✧SAVAŞ ALEVLENİYOR 🔥✧

En başından başla
                                    

Fadik odaya gider. Karaca sarılır. "Tamam kuzum ağlama!"

Azer odadan çıkmadan son kez Karacaya bakar. "Özür dilerim."

Azer çıkar Karaca ağlar. Fadik Karaca'yı yatağa oturtur,kendi de oturtur ve Karacaya bakar. "Gel başını koy uyu kızım."

"Karaca Fadik'in dizlerine başına koyar, Fadik kızının saçını okşarken Karaca gözlerindeki yaşları siler ve karnını okşayıp uyur. Kurtuluşların akrabaları Akınların eve gider."

Azer odaya gider. "Oğlum merak etme o şimdi korktuğu için öyle dedi."

Azer Karaca'nın yanına gider ve çöker. "Haklı ana bir savaşın peşinden koşuyoruz ama ben kardeşlerim için bu işin içine dahil oldum!"

Fadik oğlunun saçını okşar. "Tamam oğlum hadi gel sen yanında otur karının uyanınca sakince konuş unutma hamile alıngan olur."

Azer kafasını sallar. "Tamam ana."



Akın ve Ceylan uyanır. "Günaydın."

Akın yastığa sarılır. "Günaydın."

Ceylan Akın'a bakar. "Kalk hadi annen var evde ayıp olur. Misafirlerde gelicek!"

Akın Ceylan'a bakar. "Yarın düğün var."

Ceylan kafasını sallar. "Evet."

Ceylan dolabı açar ve bakar. "İki gün sonra bunu giycem."

Akın Ceylan'a bakar. Dolabı açar. "Aa gelini ağlatmadan düğün mü olur ilk bindallını giycen!"

Ceylan Akın'ın koluna vurur. "Benim ağlamamı bu kadar çokmu istiyorsun!?"

Akın Ceylan'a bakar. "Hemen alınıyon sende hadi ne giycen sen!?"

Ceylan elbisesini alır Akın bakar. "Hadi sen giy gel bende üstümü giyiniyim."

Ceylan kafasını sallar. "Tamam."

"Kıyafetlerini değiştirip aşağı inerler. Kahvaltı hazırlarlar. Ayşe de Ceylan'a yardım eder. Kahvaltı yaparlar. Öğlene doğru kapı çalar. Ceylan akrabalarını görünce içeri davet eder ve otururlar."




Nur Kübra'yı iter Yılmaz'ın üstüne doğru düşer tam yere düşcekken Kübra'nın belinden yılmaz sıkıca iki eliyle kavrar ve tutar. Bakışırlar.  "Özür dilerim Kübra ayağım takıldı."

Nur Kübra'ya bakar. "Ayy ayağın mı burkuldu senin ya benim yüzümden özür dilerim."

Kübra Nur'a bakar. Nur Yılmaz'a bakar. "Yılmaz abi sen bana ver Kübra'yı."

Nur Kübra'yı tutar. Kulağına yaklaşır sessizce. "Ayağının çok acıdığını söyle."

Kübra Nur'a bakar. "Ahh ayağım çok acıyor duralım."

Nur durur. Umut bakar. "İyi misin!? Arabada çok uzakta kaldı."

Kübra Umut'a bakar. "Bileğim çok acıyor."

Nur Yılmaz'a bakar. "Yılmaz abi yardım eder misin Kübra'ya!?"

Yılmaz Kübra'ya bakar. "Çok acıyor bileğim ya kırıldı mı acaba!"

Nur Kübra'ya bakar. "Umut bari sen yardım et."

Yılmaz Kübra'yı kucağına alır. "Kırılmamıştır merak etme incilmiştir buz koyarsın geçer."

Kübra kafasını sallar. "Tamam."

Yürürler. "Sana da zahmet veriyorum beni taşıyorsun!"

SONSUZ AZKARIM 1  -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin