20.Bölüm

5K 243 12
                                    

     

     Zeliha'ya kanat gelmişti sanki, yere basmadan odasına girdi altınlarını cemekana(küçük sandık ) koydu.
  Günlük eşyaları olan bohçasını açtı üstünü değişti sevinçle mutfağa gitti, misafirlikte utanmıştı bakışlar altında yiyememişti tel dolabı açtı ekmek çıkınından(sargı) ekmek aldı yanına yoğurt peynirde çıkardı siniyle yere oturup yemeye başladı iştahla.
   Biraz yedi yemedi Zeynel ağa geldi Mirza su istemişti.Yemekten gelip ekmek yediğini görünce gülümsedi, kapı yanda kalıyordu Zeliha onu göremedi.
   
   Adam ses etmeden gitti geri kendini görse yemeyi bırkacağını biliyordu.

Diyar odasının kapı arkasındaki çengel kilidi indirdi, korka korka kağıdı açtı
   " Diyar bir kere beni dinle yok demeden ne olursun Ferhat " yazıyordu çivi yazısı gibi yazıyla.Hemen sakladı elbiseleri arasına ince kağıdı, korktu ne diyecek ney yapacak, acaba görüşsemi birkez yada mektubmu yazsa olurmuyduki, ne olurdu ki,evlenilmeyecek biri değildi yakışıklıydıda aslında kardeşide okul arkadaşıydı iyi çocuktu, aç açıkta koymaz dürüst, namuslu derlerdi yani etraf öyle bahsederdi.
Hazal eneside dediydi iyi çocuklardır diye akrabada olurlar,
  hem hatta yengeside bu oğlan seni alır dememişmiydi? niye düşünmezmişsin dediydi demi? Odasında döndü durdu duramadı dışarı attı kendini.
   
   Mutfağa giderken abisini gördü  çardakta eli ayağı dolandı mutfak eşiğine takıldı düşüyodu az daha Zeliş irkildi arkasındaki sese döndü ;

- Diyar ciğerim düştü ne sessiz geliyon öyle.

- Sus ya abim çardakta cigara içiyo korktum onu görünce .

- İlk kez mi görüyon ne korkuyon ki?
Konuşma seslerini duydu Zeynel ağa ayaklandı mutfağa yöneldi seslendi.

- Zeliha yemeğin bittiyse su ver Mirza'ya dedi.

Sessiz olun orda da Hazal ene rahatsız oluyor herkes sizin gibi aklı havada değil.diyede kızdı.

Zeliha şaşırdı bir Diyar'a bir avluya baktı yineledi bu durumu.

-Kız götürsene suyu bağırsınmı illaki

- Ne, ne dedi Diyar yemek mi dedi yani beni görmüşmü ben hiç görmedim seste gelmedi ya ne ayıp boş gursaklı gibi yemekten geldim birde.

- Zeliş yürü hadi ne diyon ya vallah kafam patlıyor yürü sesini çıkarma Emine de uyumuş hem anamgilde yattı, o tarafa gitmişken yengemede seslen abim uyumuşsa dama gelsin size anlatacam birşey var.

- Tamam tamam dur ben çocuklara bakayım ah canım Mirza uyumuştur bile geri, ben yemek yiyeli nekadar oldu dedi büyük krom tasa su doldurdu götürdü acele acele.

Babaları üstlerini soymuş sıcakta uzak uzak yatırmıştı terlemesinler diye.

Mirza yı kaldırdı yavaşça su içirdi geri yatırdı. Öptü üçünü de, annesi Ahmet'i yanına yatırıyordu son zamanlarda Zeliha'nın gelmesiyle o yavrucakta ana babasından yeterince ilgi görmeye başladı keyfine diyecek yoktu.

Zeliha Rozaya daha dikkatli baktı biraz terlemişti kumral minik saçları ıslak ıslak olmuş,altını değişmediğini hatırladı açtı hafifçe ıslanmıştı muşamba içindeki bez seleden temizleri aldı değiştirdi uyandı bebek pışpışladı uyudu tekrar.
Dikkatle kapattı gıcırdayan kapıyı.Meryem in odası çapraz kapıydı önüne geldi çalıp çalmamakta kararsızdı.
  Zeynel ağa odasına geçerken gördü karısını Abidin'in odasının önünde
- Ne yapıyon orda bu vakitte ayıp değildir ne işin var Zeliha.diye sordu.

- Meryem ablayı çağıracaktım evet ayıptır  utandım bende.

- Ne yapacan bukeyi geç oldu git odana  Roza durmazsa gel bak
dedi.Zeliha'nın evdeki varlığına alışmaya başlamıştı ama bir anlamıda yok gibiydi adam için ya da öyle olduğunu düşünüyordu.

ZELİHA      (Yeniden Düzenlemede)Where stories live. Discover now