15.

8.8K 1.6K 479
                                    

Bayram neşesi hatrına bölümü erkenden yayınlamaya çalıştım, oyları coşturmazsanız darılırım ona göre.

Hayırlı bayramlar dostlarım 💙

Hayırlı bayramlar dostlarım 💙

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


💙

Bavul hazırlamak benim için basit bir işti. Dolabımdan gideceğim yere uygun birkaç giysi seçer, temel temizlik malzemelerini ve kullanacağım birkaç küçük eşyayı koyup bavulu en fazla on dakikada hazırlardım. Eğer yanımda beni oyalayacak biri yoksa beş dakika da yeterli olurdu.

Jülide için ise hiçbir şey bu kadar basit değildi. Önce neler giymek istediğini düşünüyor sonra kesinlikle giyecekleri, belki giyecekleri ve oralarda özel bir yemeğe gitmesi gerekirse diye giyeceği giysileri hazırlayıp üç grubu da defalarca kez gözden geçiriyordu.

"Allah aşkına o ayakkabılarla orada nasıl yürüyeceksin?" Yatağında dirseklerimden destek alarak uzanmış kiraz yiyordum. Dizlerimi bükerek yukarı kıvırmış havadaki ayaklarımı sağa sola sallarken kirazın çekirdeğini önümdeki kâseye tükürdüm. Pek kibar bir görüntü olduğu söylenemezdi.

"Ben bu ayakkabılarla her yerde yürürüm."

"Peki o kırmızı elbise? Daha rahat şeyler alsana. Her seferine yok yere koca valizler taşımaktan bunalmıyor musun? Sadece iki günlüğüne gidiyoruz."

"Gerekirse günde üç kez kıyafet değiştirir hepsini giyerim Bensu. Sana ne?" Bir çekirdek daha tükürdüm, bu sefer gürültüyle. Jülide bana acır gibi baktı. "Levent'in yanında da böyle davran. Konuşmayı dert ediyorsun ya, seni böyle gördüğü an numaranı siler."

"Onunla konuştum."

Katlamak için omuzlarını kıvırdığı tişört havada kaldı. Başını çevirip bana baktığında bir çekirdek daha tükürdüm ve ince tişört hızla kafama indi. "Geri zekâlı," diye söylendi Jülide. "Sormadan hiçbir şeyi söylemiyorsun. Bıktım senden."

"Eve daha yeni geldim!"

"Beş saattir burada kiraz tükürüyorsun."

"Onları yiyorum."

"Sus ya. Onu aradın mı?"

"Hayır, restoranda karşılaştık. Artık görüşmeyelim dedim. Biraz bozuldu ama nezaketi elden bırakmadı."

"Ne dedi?"

"Nasıl istersen deyip vedalaştı."

Arkadaşım kaşlarını kaldırıp dudak büktü. "Dramatik bir ama neden? Konuşması yapmadınız mı?"

"Hayır, şükürler olsun. Levent de ilgisine karşılık vermeyeceğimi fark etmiştir zaten. Böyle bir şey sorsa ezik görüneceğini biliyordur."

Ay Işığı ve MaviWhere stories live. Discover now