"Efendim?"

"Harry iyi misin?"  Değilim.

"İ-iyiyim neden?"

"Elektrikler her yerde gitmiş ve bilirsin, sen karanlıktan korkarsın. Evde teksin." Dediği şey kalbimi ısıtmıştı. Hayır Harry ağlamayacaksın.

"Ş-şey ben emm... korkuyorum evet ama sorun değil yani siz devam edin" devam etmeyin.

"Devam edecek bir şey yok Harry. Evden çıkıp yanıma gel lütfen." Devan edecek bir şey yok.

"Peki tamam" dedim ve telefonu kapattım. Çok korktuğum için ısrar etmemiştim. Hızla aşağı inip ayakkabılarımı giydim ve arabanın anahtarını alıp evden çıktım. On dakika sonra Louis'nin kapısının önüne gelmiştim.

Kapıyı çaldım. Gerilmiştim. Kapı açıldığında Louis karşımda üstsüz bir şekilde duruyordu. Umarım terlediği için çıkartmıştır diye geçirdim içimden.

"Hoşgeldin" gülümsedim ve eve girdim. Bu eve uzun zamandır girmemiştim. Ayrıldığımız günden beri. Evet arkadaş kalsak bile o iki ayda asla girmemiştim. Zaten son bir aydır Louis evde değildi.

Üç aydır girmediğim eve iyice baktım. Her baktığım yerde farklı anımız vardı. Ah hayır bunu aşmam gerekiyordu.

Koltuğa oturduğumuzda Alex konuştu, "Hoşgeldin Harry"

"Hoşbuldum" dedim kısa keserek. "Bir şeyler içer misin?" Diye sordu Louis. "Hayır, teşekkür ederim" Louis yanıma oturduğunda gerilmiştim. Ah hadi ama Harry, 3 ay geçti alış artık!

Biraz hayat hakkında sohbet etmiştik. Boş bir konuşmaydı, hayatım gibi. Sonra o çok merak ettiğim soruyu sordum,"Siz sevgili misiniz?" Nolur 'hayır' diyin lütfen.

"Şuan değiliz" diye konuştu Alex. Şuan.

"Anladım" dedim. Sesim kısık çıkmıştı. Flört aşamasındalardı büyük ihtimalle. Louis'nin beni bu kadar çabuk atlatması derinden koymuştu.

"Eee Harry, senin hayatında birisi var mı?" Alex sordu. Louis hızlıca kafasını bana çevirmişti. Merak mı ediyordu?"Hayır, yok"

"İstiyor musun peki?" Sanane.

"Sanırım istemiyorum" kafamı öne eğip ellerimle oynamaya başladım."Neden peki?"

"Birkaç ay önce bir ilişkiden çıktım, şuan hazır olduğumu düşünmüyorum" Dediğim şeyle Louis'de başını öne eğmişti.

"Oh, üzüldüm. Neden ayrılmıştınız peki?" Bu adam çok soru soruyordu. Birkaç saniyeliğine Louis'e baktım ve cevap verdim,

"Son zamanlarda fazla kavga ediyorduk. İkimizde yıpranmıştık. Bitirmek istedi ve yapabileceğim bir şey yoktu."

"Çablamadı mı hiç? Yani... düzeltmek için?"
Hayal kırıklığıyla güldüm ve cevapladım,
"Çabalamadı. Hiç." Louis'e döndüğümde gözlerinde pişmanlık vardı. Sanırım? Mum ışığında gözleri o kadar güzel gökükyordu ki- ah Harry sus konu bu değil.

"Üzücü olsa gerek. Bir insanın bir ilişkide çabalamaması yani. Sen çabalamış mıydın düzeltmek için?"

"Yani, hep kavga ediyorduk ve alttan alan biri olmadım. İkimizde inatçıydık. Sanırım ikimizde bittiğimizi anlamıştık ve bu yüzden çabalamamıştık."

"O zaman o kadar çok sevmemişsiniz birbirinizi"

"Sevdik" "sevdik" Louis ile aynanda konuştuğumuzda birbirimize baktık. Kalbim sıkışmıştı. Tanrı aşkına canımı daha fazla acıtma.

"Y-yani sevmişti. Harry onu sevmişti." Diye konuştu Louis. "Evet, çok" dedim. Hala Louis'e bakıyordum, o da bana bakıyordu ama  'Yapma' der gibi bakıyordu.

"Yani kısacakası bitti. Fazla uzattık konuyu başka konuya mı geçsek?" Diye söyledim. Alex başını salladığında konuşmaya başladı,

"Karanlıktan korktuğunu söylemişti Louis. Her elektrik kesilince Louis'ye mi gelirsin?"

"Evet, beni rahatlatıyor"

"Peki ya bir gün o da olmaza ne yapacaksın?"

Tam söze girecektim ki Louis konuştu,"Ben onu bırakmam. İlla ki onu bulurum." Onu bırakmam.

"Öyle mi Louis? Bırakmaz mısın?" Diye sordum. İmayı anladığında gözlerini kaçırdı. Hiç bir şey demedi. "Neyse, benim biraz uykum geldi. Louis, uyuyalım mı?" Birlikte mi uyuyacaklardı? Peki...

"Oh, olur. Bende biraz yorgunum." İkiside ayaklandığında Louis bana döndü, "Burada mı yatmak istersin yoksa içerideki misafir odasında mı?" Misafir.

"Burada yatacağım" başını salladı ve konuştu,
"Sana yastık ve yorgan getireyim" dedi ve içeriye girdi. Alex zaten çoktan Louis'nin odasına gitmişti.
İki dakika sonra Louis geldi ve bana yastıkla yorganı uzattı.

"İyi geceler Harry"

"İyi geceler Louis"

Louis odaya girdiğinde tuttuğum göz yaşlarını serbet bıraktım. Birkaç ay öncesinde birlikte yattığımız yatakta şimdi başkasıyla yatıyordu. Ben ise salonda salak gibi kalmıştım. Tanrım, bunu istemiyorum.

Kendimi toparladım ve yorganı bacaklarıma kadar örttüm. Koltukta dik bir şekilde oturup düşünüyordum. Uykum yoktu. Zaten uykum olsada uyuyamazdım.

Yaklaşık yarım saat sonra odanın kapısı açıldı, adımların salonda doğru yaklaştığını duydum. Gözlerimi kapattım ve uyuyor taklidi yaptım. Neden yaptığım konusunda bir fikrim yoktu. Sadece birisi ile dialog kurmak istemiyordum.

"Harry, uyudun mu?" Diye konuştu.. Louis. Cevap vermediğimde bana daha çok yaklaştı ve yanıma oturdu. Gözlerim kapalı olduğu için ne kadar yakınımda olduğu bilmiyordum ama kokusunu alabiliyordum.

Bir süre daha öyle kaldığımızda kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti. Şuan dipdibeydik ve bu çok duygusal hissettiriyordu. Üç ayın ardından çok özlem dolu hissettiriyordu.

Şaşkınlıkla gözlerimi açtım, "Ama sen-" sözümü kesti, "Sadece uyu Harry" başımı sallayıp gözlerimi kapattım. Bana sarılması beni cesaretlendirmişti ve bende kollarımı onun beline sardım. Eskisi gibi. Bir süre sonra onun kollarında uykuya dalmıştım.

Harry, Louis'nin o uykuya daldıktan sonra dediği şeyi duymamıştı. Aslında önceden ona söylediği bir cümleyi fısıldamıştı kulaklarına "Seni bırakmam"

---

İçinizden geliyorsa oy verebilirsiniz aşklar💗

Sizce fic nasıl gidiyor? Gidişatı baya bi değiştirdim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I Wanna Be Yours || L.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin