7. Bölüm: TABLOLARDAN ÇALINAN RENKLER

1.5K 274 311
                                    

İyi okumalar!

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. :)

Buyurun, bölüm sizindir.🎨

7. Bölüm: TABLOLARDAN ÇALINAN RENKLER

*Ümit Besen- Sabahlamak İstiyorum*

Babam bazen eve geç gelirdi, annem onun Türkiye'ye gittiğini söylemişti. Babam da, annem de Türkleri çok severlerdi. Babam çok güzel Türkçe konuşurdu, yıllarca Türkiye'de yaşamıştı anlattığına göre. Hatta biraz Farsça da bilirdi, eski yazı diye bahsettiği şey her neyse, onu okuyabildiğini de söylerdi.

Bana ismimi o vermişti. Renan ismini daha önce Türkiye'de, bir kız çocuğunda duyduğunu söylemişti. Ancak bunun böyle olmadığını yıllar sonra, o ölünce öğrendim.

Bir gün eşyalarını karıştırıp eski mektuplarını okurken Renan adında bir Türk kızına yazdıklarını bulmuştum.

Karşılıklı bir aşktı ama babam bir Fransız, her şeyden öte dinine bağlı bir Hristiyan'dı. Renan'ın ailesi onun babamla evlenmesine şiddetle karşı çıkmıştı.

Renan ve babam sonunda dayanamayıp bir karar vermişti, Renan bir gece evden gizlice çıkıp babamla Fransa'ya kaçacak ve oraya yerleşeceklerdi. Ancak babamın yazdığı mektupları okuyan Renan'ın abisi onun kaçmasına engel olmuştu.

Babam defalarca ona yeni mektuplar yazmış, hatta Türkiye'ye gelip onu görmeye çalışmıştı ama Renan'ın ailesi izin vermemişti.

Yıllar sonra yeniden yazışmaya başlamışlardı, babam annemle evliydi, ben doğalı iki sene olmuştu, Renan'ı da bir başka adamla evlendirmişlerdi ama Renan'ın çocuğu olmuyordu. Abisinin zorla evlendirdiği adam Renan'ı dövüyordu, adama göre çocuğunun olmaması büyük bir kusurdu, Renan'ın lanetli bir kadın olduğunu söyleyip duruyordu.

Renan bunların hiçbirinden bahsetmemişti mektuplarında ama babam ortak arkadaşlarının birinden bunu öğrenmişti.

Ve hatta, aslında çok öfkelenmem gereken bir şey yapmış ve ona yine, "Kaç, yanıma gel," demişti. Bunu söylerken ne düşünüyordu acaba, şimdi yaşasa karşısına geçip bunu sormak isterdim. Renan'la bir yasak aşk yaşamayı mı düşlüyordu, yoksa sadece onu çektiği eziyetten kurtarmak mı istiyordu, bilmiyorum.

Her ne olursa olsun, yaptığının anneme ihanet etmek olduğunu biliyorum ama ona kızamıyorum. Renan'ı çok seviyordu ve Renan'ın itilip kakılması çok canını yakıyordu.

Türkiye'deki işleri için gidip gelirken onu yeniden bulmuş, görmek istemişti.

Renan'la görüştükleri son gün, Renan'ın kendini, kocasının yazlık evinin yakınlarındaki bir falezden attığı gündü. Sebebini babam da hiçbir zaman öğrenememişti, hatta cenazesine bile katılamamıştı. O gün ne konuştular, Renan babamla Fransa'ya gelmeye ikna oldu mu, babamı hala seviyor muydu, babam annemi aldattı mı, bunların hiçbirini bilmiyorum.

Ama Renan sonunda ölmüştü işte, belki de zaten babamla hiç kaçmayacaktı, belki de uzun zamandır kendini öldürmeyi düşlüyordu.

Renan'ın ailesi okumasına izin vermemişti, kocası ailesinden daha da zalim ve muhafazakardı. Yapabileceği hiçbir şey yoktu, bir kaçış yolu da yoktu, bir bebeği olmasını çok istediğini bir mektubunda itiraf etmişti ama şöyle yazmıştı: Bir çocuğum olsun çok isterdim, kendimi böyle çok eksik hissediyorum. Burada kocasının kucağına çocuk veremeyen kadınları kınarlar. Buna da üzülüyorum ama en çok istediğim şey bir gün seninle bir çocuğum olmasıydı. Belki böylesi daha iyi oldu, benimle evlensen asla bir çocuğun olmayacaktı.

BİR FELAKETİN PORTRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin