138 18 56
                                        

Yazar Notu: Medyadaki şarkıyla beraber okursanız daha güzel olur ^^

-----

Choi Soobin, tatil yapmak için geldiği bu güzel şehirde biraz dolaşmaya çıkmıştı. Eyfel Kulesi'nin yakınlarında dolaşıyordu. Duyduğu gitar sesiyle o yöne doğru gitti. Etraftaki ağaçlardan birine yaslanmış kırmızı saçlı bir genç saçlarıyla aynı renk bir gitar çalarak şarkı söylüyordu. Soobin duyabileceği bir yere oturup dinlemeye başladı. Genç adamın sesi oldukça güzeldi. Dinledikçe dinleyesi geliyordu insanın. Şarkı devam ederken etrafında bir kalabalık toplanmış, çıt çıkarmadan dinliyorlardı.

Şarkı bittiğinde kalabalıktan büyük bir alkış koptu. Genç adam kafasını kaldırıp baktığında çok şaşırmış duruyordu. Kısaca teşekkür edip hızlıca başka bir yöne doğru yürüdü. Soobin de peşinden gitti. Genç adam sanki gideceği yeri bilmiyormuş gibi dolaştı bir süre. Tabii Soobin de peşinden. En sonunda 15 katlı bir binaya girdi. Soobin koşarak yanına gitti. Beraber asansöre bindiler. Genç adam en üst katın tuşuna bastı. Soobin ise fark ettirmemeye çalışarak ona bakıyordu. Asansör basılı kata geldiğinde adam Soobin'e bir bakış atıp asansörden indi. Soobin de peşinden indi.

Adam dönüp arkasına baktı. Soobin aniden durup ona bakmaya devam etti. Adam tekrar önüne dönüp kendi evinin kapısını açtı. Soobin kapı kapanmadan adamın yanına gitti.

"Şey merhaba. Böyle pek hoş olmadı sanki yanlış anlamayın lütfen. Sadece tanışmak istedim. Soobin ben"

"Normal insanlar selam verir evine kadar takip etmezler ama sorun değil. Yeonjun bende memnun oldum. Gelsene içeri"

Soobin yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ayakkabılarını çıkartıp içeri girdi. Ev kırmızı-siyah dekore edilmiş, küçük ve hoş bir yerdi. Yeonjun ile beraber salona oturdular. Açıkçası Soobin kendisine güvenmesine şaşırmıştı. Ancak belli etmemeye çalıştı.

"Ee, Soobin? Neden tanışmak istedin ve neden buraya kadar geldin? Sadece seslenebilirdin"

"Haklısın. Bilmiyorum, sadece tanışmak istedim. Bu arada sesin çok güzel. Şarkı söylerken duydum ve gerçekten harika. Şarkıcı falan mısın?"

Yeonjun gülümseyerek kızaran yanaklarını gizlemek adına başını öne eğdi.

"Teşekkür ederim. Şarkıcı falan değilim sadece bazen sokakta şarkı söylemek hoşuma gidiyor o kadar"

"Anladım. Söylediğin şarkının ismi ne? Çok hoştu"

"Eiffel Tower Effect. Çok güzel bir hikayesi var"

"Anlatır mısın? Dinlemek isterim"

"Tabii. Yıllar önce genç bir çocuk hemen hemen her gün Eyfel'in önünde şarkı söylermiş. İnsanlar isteseler de istemeseler de onu dinlerlermiş. Sanki mecburmuş gibi hissederlermiş. Bir gün yine çocuk şarkı söylerken orada ilk defa bulunan bir kişi de onu dinlemiş. Bu kişi gerçekten o çocuğu çok fazla sevmiş. Aslında başka bir ülkede yaşamasına rağmen sırf onun için ülkesini bile değiştirmiş. Aylar boyunca çocukla bir türlü konuşamamış. En sonunda konuştuklarında ise çocuk ona 'sen beni sevmiyorsun ki. Bu sadece Eyfel Kulesi Etkisi. Hiç kimse, isteyerek orada bulunmuyor, sen şuan isteyerek burada değilsin' demiş. Adam önce dediklerini anlamamış. Daha sonra çocuk uzun uzun açıklamış. Söylediği şarkının yazılmasını, tam olarak insanlarda gerçek olmayan bir etki bırakmak için olduğunu anlatmış. Ama adam bunu kabul etmemiş. Onu çok fazla sevmiş. Belki tanımasında bu 'etki' önemli bir yere sahipti ancak yine de kendi isteğiyle oradaydı o gün. Bunları çocuğa söylemiş. Çocuk ilk defa biri tarafından gerçekten sevildiğini hissetmiş. Adama sarılıp ağlamış bir süre. En son 'teşekkür ederim' demiş ve bir anda yok olmuş. Böyle bir hikaye işte"

Yeonjun önündeki masada duran sudan bir bardak aldı. Birkaç yudum içtikten sonra tekrar Soobin'e baktı. Soobin kendisine bakıyordu.

"Peki gerçek mi bu hikaye? Eğer gerçekse..."

Duraksadı ve devam etmedi. Yeonjun başını salladı.

"Elbette gerçek. Yoksa şuan burada olmazdın, değil mi?"

Soobin şaşkın bir şekilde sabit bir yere bakıyordu. Daha sonra Yeonjun Soobin'in yanına oturdu, kollarını yanındakinin boynuna doladı.

"Söylemek istediğin bir şey varsa söyle hadi"

Yeonjun gözlerini yumdu ve başını sarıldığı adamın omzuna koydu. Soobin de ona sarıldı.

"Bilmiyorum anlattığın şeyle bir ilgisi var mı ama, keşke hep yanımda olsan, keşke her zaman sesini duysam. Ne olur bilmem ama, seni seviyorum, çok fazla"

"Teşekkür ederim. Umarım tekrar görüşme fırsatımız olur Soobinie~"

Ve o an ortadan kayboldu genç adam. Soobin'in kolları arasında kayboldu. Ondan geriye kalan tek şeyler ise Soobin'in o gün çektiği video ve gitarıydı.

-----

Zaten böyle bir kurgu yazacaktım, YeonBin'e denk geldi diyelim.

Şarkının bir hikayesi var mı, varsa ne bilmiyorum ama böyle bir şey düşündüm sadece.

Kısa oldu sanki biraz? Yine de umarım hoş olmuştur, umarım beğenmişinizdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

 Okuduğunuz için teşekkür ederim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Eiffel Tower Effect ᎒ YeonBin ✓Where stories live. Discover now