adı geçince.

  -Ne oldu Zeliş yüzün hali değişik zaten o Dilan yılanı soktu seni değil?

- Diyar siz nasıl aynı kanın evladısınız vallahi anlamadım dedi Zeliş.
 
  Utanmaz bana Zeynel ağa benim demeye getirir.

- Way orda olacaktım yolardım onu Zeliha saçını tutsaydın ya.

- Yok ben birşey demedim ses bile etmedim anam ordaydı utandım ilk kez gitmişim ama durmadı kapıda yine içini kustu, dayanamadım ağzıma geleni dedim bende neyse ne artık.

- Ne demediki Diyar duysaydın.Zeynel ağa benim kocam, çocuklarda benim ister sever beni ister sevmez sana ne dedi, güldü kahkaha ile dizine vura vura ağzının payını verdi haa içim soğudu.. dedi Meryem.

- Aferin kız Zeliha vallah ağzına sağlık hak etti o.

- Terbiyesiz ya birde bana diyoki sen kim Melek teki güzellik kim seni niye beğensin diyor devamında getirdi de ben demem utanmadı,sanki ben Rahmetli ile yarışırım hürmet etmek gerek ölmüş kadın çocukların güzelliğinden bellidir nasıl güzellikte olduğu ben çirkin demedimki, onun Zeynel'i Urfa güzeli ya beni beğenmezmiş diye burun kıvırdı.

ZELİHA      (Yeniden Düzenlemede)Where stories live. Discover now