2. Sezon 4. Bölüm: Vinka

1.2K 169 34
                                    

Sınır bölgesi nehir ile çizilmişti. Geçiş ise üzerine kurulmuş köprülerden sağlanıyordu. İnsanlar karanlık ormanın sakinlerini rahatsız etmeden maden arayışlarını sürdürüyorlardı. Gerçekte şimdiye kadar karanlık ormanda olmasına rağmen oranın yerlisini gören insan nadirdi. Bundan dolayı cesur davranıp karanlık ormanda ilerleyen insanlar vardı, ancak onların bir daha geri dönmemesi insanlar arasında karanlık ormanın derinliğine gitmenin tabu haline gelmesine neden olmuştu.

Karanlık ormanda hayatını kaybeden sayısız insan yadsınamaz tehlikeyi belirtiyordu. Ersa ve Javier köprülerden birinin önünde durdular. Javier'ın duyguları karmakarışıktı. Döndü ve karanlık ormana son kez baktı. Kendi vatanını terk edecekti. Atalarının, ailesinin varolduğu yerdi. Belki de dışarıda karanlık ormandan çok daha kötü bir yaşam geçirecekti. Ne ile karşılaşacağı konusunda hiçbir fikri yoktu. En son bakışları yanında duran Ersa'ya döndü. Hiçbir şey hatırlamayan genç için nereye gittiğinin bir önemi yoktu. Her yer aynıydı onun için.

Javier'a göre bu durum kendisinin durumundan çok daha üzücüydü. İnsanın kendisi hakkında hiçbir şeyi hatırlamaması ne kadar acı verici olmalıydı? Javier düşüncelere dalmışken Ersa ciddi bir ifade ile döndü. Kalbine bastırılamaz merak ve heyecan duygusu hakimdi. "Gidelim mi?"

Ersa'nın heyecanını paylaşan Javier onayladı. "Gidelim."

İkili köprüyü geçmelerinin ardından başka birilerini görebilmişlerdi. Karanlık ormanın tarafında çok kimse olmasa da köprünün diğer tarafında birçok insan bulunuyordu. Ersa biraz şaşırmış bir tonda konuştu. "Burası oldukça kalabalık."

Javier'da ilk defa karanlık ormandan çıktığı için Ersa'dan çok da farklı değildi. Hatta karanlık ormanı geçince bu kadar çok insanı görmek onu daha fazla şaşırtmıştı.

Biraz daha ilerledikten sonra yapılarla donatılmış bir alana vardılar. İnsan sayısı öncesine nazaran çok daha fazlaydı ve alandan farklı farklı sesler yükseliyordu. Javier etrafını merakla inceledi. "Burada yerleşim alanları olduğunu bilmiyordum."

Javier'ın konuşmasının hemen ardından otuzlu yaşlarda bir adam geldi. "Gençler buraya ilk defa gelmiş olmalısınız. Sizlere rehberlik etmemi ister misiniz?"

Javier soğuk bir ifade ile adama baktı. Adam, Javier'ın ifadesinden ürkerken Ersa devreye girdi. "Evet. Bize bilgi verebilirseniz çok iyi olur."

Adam, Javier'a bakmaktan ürkerek Ersa'ya döndü. Karşısındaki genç çok sıcak bir hava yayıyordu. İnanılmaz görünüşü ona daha yakın olma hissi uyandırıyordu. "Böyle bir gence yardım edebilmek benim için onurdur. Geldiğiniz şehrin adı keşifçiler şehridir. Buraya macera arayan insanlar her yerden akın ederler. Herkes hayatının şansını yakalamak ister."

"Neden insanlar buraya geliyor? Ne özelliği var buranın?"

Adam, Ersa'nın sorusunu tuhaf bulsa da yanıtladı. "Sanırım buranın önemini bilmeden geldiniz. Burası Keşifçiler Loncasının oluşturduğu bir şehir. Karanlık orman ve çevresinde bulunan madenler insanları cezbettiğinden dolayı burası her zaman kalabalık olur. Bazıları keşifçi olmak için, bazıları illegal yollardan keşif yapmak için, bazıları ise efsanelerde anlatılan karanlık ormanı görmek istediği için gelir."

Adam, Ersa'yı süzdükten sonra konuşmasına devam etti. "Buraya keşifçi olmaya mı geldiniz? Eğer öyleyse sınav yakında başlayacak. Bir an önce kayıt olmalısınız."

"Hayır keşifçi olmak istemiyoruz. Bilgiler için teşekkürler." Ersa adamdan daha fazla bilgi almak istese de soracağı sorular onu şüpheli bir duruma düşüreceğinden dolayı, dolaylı yollarla bilgi edinmenin daha güvenilir olacağına kanaat getirdi. Ersa ve Javier ayrılacakken adam bir şeyler söylemek istedi ama sessiz kaldı. Normalde yabancılara bilgi verir, karşılığında para kazanırdı. Ersa için ise daha para eden bilgilere geldiğinde birden Ersa soru sormayı kesti.

Yıldızlar KralıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ