"gel"dedim ve tahminimin doğru olduğunu anladım.Masanın önüne gelip beni ağır ağır selamlayan Tom a bakarak

"yeni birgün ha Tom"dedim.Biraz şaşırmış gibi kısa bir süre durdu ancak hemen sonra söze karıştı

"evet kraliçem ancak ben sizi bugün gelemezsiniz diye düşündüm açıkçası"dedi Tom sesinde hafif bir ima ile.Hiç bozuntuya vermeden sırtımı dikleştirdim ve

"yeni evliler yanlız bırakmak lazım değil mi Tom"dedim ve Tom hiç vakit kaybetmeden

"tabi efendim siz nasıl uygun gördüyseniz öyledir"dedi.Dirseklerimi masaya dayayıp otoriter bir ses tonu yakaladım ve

"bu ziyaretim sonucunda birşey farkettim Tom"dedim ve Tom cevap vermek yerine sorar gözlerle baktı

"sanırım biz prens Hector a maddi anlamda birçok olanak sağladık ama pres hazretleri bu olanaklar ile pek birşey yapmamış.Galler hala sefil hala pis.Ben prens in Galler ile ilgileneceğini sanıyordum halbuki"diye sözlerimi sürdürdüm.Kısa bir es verdim ve Tom yine tepki vermeyince devam ettim

"açık konuşmak gerekirse Tom sen Edward ın yakınıydın zaten durumları konuşmaya gerek yok.Biliyorsun pek bir aşk yoktu aramızda zaten olacağı zamanlarda kendisi yüce tanrının huzuruna çıktı ve beni bebeklerimize göz kulak olmam için görevlendirdi.Ben eğer prenslerimin mülkünü Hector a harcarsam ne büyüdüklerinde prenslerim bu duruma sevinir nede Edward ın ruhu."dedim ve Tom a bakmayı sürdürdüm.Kendisi hem şaşırdı hem de onayladı sanki

"ımh evet kraliçem bu konuda hakli olabilirsiniz ancak unutmayın ki prens Hector Kralım Edward ın kanına sahip dolaylı yoldan olsa da.Bu demek olur ki belli hakları var.Yani sizin isteğinizle biran da ödenekler kesilmez"dedi ellerini yana açarak.

"peki ya bu durum nasıl sonlanacak.Bana bak Tom karşında bir kraliçe yok şuanda.Karşında bir anne var ve bu anne ne pahasına olursa olsun yeryüzünde ki bütün anneler gibi oğullarının olanı başkasına vermez.Şimdi hem kralına hemde şimdi bana olan sadakatini gösterip bu işin icabına bak!"dedim.Tom sesli bir nefes aldı ve sonra teslim oldu

"kralım Edward a olan sadakatim aşikardır zaten kraliçem.Onun olanı nasıl bunca zaman korudum ise şimdi de oğullarının olanı korurum."dedi sakince.Oturduğum sandalyeden ayağa kalktım ve ellerimi masaya koydum

"ne duruyorsun o halde git ve en geç yarına kadar bu işi hallet Tom.Edward sana ne kadar güvenirdi bilmiyorum ancak ben sana güveniyorum"dedim ve Tom kısa bir an yüzüme bakıp başını eydi ve odadan çıktı.

Keyfim yerine gelmişti.İşte asıl şimdi başlıyoruz.Bu sefer kartlarımı açık oynayacağım.Ne pahasına olursa olsun Hector ayaklarıma kapanıp af dileyecek.O gün gelene kadar onu hertürlü köşeye sıkıştıracağım!..

Kısa bir uykudan sonra danışma meclisi ile toplantı yapmak üzere odadan çıktım.Sanki hiçbir derdim yokmuş gibi bide bunlarla uğraşıyorum.Bakalım bu sefer ne yumurtlayacaklar.Salona girdiğimde herkes yerini almıştı.Ben gelince herkes ayağa kalktı ve bende hızla bana ayrılan yere süzüldüm, sonrada onların oturması için izin verdim.

"iyi günler İngiltere nin önde gelen aydın insanları.Bugünkü erken toplantımızın konusu nedir acaba?Tom acaba sen söylemek isteri misin?"dedim ve kafamı sağ tarafımda oturan Tom a çevirdim.Tom tam ağzını açacağı sırada masanın ilerisinden bir ses yükseldi

"izin verirseniz ben anlatayım kraliçem"dedi.Bunu söyleyen adam eski Galler dükü Michael di.Büyük bir kafası vardı ve onu ilk tanıdığım günden beri bu kafa hep kırmızıydı.

"seni dinliyorum dük"dedim otoriter bir sesle.

"artık zamanı geldi baylar.Sevgili kraliçem, Kral Edward kuşkusuz ki İngiltere nin gelmiş en iyi krallarından biridir, bunu kimse inkar edemez ve siz güzeller güzeli kraliçemiz siz artık dul bir kadınsınız.Sizin oralarda işler nasıl yürür açıkçası bizi ilgilendirmez çünkü mevzu bahis İngiltere tahtı.Prensler büyüyene kadar yerlerine sizin bakmanız gerekecekti ancak bir kadınsınız sonuçta.Sözün özü şu İngiltere tahtanın geleceği asla bir kadına bırakılamaz.Herkesin bildiği ve tabi sizinde bildiğiniz üzere prens Hector Kral Edward ın dolaylı yoldan kardeşi.Biz yüce meclis olarak karar verdik ve size bir yardımcı bulmak için harekete geçtik."dedi.Ne saçmalıyordu bu adam şimdi sanki?

"benim zaten bir yardımcım var, bakın burada Tom"dedim ve elinle Tom u işaret ettim.

"ahh yoo hayır bahsettiğim yani bahsettiğimiz bu değil.Tom elbet size yardımcı ancak özel konularda idari konularda değil.Uzatmak istemiyorum kraliçem artık mazur görün beni.Karar şu ki size deneyimli ve güçlü bir erkek lazım.Bunu yapacak insanın İngiltere ye gönülden bağlı olması da şart olduğu için biz size en uygun insan olarak Grandük Hector u uygun bulduk"dedi ve yüzüme yayvan bir gülümseme bıraktı.Neee!!Yok hayır bu asla ve asla olamaz!Ben  onu hayatımdan tamamen çıkardım derken o şimdi burnumun dibine girecek.Ahh Tanrım yardım et bana nolur..Bu şekilde kabul edemem bu durumu.onunla her dakika beraber olamam en iyisi karşı çıkmak

"sayın meclis üyeleri biliyorum ki sizinde benimde isteğimiz İngiltere nin iyiliği.Eğer kraliçe bensem bu karara karşı olma hakkına sahibim değil mi?Önerdiğiniz insan benim istediğim biri olsun istiyorum.Bu kadarına hakkım var değil mi? "

Dedim cesur bir şekilde.Bu sözlerimin üstüne salonda uzun bir uğultu başladı.Bunlarla nasıl baş edeceğim ben?Dirseklerimin masanın üstüne koydum ve ellerimi başımın arasına alıp onları izlemeye başladım.Bir den kolumda bir eli hissetmemle irkildim.Kafamı kaldırıp baktığımda o kişinin Tom olduğunu gördüm ve bana gönderdiği sıcak gülümsemeye karşı ona bir gülümseme gönderdim.

"biraz dayanın nolur"dedi sakin ve babacan bir sesle.Bende kafamı kaldırdım kolumun üstündeki elin üstüne elimi koydum ve

"tamam denerim "dedim ve kısa bir bakışmamızdan sonra salondan bir öksürük sesi yükseldi bu demek oluyordu ki karar verilmişti

"Kraliçem, bir karar verildi.Meclis size 1 ay veriyor.Bu 1 ay içinde hazineyi şimdiki miktarnın %10 u kadar arttırırsanız Grandük Hector gelmeyecek.1 ayınız var.Bizi de anlayın burada önemli olan İngilteredir."dedi benimle az önce konuşan adam.%10 dedi değil mi yanlış duymuyorum, %10.Bu imkansız ki.Bunu Edward bile yapamaz ki zaten bunu meclis de biliyor.Korkulu gözlerle Tom a baktım ancak onun gözlerinde de aynı korkuyu gördüm.Demek oluyor ki bu gerçekten imkansız.Ama kabul etmekten başka şansım yok.Ellerimle masadan destek alarak kalktım sanki koca dünyayı omuzlar gibi

"pekala %10 demek.Öyle olsun.O zaman 1 ay sonra görüşelim bakalım."dedim ve salondan dışarı hızla süzüldüm.

Lanet olası aydın grub.Nasıl da biliyorlar işlerini.Beni bir fare gibi köşeye sıkıştırmayı başardılar.Ne yapacağım şimdi?Ahh tanrım bu sefer bari bana yardım et

"kraliçem bekleyin"diye bir ses işittim ancak durmadım.Ayak sesleri git gide yaklaştı sonra bir an durdum ve gelen Tom du

"kraliçem"dedi ve selam verdi

"ne var Tom"dedim bıkkınlıkla

"biliyorum "dedi Tom gözlerini gözlerime dikerek.

"neyi biliyorsun Tom açık ol"dedim.

"sizi ve onu"dedi rahat bir tavırla.Beni ve kimi biliyordu.Hayır olamaz yoksa Hector ve ben mi?Ama nasıl?

"kimi Tom, ne istiyorsun "dedim endişemi gizleyerek.

"Grandük Hector ve sizi biliyorum Kraliçem.Ancak korkmayın"dedi aynı rahatlıkla.Ne demek şimdi bu.Nereden öğrendi acaba.Yüzüm alev almaya başladı acaba dışarıdan belli mi?Ben cevap veremeden Tom elini koluma götürdü ve yavaşça sıvazladı sonra gözlerini gözlerime dikip konuşmaya başladı

"korkmayın.Size yardım edicem.%10 luk konuya gelirsek de yapacağız merak etmeyin.Bana güvenin"dedi.Gözlerim önce kolumun üstündeki ele kaydı sonra Tom un gözlerine

"karşılığında ne istiyorsun "dedim titrek bir sesle.Daima otoriter olan yüzü biranda güldü ve elini benden çekip

"çok meraklısınız kraliçem.Sabredin.Sabredin öğreneceksiniz"dedi ve tekrar selam verip koridorda ilerledim...

EsaretWhere stories live. Discover now