Aurora'nın Zehirlenmesi

En başından başla
                                    

-Uğur; Ben mucize doktor değilim ve tedavi edemeyeceğim şeyler var ama ilk durumunu öğrenmem lazım.

Bizi bir odaya götürdüler kapıda iki koruma vardı ama inanılmaz güçlü görünüyorlardı. Bizi görünce hemen kapıyı açıp kenar çekildiler. İçeriye girdiğimde Aurora'yı gördüm, o zaman ki agresif peri gitmişti yerine şimdi bilinçsiz bir şekilde uyuyan güzel gelmişti. Acı çektiği yüzünden belliydi ve yanında bir doktor sürekli tıbbı cihazların değerlerini inceledi.

İçeri birilerinin geldiğini görünce bize baktı.

-Doktor; Bay Michael daha fazla dayanamaz en fazla 1 saat.

-Michael; Doktor Buruno nerede ?

-Doktor; Şuan Amerika'da jetle bile gelse yetişemez.

-Michael; Lanet olsun ...

-Arthur; Michael bırakın denesin, artık kaybedilecek bir şey kalmadı.

Michael bana baktı, Aurora'nın mavi kristal gözleri babasından geçmiş. Daha önce gördüğüm yırtıcı bakışı tekrar görüyorum ama o sırada Aurora acı inledi. Bakışları kızına döndü ve yumuşadı.

-Michael; Dene, kendi iyiliğin için bir çaren olsa iyi olur.

-Doktor; Bu kişi ?

-Arthur; Asya tıbbı uzmanı.

-Doktor; Asya tıbbı mı dalgamı geçiyorsunuz olmadı büyücü çağırın.

-Michael; Sessizlik... Başlayabilirsin.

Doktor sinirli bir şekilde kenara geçti ama gözleri alev alev bana bakıyordu. Bakışları öfkeli ve küçümseyiciydi.

Tıbbi makinalardan anlamadığım için bileğini tutup gözlerimi kapattım ve nabzını aldım. Daha sonra Aurora'yı yüz üstü çevirdim ve sırtındaki bağları çözdüm ve sırtını açtım.

-Michael; Sen..

-Uğur; Dikkatimi dağıtmayın. Karışacaksan dışarı çık.

Çantama daha önce iğnelerimi koymuştum ve şimdi açıp kutumu çıkardım. Kutumu açtım ve iğneleri tuttum sonra sakin bir ritimle 9 iğneyi 9 noktaya sapladım. Konuşmak isteyenler oldu ama bakışımı görünce sustular.

Bir kaç dakika iğneleri inceledim daha sonra iğneleri çıkardım ve uçlarını inceledim.

-Uğur; Kan torbalarını hazırlayın en az 2 adet.

-Doktor; Ne yapacaksın.

-Uğur; Çok fazla kan kaybı olacak hazırlayın ve itiraz etmeyi bırakın artık. Sizin yüzünüzden iğneyi yanlış yere saplarsam sonuçları ciddi olur.

Herkes sustu ve doktor dışarı çıkıp kan torbası almaya gitti. Sonunda sessizlik olunca çantamdan çıkarır gibi yapıp bir kaç şişe ve bitki çıkardım. Michael tuhaf bakışlarla bana bakıyordu. Arthur bitkileri tanıdı ve çok şaşırdı çoğu nadir türdü.

Bir kaç bitkiyi ezdim ve özlerini şişedeki özlerle karıştırdım. Birini içirdim ve diğerlerine iğnelerimi koydum. İğneler öz ile kaplandıktan sonra iğneleri aldım ve sıra ile saplamaya başladım. Yavaş yavaş vücudunun diğer bölgeleri normal bir renge döndü ama bir kaç nokta simsiyah olmuştu. İğneleri sürekli çıkartım ve tekrar saplayarak kan akışına müdale ettim ve siyah lekeleri bileklerine getirdim. Bileği ve eli simsiyah oldu. Kenardaki neşteri aldım ve bileğini kestim. O sırada doktor içeriye girdi ve keserken beni gördü;

-Doktor; Ne yapıyorsun manyak mısın ?

- Arthur; Doktor sus..

-Doktor; Bay Arthur hastayı öldürecek.

Yeniden 1.Kitap 1/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin