BÖLÜM 23 : AARON

En başından başla
                                    

"Kız arkadaşım. Ayrıca okuldan da tanışıyoruz, neden?!"

Kane'in bu korumacı tavrı beni şüphelendiriyordu. Ama hoşuma da gidiyordu. Dur biraz, o bana kız arkadaşım mı dedi az önce. Aman tanrım inanamıyorum. Şaşkınlıkla Kane'e bakıyordum. Aaron yine bakışlarımı sesiyle bölüyordu.

"Bunlar önemsiz detaylar. Biz buraya toplanmamızın sebebine gelelim. Değil mi Vera?"

Bana imalı bakışlar atıyordu. Sözcüklerinin ve ses tonunun da altında dolaşan imalar seziyordum. Ama hiçbir şey belli edemezdim.

"Ne istiyorsunuz benden?"

"Siz mi? Neyse buna takılmayacağım. Senden o kremi nasıl yaptığın hakkında bilgi almak istiyorum. Hepsi bu"

Artık gözüme hiç de yakışıklı görünmüyordu bu adam. Sinirlerimi bozuyordu.

"Ormandan topladığım birkaç bitkiyi birbirine kattım ve oldu işte. Hem bu neden bu kadar önemli anlamıyorum?"

Şimdi ima sırası bana gelmişti. İçimden gülümsüyordum. Yüzümü ciddi tutmaya özen gösteriyordum. Aaron kaşlarını havaya kaldırıp bana dik bakışlar atıyordu.

"Hangi bitkiler bunlar peki?"

"Üzgünüm ama hatırlamıyorum."

Ellerimi iki yanıma açıp üzgünmüş gibi yapıyordum. Hangi bitkiler olduğunu hatırlamadığıma inanmalıydı.

"Hatırlamamak sorun değil tatlım. Kremden hala biraz kalmış olmalı onu bana verirsen ben hangi bitkiler olduğunu bulabilirim"

Cidden benim bu numaraları yutacağımı zannettiğine inanamıyordum. Bu zekayla nasıl doktor olmuş aklım almıyordu.

"Maalesef kremin sonunu da dün akşam kullandık. Üzgünüm Aaron"

Aslında hiç de düzgün değildim. Ve kremim de bitmemişti ama Aaron'a güvenemezdim. Kane'e dönüp kalkalım mı diye sordum ve anında yerinden kalkıp elimi tuttu. Dayısına dönüp

"Artık gitmeliyiz dayı hoşçakal "

Dedi ve sandalyemdeki çantama uzandı. Aaron ise kolay pes edecek gibi durmuyordu.

"Durun çocuklar. Size bir şey göstermek istiyorum benimle gelin lütfen."

Şaşırmıştım. Ruh hali birden değişmiş ve hastanedeki kibar adam haline dönüşmüştü. Kane'e baktım. O da bana bakıyordu. Başımı salladım. Ve hep birlikte restoranın arka kapısından dışarı çıktık.

ANYA

Yavaş ve dikkatlice eve gelmiştim. Normalde hızlı kullanırdım ama kafam çok karışıktı ve bu şekilde hızlı gidersem kontrolü kaybedebilirdim. İncinin içinden eve bakıyordum. Işıklar yanıyordu. Mutfakta olmalıydılar. Babamın arabası görünürde yoktu. Hava iyice kararmıştı. Ormandan ayrıldığımdan bu yana yaklaşık bir saat geçmişti. Jesse hala orada olabilir miydi? İçimde bir korku yayılmaya başlıyordu. Yan koltukta duran çantama uzanıp telefonumu aradım. Çantam o kadar dolu olmadığı halde telefonu bulmam uzun sürmüştü. Hemen rehberden Jesse'i bulup aradım. Birkaç çalıştan sonra açıldı.

TOUCHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin