Taeyong vücuduna yapışan mavi, kolları transparan gömleği ve vazgeçemediği parıltılı göz makyajı ile kusursuz gözüküyordu. Sarı saçlarını geriye taramış sadece tek bir tutamın alnına düşmesine izin vermişti.
Bugün nihayet mezuniyet balosunun yapılacağı gündü. Lise bitiyordu, ve bu önemli günde Taeyong yine göz kamaştırıcı olacaktı.
''Hazır mısın?''
Sevgilisi usulca kapıyı açarak sordu.
Taeyong kırmızı boy aynasından kendini süzdü bir kez daha.
Jaehyun sevgilisinin yanına adımlamış arkadan beline sarılarak aynadan gözlerini buluşturmuştu.
''Çok güzelsin, her zamanki gibi.''
''Biliyorum.''
Jaehyun gülümsedi. 5 ay olmuştu. Taeyong'un bazı alışkanlıkları, bazı tavırları değişse bile kendini beğenmişliği asla değişmemişti. O hâlâ koca bir ego yığınıydı.
''Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?''
Taeyong bedenini çevirdi usulca, gözlerini Jaehyun'un gözlerine dikti.
''Nereden çıktı şimdi?''
Omzunu silkti Jaehyun.
''Bir yerden çıkması mı gerekiyor söylemem için?''
Taeyong gözlerini kıstı şüpheyle.
''Bir şey mi yaptın yoksa?''
Jaehyun sırıttı, gamzeleri ortaya çıkmıştı.
''Hayır, sadece seni sevdiğimi bil işte.''
''Jae 5 ay oldu... beni sevdiğini biliyorum, hem de fazlasıyla.''
''Olsun ben birlikte olduğumuz her saniye bunu hatırlatmak istiyorum sana.''
Taeyong gülümsedi. Sevgilisinin suratını elleri arasına aldı ve gamzesine küçük bir öpücük kondurdu. Sevdiği parfümü sıkmıştı Jaehyun, bu yüzden Taeyong gözlerini kapattı usulca.
''Çok güzel kokuyorsun.''
''Taeyong...'' Jaehyun fısıldadı. ''Böyle yaparsan ben farklı şeyler düşüneceğim ve bunun için vaktimiz yok.''
Taeyong sırıttı yaramazca. Jaehyun'un ceketinin yakasını tutarak biraz daha çekti kendine.
''Birazcık geç gitsek sorun olmaz bence?''
''Hmm... hayır gitmeliyiz hemen şimdi.''
O sırada kapı çaldı. Taeyong kaşlarını çattı birini mi bekliyorlardı?
''Kim olabilir?''
''Sanırım çocuklar geldi bizi de alacaklardı giderken.''
Taeyong göz devirdi.
''Biz de gidebilirdik, her neyse hadi git aç kapıyı geliyorum ben de.''
Jaehyun sevgilisini onayladı ve aşağı kata inerek kapıyı açtı.
''Selam!''
Johnny elindeki şampanya şişesini sallayarak içeri girdi.
''O ne Johnny?''
Yeri göz devirdi.
''Önce aramızda bir kutlama yapmalıymışız.''
''Hadi ama... Taeyong nerede hep birlikteyken açacağım şişeyi.''
''Geldim.''
Taeyong'da yanlarına geldiğinde, ''Herkes tamam.'' demişti Johnny. ''Şimdi bu şampanyayı artık liseyi bitirmemize ve dostluğumuza açıyorum.''
''Dostluk.'' diye düşündü Taeyong... daha 5 ay öncesine kadar neredeyse hepsiyle düşmandı. Hepsini sinir bozucu bulur, mesafeli davranırdı fakat onların gerçekten de bir dost olduğunu fark etmişti geçtikleri son aylarda. Jaehyun onun hayatına bir sürü şey kazandırdığı gibi dostluğu da kazandırmıştı.
Johnny keyifli bir gülüş eşliğinde şişeyi sallamış ve açtığında şampanyanın bir kısmının yere dökülmesine izin vermişti.
''Ben kadehleri getireyim.''
Taeyong mutfağa adımladı. Jaehyun'da peşinden mutfağa girmiş Taeyong'un çıkardığı kadehleri eline almıştı fakat rahat duramadı ve Taeyong'u büyük tezgah ile arasına sıkıştırdı.
''Ne yapıyorsun?''
''Bir defa öpebilir miyim lütfen?''
Taeyong göz devirdi.
''Arkadaşlarımız bekliyor Jae... geç kalacağız.''
Jaehyun huysuzlandı.
''Sadece küçük masum bir öpücük.''
''Hadi ama çocuklar!''
Johnny içeriden seslendiğinde Taeyong çıkmak için yeltenmiş fakat Jaehyun'un güçlü vücudu vücuduna daha çok baskı uygulayarak onu iyice tezgaha yaslamıştı. Usul usul dudaklarını Taeyong'un pembe dudaklarına yaklaştırdı ve büyükçe ıslak bir öpücük aldı.
''Dudaklarının tadı yine çilek gibi.''
''Öyle mi?''
''Ihı ve ben çilek çok severim.''
Taeyong gülümsedi.
''Beni böyle etkileyemezsin Jaehyun...''
Jaehyun sırıttı.
''Zaten etkileniyorsun...''
⸻ ♡ ⸻
omg bitti saka mi... cok ozlicem ben bu ficimi gercekten... guzel yorumlariniz icin tesekkurler. baska ficlerde gorusuruz 💖💖
Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.