Sonunda kartı yazmayı bitirdim, "Bitirdim!" dedim mutku mutlu. "Güzel gözüküyor. Tamam, şimdi bunu Shinobu'ya götürelim Giyuu uyandığında bunu ona verebilsin." dedi Mitsuri. Onayladım ve Kelebek Malikanesine gittik. "Hm bu ne? Bir hediye?" dedi Shinobu. "Evet, Giyuu uyanınca bunu ona ver lütfen." dedim. "Pekala." de Shinobu. Sonra da Mitsuri ve ben gittik.
-Giyuu POV-
Kelebek malikanesinde uyandım. "Burada ne yapıyorum?" dedim. "Bayılmıştın." dedi Shinobu içeri girerken. "Y/n seni buraya getirdi." dedi. "Oh o nerede?" dedim. "Mitsuri ile gitti ama sana bunu bıraktı." deyip bana küçük bir kutu verdi. "Her şeyin iyileşti, istersen şuan ayrılabilirsin." dedi, tamam dedim. Bir hediye? Kutuyu açtım. İçinde Urorodaki, y/n ve benim küçüklük hallerimiz vardı ve yanında da bir not vardı.
Sevgili Giyuu,
Hey, ben y/n. Son görevde bayılmıştın ben de seni buraya getirdim. Shinobu'ya sana bu hediyeyi vermesini söyledim. Küçükkenki sen, ben ve Urorodaki olan fotoğraf. Beni hatırlamadığını biliyorum ama sorun yok. Umarım arkadaşlığımızı yeniden geliştirebiliriz. Seni özledim, geçmiş olsun, görüşürüz!
-Y/n Tsukiko
Hafifçe gülümsedim ve fotoğrafı cebime koydum. "Ben de seni özledim.. y/n.."
Sonra yataktan kalktım ve esnedim. İblis Avcısı üniformamı giyip kılıcımı alıp dışarı çıktım. Y/n ve Rengoku'nun konuştuklarını gördüm. Bunu ben isterdim.. ben kıskanıyor muyum!?! "Giyuu!" Y/n'nin bana seslendiğini duydum. Bana doğru koşup bana sarıldı. Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. "İyi olmana çok sevindim!" dedi. Ben de ona sarıldım, "E-evet iyiyim." dedim. Beni bırakıyordu, "Uh, beni getirdiğin için teşekkürler." dedim. "Aw, bir şey değil. Arkadaşlarıma hep yardım ederim!" dedi gülümseyerek. Kızarmaya başladım.
Ben onunla konuşurken kargası gelip omzuna kondu. "GAK! Y/N TSUKİKO VE KYOJURO RENGOKU BİR GÖREV İÇİN BATIYA GİTMELİ!!" dedi. "Aww, daha fazla konuşmak isterdim." dedi y/n. "Haha, sorun yok, görevine git." deyip ona güven verdim. Sonra birden bir his bütün vücudumu kapladı ve y/n'nin kolunu tuttum. "Huh? Giyuu? Bir şey mi var?" dedi. Onu bıraktım ve "H-hayır, üzgünüm." dedim. Başımı kaldırıp "Sorun yook, kendini kötü hissetme." dedi güven veren bir gülümsemeyle, tamam dedim. "Hadi Rengoku, gidelim!" dedi ve ikisi birlikte görevleri için gittiler.
"Acaba diyorum.. belki y/n için endişelenmiş olabilir misin?" diye sordu Mitsuri. "Ne? Hayır, tabiki hayır." dedim başımı başka yere çevirip. "Kızardın, yani ondan hoşlanıyorsun huh?" Başımı salladım. "Peki o zaman.." dedi uzaklaşırken.
Cidden ona karşı hislerim mi var?
YOU ARE READING
I Don't Know You |~| GIYUU X OKUYUCU (türkçe çeviri)
FanfictionY/N L/N ailesini seven normal bir kızdı. Babası ay tekniğini kullanan emekli bir iblis avcısıydı. Özel tarzları nesilden nesile geçiyordu. Peki y/n yeni hashira olduğunda neler oldu?
