[TAMAMLANDI]
Tekerlekli sandalyeye mahkum olduğu için kendisini koruyamayan bir çocuk,zorbalığa uğramak zorunda mıydı?
Peki kahramanı ne zaman gelecekti?
Umarım en yakın zamanda gelirdi...
Apricity
-Kış gününde ortaya çıkan güneş ışığı veya kış gü...
Cünyet başını direksiyondan kaldırarak kanlanan gözlerini,okuldan çıkan öğrencilere çevirdi.
Biraz daha durduktan sonra torpidonun gözünde duran güneş gözlüğünü taktı ve kapıyı açarak arabadan indi.
Yanından geçen kişilerin bakışları ona dönerken, tanıdık tayfa adımlarını durdurarak kendisine bakmıştı ama çoluk çocukla uğraşacak zerre hali yoktu.
Hızla okula girerek, Bera için zemin katta olan sınıfa girdiği gibi sınıftan çıkmak üzere olan minik beden ile karşılaşmıştı."Cüneyt?" Bera adamdaki garipliği anında fark ettiğinde, endişeli bir şekilde elini uzattı.
Cüneyt eğildiğinde Bera'nın avcu yanağına değmişti.Titrek bir nefes alarak minik elin üzerine, kendi elini koydu ve gözlerini kapatarak bir süre durdu.
"Ne oldu sana?"Bera endişeli bir şekilde konuşurken Cüneyt gülümsemeye çalıştı."Eve gidelim mi?"
"Olur.."Dedi Bera,Cüneyt'in doğrulaması ile elini kucağına koymuştu.
Bera'nın evi dolu olduğu için ve Ahmet'in eve gelmesine daha çok vakit olduğundan Cüneyt'in evine gelmişlerdi.
"Ne oldu Cüneyt?Neden bu kadar üzgünsün?"Bera adamın kucağında yan bir şekilde otururken, utancını bir kenara bırakma kararı almıştı."Aramız bozulur mu..Anlatırsam yani,aramız bozulur mu?"Diye fısıldadı Cüneyt burnunu, kızarmış yanağa sürterken gözlerini kapatmıştı.
"Neden bozulsun ki!"Bera şaşkınca konuşmuştu.Aklından binbir türlü ihtimal geçiyordu şu an.Cüneyt ise civcivi kaybetmekten korkuyordu bu yüzden ince bele sıkıca sarıldı."Eski sevgili ile ilgili bir konu."
"Aşk olsun Cüneyt!Oradan bakınca eski sevgili yüzünden kavga çıkartacak veya sevgilimden ayrılacak biri gibi mi gözüküyorum?"Bera sahte bir sinirle konuştuğunda boynuna konan ani öpücükle huylanmış ve kıkırdamıştı."Hadi anlat sevgilim~"
"Beraaa!"Cüneyt'in aklına video gelirken utanarak mırıldanmıştı."Sevgilim, sevgilim, sevgilim..Anlat yoksa devam edeceğim."Cüneyt derin bir nefes almış ve her şeyi anlatmaya başlamıştı.
Bera koca bebeği ilgiyle dinlemiş ,üzücü kısımlarda saçlarını sevmişti.Cüneyt konuşmayı bitirdiğinde ise bir süre sessizce durmuştu.Sanki bir şeyleri kafasında tartıyor gibiydi.
"Peki hala onu seviyor-"
"Hayır!"Cüneyt başını gömdüğü boyundan kaldırarak kesin ve ciddi bir şekilde reddetmiş ardından "Ben seni seviyorum."Demişti."Ben de seni seviyorum."Bera tatlı bir şekilde mırıldandı ve Cüneyt'in yanağına minik bir öpücük bıraktı, bu harketi belindeki kolların daha sıkılaşmasını sağlamıştı.
"Aynı bölümdesiniz demek..Senin için zor olacaktır ama kesinlikle onunla ilgilenme.Bakma hatta, eğer olurda bakarsan panikleme gözlerini hemen kaçırma sadece orada yokmuş gibi davran, sanki hiç tanışmıyormuşsunuz gibi..Ben de tavsiye verme konusunda kötüyüm."Bera samimi bir şekilde gülümsemiş ve omuzlarını kaldırıp indirmişti bununla beraber yanağına bir öpücük konmuştu.
"Teşekkür ederim civcivim."Diye fısıldadı Cüneyt ardından "Küsersin sanmıştım."Diye eklemişti."Neden küseyim ki!Yoksa gerçekten, eski sevgili yüzünden kavga çıkartacak birine mi benziyorum?"Bera gözlerini kısarak,yanaklarını şişirdi ve sahte bir kızgınlıkla konuştu tabii Cüneyt'in gerilmesi ile gülerek başını iki yana salladı o sırada gözüne çarpan gitarla durakası."Gitar çalabiliyor musun?"
Cüneyt gayri ihtiyari masaya dayalı duran,etiketlerle süslenmiş gitara bakmıştı."Evet ama uzun zaman oldu elime almayalı.Hani her lisede bütün etkinliklerde gitar çalan,popüler çocuk olur ya..Hah!İşte o bendim bir zamanlar."
Bera adamın anlatış tarzı ile gülerken birden havalanması ile kollarını Cüneyt'in boynuna sardı hafiften.Cüneyt kucağındaki sarışını,tek koluna oturtarak yatağın içindeki yastığı aldı tabii mavi gözlerin şaşkınlık ve hayranlık dolu bakışlarını hissedebiliyordu bu yüzden ciddi ve daha havalı durmaya çalıştı.Yastığı yatak başlığına yaslayarak ,kucağındaki bedeni dikkatlice oturttu ardından gitarı alarak ince bacakların yanına oturdu.Bir süre akoru ayarladı ve tellere vurarak şarkıya giriş yaptı.
"Her veda edişimde düşünürüm.. Seni bi daha görememek var.. Keşke kimsesiz kalsak her yerde biz olsak.. Ama yine de senleyken dünya bile dar.. Yine seni düşünürken yağmur çiseledi.. Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli.. Yine seni düşünürken yağmur çiseledi.. Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli.."
Bera kocaman gülümserken elleriyle siyah okul formasının etek uçlarını tutmuştu.
"Küçük civcivim güzel kı-Bebeğim dünyam benim.. Bunun adı aşksa eğer.. Bu aşk yalnızca sana değer.. Bu adam yalnızca sana boyun eğer.."
Cüneyt, mavi gözlere bakarak söylerken Bera'nın pembeleşen yanakları dikkatinden kaçmamıştı.
"Küçük civcivim güzel bebeğim dünyam benim.. Bunun adı aşksa eğer.. Bu aşk yalnızca sana değer.. Bu adam yalnızca sana boyun eğer.. Bu adam yalnızca sana boyun eğer.."
Cüneyt tellere vurarak şarkıyı bitirdikten sonra uzanarak pembe dudaklara öpücük kondurdu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
