PİRAYE YILDIZ
DENİZ TUNALI
AKEL UZ
SAMET UZ
YİĞİT GÜRSOY
Kalbi bir ateş topuydu üzerinde yaşadığımız gezegenin, cehennemi sinesinde saklıyordu yani. Cenneti yer küresinde, cehennemi yüreğinde taşıyordu. Tıpkı insanlar gibi, güzelliğine ve gülüşüne aldanılan yüzümüzdeki cennetin, ta içimizdeki cehennemde kavrulduğunu kimse bilmezdi.
Piraye'nin yüzündeki gülüşün her kıvrımından, içinde fokurdayan lavlar akıyordu. Yaşamayı seviyordu, gözünü kapayıp derin bir soluk çektiğinde aldığı, oksijene sinmiş o tatlı kokuyu seviyordu. Onu hüzünlendiren tek şey, kar görememekti. Bir de kelebekler...
Kelebekler ona köhne ruhunun bedeninden ayrılacağı kısa vakti anımsatıyordu.
Bu hikayenin kahramanı çoktu ama Piraye'nin tek bir kahramanı vardı.
Akel...
Gülüşüyle belirginleşen gamze çukurlarına gömülmüş hayalleri, küllerinden doğamayacak kadar umutsuzluğa gömülmüş Akel.
Onlar için aşk, meskensiz bir yavru gibiydi.
Yine de içlerine o kor düştüğünde, on sekizinde kalemi bırakan ve tek arzusu şair olmak olan Akel'in mürekkebi, yüreğine inceden sızan aşka mısraları dizdi.
"Kalbim gün batımının kızılına boyanmış saçlarının bir teline bile dolansa küle dönerdi.
O külleri kanatlarında toplayan Anka kuşu,
Kendi masalını unutup, bizim hikayemiz için bir paragraf açardı."
Kelebekten hallice ömürlerini güzelleştirmek için birbirlerine tutundular. Ama nevmit yürekleri erinçliğe mahal vermedi ve Piraye pes etti. Akel ise bedeninde askıda duran ruhunu bu aşkın yoluna sermekten çekinmedi. Sonunda aşk onları, hem karanlığı hem de ışığı gizlediği kanatlarının altına aldığında hayat, hakikatin gölgesindeki bir düş gibiydi. Rüyalar her zaman kısa sürerdi fakat bazen o rüyalardan koca bir destan yazılırdı.
VOCÊ ESTÁ LENDO
TEMMUZ KIŞI
RomanceOnlar için aşk, meskensiz bir yavru gibiydi. Yine de içlerine o kor düştüğünde, Akel; "Kalbim gün batımının kızılına boyanmış saçlarının bir teline bile dolansa küle dönerdi. O külleri kanatlarında toplayan Anka kuşu, kendi destanını unutup, bizim h...