*1*

15 0 0
                                    

Pera'dan
-Bu kadar yeter Pans kararlıyım bu sene de kendi kendime rezil olmayacağım.
-İyide rezil olmuyordun ki Pera, sadece aşıktın.
-Bence sadece takıntıydı.
-Sen ne zaman bir olayı takıntı yaptığını bir düşünsene.

  Elimdeki gri kapşonluyu trende giyeceğimi düşünerek yatağa bırakıp Pansy'nin yanına uzanmıştım. Haklıydı ben düşündüğümü yapar yapamadığımın da beni üzmesine izin vermezdim tabi bunu saymazsak. Bunu derken neyimi kastediyorum? Tabikide yaparken rezil olduğum diğer konuyla aynıydı. Aşıktım elbette hemde 5 yıldır. Kime diye düşündüğünüzü tahmin ediyorum; Harry Potter'a

-Haklı olabilirsin... yani... belki
Yanımda ojesini tazeleyen kıza dönüp "tamam haklısın"dedim.
-şu tatilde aldığın şapkaları da koydun mu valize? Hogsmeade'de takarım ben.
-Koydum koydum
Diyip ayağa kalktım valizin kapağını kapatmaya çalışırken alt kattan gelen muhtemelen vazo ve aynaları düşürme sesi ile Pansy'e döndüm. Ve oda anlamış olmalı ki gülerek bana bakıyordu. Theolar gelmişti belli ki. Merdivenlerden çıktıklarını belli edercesine hem ayaklarını basamaklara vurarak ilerlerken hemde kahkaha atıyordular. Kapı sertçe açılmış Draco ile Theo gülmekten kıpkırmızı olmuş Zabini ise asasını kaldırmamak için kendini zor tutuyordu . Draco gülmesini durdurmaya çalışmadan konuşmaya başladı:

-Zabini büyük sıçtın HAHAHAJSJSHHSHAHAH
Pansy ile açıklama bekleyen bakışlarımızı Theo anlamış olacak ki kendisini durmaya zorlayarak konuştu;

-Hani tatilde bu it herif bizi sürekli ekip burda kalın geliyorum diyerek 2 saat gelmiyordu ya
- ee
- Meğer Weasley kızını gözetliyormuş.
Draconun hâlâ kesilmemiş olan kahkahalarına Pans ve bende kıkırtılarımızı eklerken aklımdaki soruyu sordum:

-E neden sıçmış olsun ki benim yakışıklı zeytinime mi bakmayacakmış kızıl ?

Zabini yine söylediklerime sinirlenmiş olmalıki konuşmaya başladı;

-Sana da kaç kez söyledim zeytin ne be . Hem harbi bu sefer boku yemiş olabilirim kızın 5 abisi bir de ikizi var.
Söyledikleriyle biz de kıkırtılarımızı arttırırken Pansy'den yine beklenen uyarı geldi,

-"hadi hadi tamam yolda konuşuruz ayrıntıları" diyerek erkekleri kovdu . Onların çıkışını fırsat bilerek üstümdeki pijamaları çıkartıp yataktaki kapşonlu sweatimi ve eşorfman altımı giyinmeye başladım. Pansy'de ojeleri küçük sırt çantasına koyduktan sonra koluna takıp beni beklemeye başladı. İşimi bitirip ayakkabılarımı giyip başımla kapıyı göstererek onu harekete geçirdim. Bende ardından valizimi arkamdan sürükleyerek kapıya yönelip arkamdan kapattım. Merdivenlerden zar zor indirdiğim valizimi bahçeye çıkartırken askılıktan ceketimi aldım. Diğerleri zaten tatilden önce getirdikleri valizlerin yanına geçmiş beni bekliyorlardı. Her sene olduğu gibi bu senede tatili başka şehirlerde geçirmiştik. Dönüştede aramızdan kimin ailesi müsaitse son hafta kalmaya giderdik. Yanlarına gidip peronu düşünerek cisimlenmiştim diğerlerinin de yanımda belirmesiyle trene bakmaya başladım. Doğrusu tren yolculuklarını hiç sevmezdim aslında uzun yolculukları sevmezdim ama arkadaşlarım yanımda olunca çekilemeyecek bir acı gibi gelmiyordu. Diğerlerine dönerek kompartıman bulmak için onları izlemeye başladım.

Pansy'den
   Trende binalar için ayrılmış kompartımanlardan Slytherinliler için  olana doğru ilerleyip sondan ikinci alana geçerek valizleri yukarıdaki bölmeye koyduk. Her zaman ki gibi Pera'nın karşısına oturdum. Son zamanlarda öğrenciler kompartımalarda daha rahat olabilsin diye ,iki koltuk pencerenin önündeki duvarda birleştiriliyordu. Zabini yanıma oturmuş , Draco ile Theo pencere kenarına geçmek için kavga ediyordu. Draco tartışmayı kazanıp pencere önüne uzanmış Theo ise ona trip atarak Pera'nın dizlerine kafasını koyup kulaklıklarını taktıktan sonra uyumaya başlamıştı. Bizde Ginny hakkında konuşmaya başladık:

How I Met Your FatherOù les histoires vivent. Découvrez maintenant