9. Bölüm

891 98 98
                                    

Claude o gün biraz heyecanlıydı, Gazi üniversitesi sosyoloji bölümü ona, alana yaptığı katkılardan dolayı fahri doktora ile onurlandırmak istediğini belirten bir mail göndermiş, onu üniversitede ağırlamak istediklerini belirtmişlerdi. Üniversite öğrencileri ile birlikte olmayı seviyordu, gençlerin pırıl pırıl zekası ve vizyoner bakışları onu her zaman etkilemişti. Bunun için hazırlanmaya başladı, Lysa da onun bu heyecanlı halini fark edince ona eşlik etmek istedi. Onun yerine üniversite hocası kombini yapmıştı bile, haki renk bir takım ve kuş kabartmalı kol düğmeleri seçmiş, kırık beyaz gömleği ile belli bir kontrast yaratmıştı. Claude bu seçimi görünce karısını kucakladı. Daha sonra oyunbaz bir tavırla diz çöktü ve Lysa’nın avuç içlerini öptü.

“Benim sevgilim her zaman mı bu kadar kusursuz seçimler yapar? Leydi Lysa, size hayranlığım her daim artarak yüreğimi kabartıyor. Rica etsem o tatlı dudaklarınızdan bir kerecik öpebilir miyim?”

Lysa kıkırdadı. Saçlarını havalandırdı ve çekici bir edayla sevgilisinin yüzünü okşadı.

“Ayağa kalk Gece Avcısı. Sen bu dudakları her zaman sevgiyle öpmek için bana bir söz vermiştin, unuttun mi yoksa?”

Claude ayağa kalktı ve Lysa’yı önce alnından, sonra dudaklarından öptü. Lysa’nın kalbi kaynıyordu, aşk ile atan ve aşk ile yaşayan, bir atan iki kalbin bütün sıcaklığı bedenlerini ele geçirmişti.

“Seni o kadar çok seviyorum ki, kelimeler anlatmak için aciz kalır. Sadece sen duyabilirsin aşkımın melodisini.” dedi Claude. Lysa gülümsedi.

“Duyuyorum sevgilim. Sen benim melodimi işitiyor musun?”

Claude Lysa’yı kollarıyla sardı.

“Bu duyduğum en güzel melodi.”

“Bunu duyduğuma sevindim.” dedi Lysa. “Ama bu takımı giymelisin, öğrenmeye aç bir gençlik seni bekliyor.”

Böylece Claude, Gazi Üniversitesi’ne doğru üzerinde haki yeşili takımıyla yola çıktı. Önce üniversitede onu ağırlayacak öğrenci grubu ile kısa bir sohbet etti. Üniversite bahçesinde çeşitli Türk ve yabancı öğrenciler dijital panellerden ders planlarına bakarken bir yandan çaylarını yudumluyorlar diğer yandan ders notlarına göz gezdiriyorlardı. Birkaç genç kız gülüşerek önünden geçti Gece Avcısı’nın. Claude mutlu gençler gördükçe dünyanın geleceğine daha bir umutla bakıyordu. Onu ağırlayan hocalarla kısa bir sohbet etti, daha sonra da ders saatinin geldiğini görünce izin isteyerek amfiye doğru yürümeye başladı. Öğrenciler onu gördüğünde selam verdiler, her biri afislerde resmini görmüş ve yaptığı akademik çalışmaları hayranlıkla takip ettikleri hocalarının ardından amfiyi doldurdular. Claude öğrencilerin yerleşmesini bekledi. Bir kız defterini düşürdüğünde arkadan gelen bir erkek öğrenci defteri alıp kıza uzattı, kız saçlarını arkaya atarak nazikçe gülümsedi. Sonra da kürsüdeki adama baktılar, artık bütün öğrenciler yerlerini almıştı. Claude defteri uzatan çocuğa bakarak;

“Dersimize centilmen delikanlılar ile başlamak istiyorum, bugün bana eşlik eder misin acaba? Dediğinde delikanlı şaşırmıştı.

“Benimle mi? Hocam, teşekkür ederim, onur duyarım ama sanırım  size eşlik edecek kişi benden daha bilgili olmalı.”

Claude gülümsedi.

“Dünya tarihinin en önemli birkaç dönüm noktasını söylemeni istiyorum delikanlı. Çok zor bir soru değil.”

Delikanlı gülümsedi.

“Sanayi Devrimi, iki büyük dünya savaşı, Fransız ihtilali, Rönesans ve İletişim Devrimi. Gerçekten kolay sordunuz hocam.”

Gece Avcısı [ZAS - 1] +15 TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin