GÖK GÖZLÜ'M~Texting

12.Bölüm

Selamlarrrrr! Nasılsınızz

Hadi bölüme geçelimm^^

*****

(Kampın 10.günü)

Yine sıradan bir sabaha uyanmıştım.Sağıma baktığımda Beste daha uyuyordu sonra saatin kaç olduğunu merak edip telefonuma baktığımda saatin daha 09.25 olduğunu gördüm.Kafamıza taş yağabilir benim bu kadar erken kalkmam hiç hayra alamet değil.

Bende uykum kaçtığı için nehirin kenarına biraz oturmak amacıyla hazırlanıp çadırdan çıktım.Hızla nehir kenarına doğru yürüdüm ve uygun gördüğüm çimenlerin arasına oturdum.(KAMU SPOTU: SİZ SİZ OLUN ÇİMENLERİN ÜSTÜNE ELİF GİBİ OTURMAYIN SFCCFHSUCHUHCD)

Öyle boş boş oturmaktan sıkıldığım için yanıma almayı akıl ettiğim kulaklığımı çıkarttım ve telefonuma taktım rastgele bir şarkı açıp dinlemeye başladım.

Bir süre sonra kulaklığın kulağımdan çıkarılması ile müzik dinlerken ki kurduğum hayallerden çıkmak zorunda kaldım.Beni kurduğum o güzelim hayallerden çıkardığından dolayı kim geldiyse ona kızmak için bir hışımla sağıma döndüm fakat dönmez olsaydım çünkü Enes ile burun buruna geldim. Bulunduğum durumun farkına varıp kendimi hızla geri çektim.Enes ne alaka ya onun benim yanımda ne işi var ki diye düşündüm.

"Yanındaki işim şu sana bir şey söylemeye geldim." Sanırım sadece düşünmedim çünkü dışımdan da demişim  off rezillik.

"Evet seni dinliyorum."Dedim bozuntuya vermeden.

"Aslında ben sana bir şey itiraf etmem gerekiyor,daha fazla bunu içimde tutamayacağım Elif."Offf ne diyorsan de işte ne kıvranıyorsun survivor ada konseyine döndük resmen.

"Bu sene söyleyecek misin?"diye çıkıştım.

"Iııııı şey şimdi ben s-" Tam açıklayacaktı ki Emre'nin adımı seslenerek yanıma oturması ile son buldu.

"Emre sus 2 dakika Enes tam bir şey söylüyordu." Dedim ben de biraz kaba olabilir ama ne yapayım meraklı bir insanım.

"Çok da önemli bir şey değildi ya ben sonra da söyleyebilirim." Dedi Enes'te. Heh çok iyi merak ettirdi gidiyor Allah'ım sen sabır ver.

"Bak çok da önemli bir şey demeyecekmiş hadi git sen Enes bizi yengenle biraz yalnız bırak."Dedi Emre kolunu omzuma atarak.

"Tamam o zaman ben yalnız bırakayım sizi."Diyerekten Enes yanımızdan uzaklaştı.

Emre' de "Eee prenses naber?" Prenses mi ıyyy. Az özgün ol be prenses ne?

"Prenses ne Emre yaa özgün ol biraz."Diye söyledim Emre'ye anonimim bana çok güzel bir şekilde hitap ederdi 'Gök Gözlü'm' off onu unutamıyorum keşke şuan omzumda olan kol Emre'nin değilde anonimimin kolu olsaydı.

"Tamamdır güzelim o iş bende."Diye düşüncelerimi böldü Emre.

"Emre ben biraz yalnız kalmak istiyorum da acaba gidebilir misin?"dedim

"Tamam güzelim gidiyorum bir şey ihtiyacın olduğunda yazarsın."dedi ve gitti.

Tam rahatladım diye düşünüyordum ki yanıma Duygu geldi ve sinir edici konuşmalarından birini yaptı.

"Söyler misin acaba Kaan'a hangi büyüyü yaptın o sana nasıl bakıyor acaba sende ne buluyor çok merak ediyorum."

"Sen ne saçmalıyorsun Kaan ne alaka?" dedim 

"Buraya gelirken Kaan'ı gördüm de elinde telefon bir şeye bakıp ağlıyordu, merak ettim yaklaşıp mırıldandığı şeyleri dinledim Elif'im seni çok seviyorum diyordu hayır anlamıyorum sen de olup ta bende olmayan şey ne?"dedi

"Söyleyeyim o zaman Duygucuğum ben de olup sen de olmayan şey bir kalp ama temiz bir kalp senin gibi bataklığa batmış,kirlenmiş bir kalp değil şimdi sorunun cevabını aldıysan ikileyebilirsin." dedim karşımda sinirden kızarmaya başlamıştı ve bu beni keyiflendirmişti.

"Ha ve ha güleyim bari sen de hep bana bir laf sokma çabası seziyorum hayırdır yoksa beni çok mu takıyorsun, kıskanıyorsun falan yani hıh?"dedi ben de gülerek

"Seni şimdiye kadar taksam takı setim olurdu be Duygucuğum." Diyerek ayağa kalktım zaten iyi ki bir oturmaya gelmiştim sağ olsun yanıma gelmeyen kalmadı.

Duygu'ya son sözümü dedikten sonra yüzü kıpkırmızı olmuştu bende onu orada bırakarak çadırların olduğu yere doğru geri döndüm.

****

Evett nasıl buldunuz?

Bu arada Eylül'e burdan takı seti lafı için teşekkürler sjdjskdhncfıuehdhf

Hadi kendinize iyi bakın hoşçakalınn^^

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin <3

Yalnız kitap texting kitabı ama konuşma çok az sdcjhdsjhcjw neyse bir sonraki bölüm konuşma olur.