3.BÖLÜM

978 68 47
                                    

Hellow, ben geldim:) Sınır doldu ama ben bölümü tamamlayamadığım için atamadım soryy. Sizi fazla sıkmadan hikayeye geçiyim.

İYİ OKUMALAR :)

_______________________________________

Asiye'den

Bilinmeyen Numara : Doruk için gitme vakti geldi Asiye ona hoşçakal de.

Ne? Ne demek hoşçakal de? Ben bunları düşünürken camın birden kırılmasıyla çığlığı bastım.

Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Doruk... Doruğa baktım yerde yatıyordu. Ne? Doruk...

Hayır... Doruğun karnına saplanan mermi... Akan kanlar... Akan gözyaşları...

Doruğun yanına dizlerimi çöktüm. Bileğime bağladığım fuları çıkarıp Doruğun karnına bastırdım. Bu sırada annem, babam ve Ömer yukarı odaya çıkmışlardı.

Gördüğü manzara karşısında annem çığlık atmış, babam annemi sakinleştirmeye çalışmış, Ömer ise ifadesizce bana bakıyordu. Ya ben? Ben gözlerimden akan yaşları umursamadan fuları Doruğun karnına bastırıyordum.

"Baba, Ömer ambulansı arayın?! Ömer, ambulansı ara, hadi?!" Ömer cebinden çıkardığı telefonu titreyen elleri arasına aldı ve 112'yi aradı. Adresi ve durumu belirtip telefonu kapadı. O sırada telefonuma mesaj geldi.

Bilinmeyen Numara : Aa hadi ama Asiye Doruk gitti kabullen ve bastırdığın şeyi bırak. Doruk the end.

Doruk the end? Ne demekti bu şimdi? Doruk ölemezdi... Ölmemeliydi...

Ömer telefona gelen mesajı görünce kırık camdan dışarıya baktı. Ama dışarda kimse yoktu. Allahım çıldırıcam?!

Ambulans sesi tüm sokağa yayılırken babam kapının önüne çıkmış gelen ekiplere bilgi veriyordu. O an aklıma gelenle telefonumu aldım ve Nebahat teyzeyi aradım ama cevap vermedi. Sonra Melisa'yı aradım telefon çaldı ama oda cevap vermedi. Akif amcayı aradım ama onun da telefonu kapalıydı. Ne oluyordu böyle? En son şansımı Aknur hanımın üstünde denedim ama o da açamadı.

Ne bu şimdi? Şaka mı? Doruğu sedyeye yatırmış ve ambulansa doğru taşıyorlardı. Ben de hızla doğrulup ambulansın yanına geldim. "Bende sizinle gelicem?! O benim canım ona bişey olursa..."ağzımdan kaçan hıçkırık konuşmamı bölmüştü. Gözyaşlarım benden izinsiz feryatlarla akıyorlardı.

Babam bana onaylayan bakışlarını gönderdiğinde çoktan ambulansa binmiş Doruğun ellerini sıkı sıkı tutmuştum. Ambulansın kapıları kapanırken, umutlarıma açılan kapılar da kapanıyordu.

Yanımdaki ekip beni hızlıca uzaklaştırdı. Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü adeta. Kalbim sıkıştı. Nefes alamadım. Çünkü Doruk nefes almıyordu...

Oksijen maskesi takıp tekrar nefes alamasını sağladılar. Ama ben hala nefes alamıyordum. O bana "Güzelim, burdayım." demeden de nefes alamazdım.

Hastaneye geldiğimizde onu önden götürdüler. Tam arkalarından koşuyordum. Doruk ameliyathaneye girince dizlerimin üstüne çöktüm.

"Hadi sevgilim,dayan. Bak ben seni burda bekliyorum. Bak kalbimde seni bekliyor. Geri gelirsen eğer oda dikilicek ayağa. Bak nefesim de seni bekliyor. Geri gelirsen eğer oda tekrar geri dönecek içime. Ya gözlerim onlarda seni bekliyor. Senin bana bakmanı bekliyorlar, yeşillerini kahvelerimle buluşturmanı bekliyorlar. Kulaklarım da seni bekliyor. Bana 'seni seviyorum güzelim' demeni bekliyorlar. Bak ayaklarım da seni bekliyor. Sana doğru adımlamayı bekliyorlar. Ya ellerim onlar sana sarılmayı sana dokunmayı bekliyorlar. Ya dudaklarım seni öpmeyi bekliyor. Tüm herşeyim seni bekliyor.. Sen gidersen ben yarım kalırım.. Dayanamam. Ölürüm. Kalbim çakılır olduğu yere. Nefesim gelmez geri. Ben biterim.. Ben her şeye razıyım ama ne olur gitme... " gözyaşlarım isyan eder gibi yakıyordu yanaklarımı.

İyi Geceler SevgilimTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang